24

2.1K 203 118
                                    

Civciv 3k oy aldı...

Öylesine başladığım, bu kadar sevileceğini tahmin etmediğim bir kurgunun oylarının git gide artması beni çoook mutlu ediyor. Okuyan, oylayan, yorum yapan herkese çok teşekürler. Okurken yüzünüzde ufacıkta olsa bir gülümsemeye neden oluyorsam ne mutlu bana. Sizin yorumlarınızı okurken o kadar zevk alıyorum ki, beni ne kadar mutlu ettiğinizden haberiniz olsa keşke...

İyi okumalar ♡♡

_

Aral elindeki ağır içki dolu bir bardağı bana doğru uzatıyordu ki yanımdaki Barış benden önce davranıp bardağı aldı.

"Barış ya," dedim sol eline aldığı bardağa uzanmaya çalışırken. "Benim o, ver."

"Sen içince kötüleşiyorsun boş ver," dedi bardağı daha çok uzaklaştırarak. "Meyve suyu, ne bileyim kokteyl falan iç."

"Saçmalama!"

"Haklı Açelya, sana yaramıyor bunlar." Yunus'a döndü bakışlarım. Bir kere de sussa ne olurdu? Sussa ve bana arka çıksa?

Barış'a tek başına belki karşı gelebilirdim ama Yunus'ta eklenince vazgeçtim. Zaten çokta içesim yoktu, içesim olsaydı ikisine de karşı çıkardım.

Aynen canım aynen.

Barış'ın ben demiştim bakışlarına dil çıkartarak karşılık verdim ve Aral'ın uzattığı diğer bardağı aldım. Hafif, normal bir kokteyldi.

"Yeter içtiğiniz ya," dedi Tuğçe Yunus'a uzatılan bardağı geri çevirirken. Kaçıncı bardaklarıydı saymamıştım bile, iki saati devirmiştik. Her zaman geldikleri bir mekandı burası, biraz tandıım gelmişti fakat daha fazlası yoktu.

"Hatta yeter oturduğumuz, saat kaç oldu ya. Yok mu sizin antrenmanınız falan sabahın köründe?"

Katılıyorum abla, ama Barış'la vakit geçirmek için katlanıyorum işte. Yoksa şu an pijamalarımla koltuğumda uzanmış olmayı isterdim.

"Milli araya giriyoruz yenge," dedi Barış alayla.

Evet, milli araya giriyorlardı ve bu izin demekti. Baba evine gidiyordum...

"Emir büyük yerden gençler," hanımcı Yunus, aferin lan. Gözlerim yaşardı valla nasıl güzel yetiştirmişim...

"Açelya gel, seni de bırakalım." Sus Yunus, tamam zorlama şansını.

Cevap vermek için ağzımı açmıştım ki Barış benden önce davrandı. "Siz gidin, Açelya'yı ben bırakırım."

Yunus birkaç saniye şüpheyle ikimizi süzdü fakat Tuğçe kulağına her ne fısıldadıysa bir şey demedi. Üçümüzle vedalaşıp ortamı terk ettiler.

Gözlerim Aral'la buluştuğunda ne yapacağını bakışlarından bile anlamıştım, kaşlarımı kaldırarak başımı yavaşça iki yana salladım ve ona yapma demeye çalıştım fakat beni dinlemedi.

"Ben de gideyim," dedi vedalaşmak için Barış'a elini uzatırken. "Sabah erken uyanmakta zorluk çekiyorum sonra. Size iyi geceler."

Barış'la tokalaştıktan sonra bana döndü ve hafifçe sarıldı. Başım Barış'ın görmeyeceği tarafta olduğu için kulağına doğru rahatça konuşabildim.

"Biraz daha bekleseydin gerizekalı," hepsinin aynı anda gitmesiyle aniden Barış'la baş başa kalacaktım. Elim ayağıma dolanırdı.

"Bende seni özleyeceğim Açelya'cım, görüşürüz daha sonra." diyerek geri çekildi salak. Amacı Barış'ın kıskanmasını sağlamak mıydı?

civciv | barış alper yılmazWhere stories live. Discover now