7. Bölüm

2.4K 97 28
                                    

Y/N'nin Ağzından

Uzun zaman sonra ilk 16'ya girdiğimiz için bize hazırlanan minik kutlama alanının yolundaydık.

Dışardan efkarlı kızlar gibi gözükmek istemediğim için arada arkamı dönüp millete gülümsüyor, onları izliyordum. Cenk, İrfan, Barış üçlüsü fena coşmuştu.
Kenan da onlara katılıyordu.

İçten içe bu kadar mutlu olması sinirlerimi bozsa da ne çare. Hem baştan da ondan bir şey beklemiyordum. Böyle olmamam lazımdı, engel olamıyordum kendime.

Önüme dönüp elime telefonumu aldığımda Eliz bana birkaç mesaj atmıştı. Cevap verdikten sonra biraz konuştuk ve azda olsa, en yakın arkadaş tavsiyeleriyle neşem yerine gelmişti. Telefona bakıp kızın komik komik Kenan'a sövmesini okurken, aynı zamanda yüzümde bir sırıtma vardı.

Arkamdaki boş koltukta kıpırtı hissedince telefonu kapatıp arkamı döndüm. Bertuğ ile burun burunaydık, resmen arkama oturmuş konuşmalarımı okumaya çalışıyordu. Onu farkedince hemen arkasına yaslandı.

Y/N: "Ayıp değil mi?"

Otobüs çok gürültülüydü. Şimdiden seviniyordu bizimkiler. Bu yüzden çocuk beni duysun diye bağırıyordum.

Bertuğ: "Öyle miymiş?"

Alaycı bir gülümseme ve çatık kaşlarla bana baktı. Komik surat ifadesinin karşılığı olarak hafifçe güldüm. Ben gülünce o da kısaca gülüp konuşmaya devam etti.

Bertuğ: "Son zamanlarda olmasa da seni birkaç kere antremanlarda görmüştüm. Herkesle iç içeydin şimdi niye dışlanmış kara kuzular gibi duruyosun?"

Kara kuzular mı? Nasıl bir konuşma tarzı bu...

Y/N: "Uykum vardı biraz."

Kısık gözlerle suratımı inceleyip elini uzattı.

Bertuğ: "Belki biliyorsundur ama Bertuğ, tanışamamıştık."

Adını biliyordum ama dediği gibi tanışmamıştık, bende bu tanışma anını bozmadım.

Y/N: "Y/N"

Diğerleri arkamızda kendi kendine eğlenirken Bertuğ ile yol bitene kadar uzun uzun konuşmuştuk. Açıkçası iyi bir çocuktu, alaylı bir yapısı olsa da öyle gıcık gıcık konuşmuyordu. Ona instagram hesabımı gösterip hedeflerimden bahsederken otobüs durdu. Sonunda kutlama yerine varmıştık. Telefonum çocuğun elindeydi. İnstagram hesabımı inerken incelemeye devam ediyordu ve arkamdan omuzlarımı tutup zıplayarak konuştu.

Bertuğ: "Kızım manyak mısın sen? 500k takipçi neyine yetmiyoo!"

Belli ki onun takipçisi daha düşüktü. Omuz silkip güldüm. Tüm takım beraber salona girdik. Bertuğ'dan telefonumu alıp Arda ve Duru'nun yanına gitmiştim.

Burası oldukça geniş bir alandı. Alanın aydınlatmasının yanı sıra salonu kırmızı ışıklar da kaplıyordu. Orta duvarda kocaman bir Türk bayrağı, uzun bir masada binbir çeşit Türk mezesi, mini bar ve en önemlisi ortada dans etmemiz için kocaman bir alan bırakmışlardı. Herkes alan açılsın diye kenara kaldırılan sandalyelerden alıp oturdu. Yol boyu da oturmuştuk ama otururken bile göbek atıyorlardı.

Cenk ve İrfan abi ortaya geçip güzel bir konuşma yaptılar. 2008'den sonra ilkkez ilk 16'ya kaldığımız için herkesi tebrik edip, ortaya dansa çağırdılar.

Birkaç Türk usulü şarkıda dans ettikten sonra ben yerime oturuyordum ki hareketli bir müzik çalmasıyla Arda ve Duru iki koluma girerek beni ortaya geri getirdi. Üçümüz çocuklar gibi el ele tutuşmuş dans ediyorduk. Çok huzurlu bir görüntü olduğuma emindim.

Kenan Yıldız - Y/N Story {Türkçe}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin