18. Bölüm

3.8K 249 100
                                    

Bölüm Şarkıları: Eylem Aktaş- Hatırla Sevgili

MFÖ- Mazeretim Var Asabiyim Ben

manGa- Işıkları Söndürseler Bile

Fadl Shaker- Lahzat Loaa


Uyarı: İlk kısımdaki italik yerler Arapça'dır.


Bölümü beğendiyseniz oy+ paragraflar arası yorum bekliyorum... 

Keyifli Okumalar😼

9 Mart 2024/ 21.52

Sadist bir gülümseme vardı Reha'nın dudaklarında. Öfkesi biraz olsun dinmiş hatta keyfi yerine gelmişti yaptığı katliamı izlerken.

Ortalık can pazarıydı. Kaçmaya çalışanlar da Reha'nın adamları tarafından acımasızca öldürülüyordu. Onlar bunu hak etmemiş olabilirlerdi ama onun canının sıkkın olması kan çıkarmak için gayet makul bir sebepti.

"Başkan, Igor arıyor." dedi yanına gelen adamı.

Yüzündeki şeytani gülümseme daha çok büyüdü. Adamdan telefonu aldıktan sonra yanından kovdu ardından keyifli bir şekilde eski model tuşlu telefonun açma kilidine bastı.

"Tüm bunlar ne demek oluyor Reha!" dedi kısıkça telefondaki ses. 

Senelerdir ilk defa duyuyordu babasının sesini üstelik deşifre olmamak için başka bir telefondan aramıştı çok sevdiği oğlunu. 

"Ne duyduysan o sevgili babacığım!" dedi sadistçe bir neşeyle.

"Sen kimi tehdit ediyorsun hadsiz!" dedi sanki ondan deli gibi korkmuyormuş gibi.

Reha şuh bir kahkaha attı ardından ciddi ifadesine büründü, "Seni, Sacit Omar Saif'i tehdit ediyorum. En büyük varisi Reha Saif olarak!"

Ayağa fırladı önce, dakikalardır yaptığı katliamın verdiği huzurla sakinlemişti ama yaşlı babasının sesini duyunca öfkesi tekrar harlanmıştı.

"O kız bir hafta içinde benim yanımda, yatağımda olacak! Yoksa taş üstünde taş; baş üstünde baş bırakmam! Seni de yakarım anladın mı beni babacığım!"

Adam deli gibi korkuyordu oğlundan. Çünkü o yıllar öncesine kadar sadık bir köpek gibi eğittiği oğlu değildi. Komadan çıktığından beri eski oğlu değildi karşısındaki adam.

"Kadın evlendi oğlum." dedi kısık bir şekilde. Sonda ki 'oğlum' u içten söylemeye çalıştı. Belki şansını denerse genç adamı eski haline döndürebilirdi.

Teröristlerden kurtulan bir kadın bebeğiyle birlikte kaçmaya çalışırken gözüne kestirdi Kerep onu. Belinden çıkardığı gold işlemeli tabancayla tek el ateş etti ona.

"O kadın benim babacığım. Sen onu bana getirmezsen ben onu almak için her şeyi yapacağım aklının bile eremeyeceği her şeyi!" dedi ölü bedenin kucağında ağlayan bebeğe bakarken.

"Tamam! Bak içeride adamım  var kadını sana getirteceğim. Sadece bana  zaman ver!"  dedi panikle.

"1 hafta yalnızca bir hafta." dedikten sonra telefonu yaşlı adamın üzerine kapattı.

Yaşlı adam ceket cebinden çıkardığı gri saten bezle alnında biriken teri sildi. Ağır ağır deri koltuğuna oturduğunda hemşiresi tansiyonunu ölçmek için yanına geldi.

Günlerdir oğlu yüzünden gözüne uykular giremez olmuştu. Kabus gibi çökmüştü başına. Ne için mi? Zengin, şımarık bir fahişe için!

Kadını araştırdığında zengin bir ailenin tek çocuğu olduğunu, hayatının hemen hemen tamamını yurt dışında geçirdiğini ve doktor olduğunu öğrenmişti. Kadına baktığında oğlunun etkileneceği pek bir şey görememişti kadında. Zamanında oğlunu dizginlesin diye Rus mafyasıyla anlaşıp İvana'yı kampa göndermişti oğlunun kafasını karıştırması için ama Reha, bir kere olsun mankenlere taş çıkaracak bu güzel kadına umut vermemiş, yüzüne bile bakmamıştı. Şimdi basit -üstelik evli- bir Türk kızı hiçbir şey yapmadan zebun etmişti kendine onu.

HUDUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin