Diyarbakır
Herkese aynı anda bir fotoğraf gelmişti. Bu fotoğraf Zilan ve Ensar'ın Diyarbakır girişinde çektirdiği bir fotoğraftı. Herkes çok sevindi. Tabi Zilan ve Ensar'ın ayrı evleri olduğu için onlarla kalmayacaktı.
Herkes uyumaya gitti sabah oldu. Nefise Diyarbakırlı turistlere tercümanlık yapmaya gitti. Ayten de Yusuf'u abilerinden korumaya gitti. Rabia ve Sena kafeyi işletiyorfu. Hülya ise zorda kalan kadınlara yardımcı oluyordu.
Rabia acil işi çıktığını söyleyip kafeden ayrıldı. Arabasının anahtarını almayı unutmuştu. Mecbur otobüse binecekti. Rabia otobüse binmeyi hiç sevmezdi. Rabia bıkkınlıkla otobüsü beklemeye başladı. Otobüsü bindi. Ama daha önce hiç otobüse binmediği için nasıl ödeme yapacağını bilmiyordu.
Rabia şaşkınlıkla "Nasıl ya, kart geçmiyor mu geçmesi lazım." dedi. Arkadan erkeksi bir ses yükseldi "Siz geçin hanımefendi ben öderim."
Rabia bu adamdan çok etkilendi. Ani bir heyecanla ona adını sordu. "Devran memnun oldum." dedi. "Rabia bende memnun oldum." dedi. Rabia Devran'dan etkilenmişe benziyordu. Ona teklifte bulundu. "İşlettiğim bir kafe var orada benimle kahve içerek bunun karşılığını vermeyi isterim." Devran'ın gözlerinin içi parladı. "Olur, bu numaraya mesaj atabilirsin." İkisi otobüste sohbet ettiler.
Sena da kafeye gelenlere hizmet ediyordu. Yorgun argın içeri giren Zilan'ı gördü. "Dağda çok mu yoruldun?" dedi. Zilan da "Hahaha çok komik." dedi. Ve lavaboya gitti.
Sena'nın telefonu çaldı. Arayan Velat'tı. Sena çok pişman olmuştu onu işlettiği için. Aramasını cevapladı. "Efendim?" Velat da Sena'ya görüşmek istediğini söyledi. Sena çalıştığı kafeye gelmesini söyledi ve 10 dakika sonra Velat geldi.
Konuşmaya başladılar. Sena artık Bartu'yu unutmaya başlamıştı. Konuşurken Rabia'dan mesaj aldı. Bir hafta boyunca bir arkadaşının yanında kalacağını ve döneceğini söyledi. Sena da ona görüldü attı.
Velat Sena'ya "Kim o?" diye sordu. Sena da "Rabia, kafenin sahibi. Arkadaşım." dedi. Velat da onu onayladı.
Konuşmaya devam ettiler. Sonra Nefise geldi. Yanlarına geldi oturdu. "Bufğn bir çocukla tanıştım, görseniz nasıl tatlı." dedi. Sena da "Yeri mi Nefise şimdi." Diyerek onu azarladı.
5 dakika sonra Ensar geldi toz toprak içinde. Aralarında tek Türk Sena olduğu için ona bir şey söylemedi. Hemen Zilan'ın yanına gitti. Biraz muhabbet ettiler. Kafenin önüne birden siyah arabalar gelmeye başladı. Herkes şaşkınlıkla bakmaya başladı. Kimdi bu gelen?
Yeni bölümde görüşmek üzere...
