beş

2.3K 309 140
                                    

  Sabah gerinmek için hareketlenirken üzerinde yattığı sert şeyin yatak değil,  Barış olduğunu anladı. Adam gece uzandığı pozisyonda kalsa da Derin tam anlamıyla onun üzerine çıkmıştı. Yavaşça doğrulmaya çalıştı. Kendini yana atmaya başardığında Barış'ın sadece üzerine çıkmakla yetinmeyip bornozunu da açmış oldu. Ayaklarının dibindeki pikeyi adamın üzerine örtüp kalktı yataktan. Rahat bir uyku çekmişti. Kendini iyi hissediyordu. İşedikten sonra elini yüzünü yıkarken de bir başka canlılık vardı suratında. İçeriye döndü.

"Günaydın." Barış yattığı yerde yarım açılmış gözleriyle seslendi. Gece uyanıp telefon ekranını kapatmayı akıl ettiğnde pek tabii üzerine çıkmış Derin'i görmüştü. Ama onu uyandırmak istemediğinden sesini çıkarmadan geri uyumuştu.

"Uyuyakalmışız ya. Kusura bakma. Tepene çıkmışım neredeyse." Kıyafetlerini ayarlarken adamla göz göze gelmemeye çalıştı.

"Önemli değil ya. Hafifsin zaten."

"Bugünkü planın ne. Tuttun beni burada, mutlu etmek zorundasın. Beklentiyi yükselttin ilk günden. Şimdi geri düşmek yok."

"Ne yapalım? Ne istersin?"

  Kıyafetleri kucağında adamın yüzüne baktı. Ne isterdi? Denize doymuştu. Başka bir şeyler yapası vardı bugün. Şehir merkezini görmek güzel olabilirdi. Ya da başka bir şey... ne olsaydı? "Masaja mı gitsek?"

"O nereden çıktı?"

"Ne bileyim? Rahatlardık. Fena olmaz mıydı? İstemezsen gitmeyiz. Kendini zorunda hissetme."

"Güzel olur. Niye istemeyeyim?" Barış bornozunu düzelterek kalktı. Derin gibi kendi kıyafetlerini çıkardı. İkisinin de kucağında kıyafetler birbirine bakıyorlardı.

"Ben bir elimi yüzümü yıkayayım. Banyoda giyinirim. Sen de rahat giyin burada." Kafa salladı kız. Barış beyaz bornozla daha mı yakışıklı olmuştu? Gözleri ufalmış gibiydi. Yüzü ve dudakları şişti. Saçları da karışmıştı.

  Adam banyoya girer girmez giyindi. Telefonunu buldu, açtı. Alek'ten mesaj vardı.

Derin bu semih bir seyler
anlatiyor
Gitmemissin
Barista kalmak ne demek
Acinca su teli yaz bana

  Bir sey demek degil
Arkadaslik ediyoruz


"Hazır mısın kahvaltıya inelim?"

"Bir makyaj yapsaydım, iki dakika bekler misin?"

"Keyfine bak." Kız makyaj malzemeleri ile aynaya yöneldi. Güneş kremini yüzüne yedirirken gözü Barış'ın yansımasına kaydı. O da telefonunu biraz kurcaladıktan sonra kafasını kaldırıp Derin'i izlemeye başladı.

"Çok rahat uyudum dün." Dedi adam birdne. "Uzun zaman sonra ilk defa."

"Beni baya nimetten sayıyorsun sen. Ama bence yanlış yapıyorsun."

"Neden yanlış olsun?"

"Yani... ben yanındayım diye değil bence. Kafanı dağıtacak, senin odağını kaydıracak herhangi bir şeyin yanında da rahat uyurdun. Bu peluş bir oyuncak da olabilirdi başka biri de..."

Barış şaşırdı. İkidir aynı şeyi yapıyordu kız. İltifatı boşa düşürmek için konuşup duruyordu. "Niye hiç iltifat kabul etmiyorsun?"

illicit affairs // barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin