TANITIM

1.9K 304 89
                                    

Kolumdaki sıcaklıkla gözlerimi açtım , dünyaya. Kafamı yana çevirdim ve Aylin'in sıcak gülümsemesiyle karşılaştım. Aylin , benim oda arkadaşımdı. O da benim gibi başka bir şehirden burslu olarak gelmişti , bu okula. Özgür ve zeki bir kızdı. Ailesi hep onun arkasındaydı. Biz kurtulamadık bari sen kurtul kızım diye düşünüyorlardı. Her ne yaparsa yapsın onun arkasındaydı. Keşke benim de öyle normal bir ailem olsaydı ama kader işte.
Aylin'in gülümsemesine karşılık zordan bir gülümseme yaptım.
Aylin aniden ayağa kalktı ve bana " Hadi ama bugün senin doğum günün. On sekiz oldun. On sekiz. Biraz tadını çıkar. Bu ne böyle, hep surat asıyorsun."
" Ne yapayım , Aylin. On sekiz yaşıma girmem demek , hiç sevmediğim bir adamla evlenmek zorunluluğumu açıklıyor."
Yatakta doğruldum. Aylin yanıma geldi ve oturdu. Saçımı okşadı , öptü. Tıpki bir anne gibi.
" Tamam , Sıla. Seni anlıyorum fakat o adamla zorla evlenmene izin vermeyeceğim. Bir çözüm yolu olmalı değil mi? Bu çağda böyle şeyler mi kalmış? Bu delilik. Bu konuyu daha sonra konuşuruz. Şimdi bunu unut ve doğumgününün tadını çıkarmaya bak. Hadi hazırlanmaya koyulalım."
İstemeye istemeye yataktan kalktım ve yarısı boş olan dolabımın karşısına geçtim. Kıyafet almayı severim. Ancak ablamın kocasından gizli gönderdiği para çok az ve _ okul çıkışı kafede çalışıyorum_ kafeden gelen para da ancak temel ihtiyaçlarımı karşılıyor. Ablamın gönderdiği paraları da biriktiriyorum. Ablamın kocası Cengiz ve Cengiz'in ailesi çok zengindi. Ancak Cengiz 'de benim ailem gibi bana maddi yardımı yasaklamıştı. Bu yüzden ablam gizli gizli yolluyordu. Kendim seçmiştim bu yolu. Yoksa şu ana kadar evlenmiş ve iki çocuğum olmuştu. Pişman değildim. Bu yüzden de bu parayı kullanmak istemiyorum ve biriktiriyorum. Ablama da söylemiştim. Ancak dinlemiyor işte. Ah , canım ablam.
Ben Sıla , Sıla Soykan. Bugün tam olarak on sekiz yaşıma girmiş bulunuyorum. Kahverengi saçlı , kahverengi gözlü , normal boylarda , kendi dertleriyle uğraşan bir kızım.
On sekiz yaşıma girdiğim için artık Egemen'le evlenmek zorundayım. Yoksa evlatlıktan atılacak , Egemen ile de daha on iki yaşındaki kız kardeşim Bahar evlenmek zorunda kalacaktı.
Bizim ailenin geleneklerine göre herkes bir akrabasının çocuğuyla evlenmek zorundadır. Küçüklükten itibaren bütün kızlar gelin adayı ve bütün erkekler de damat adayıdır. Genç kız olan her kız en geç on sekiz yaşına kadar evlenmek zorundadır. Yoksa evde kalmış olarak görülür ve çeşitli cezalar verilir. Bu cezaları hiçkimse bilmiyor ama evde kalmış birini şu ana kadar hiç görmedim.
Babam sağ olsun bizi Adnan Amca'nın çocuklarıyla eşleştirmişti. Bildiğimiz satılmıştık. Ailemizin maddi durumu diğer akrabalarımıza göre daha kötüydü. Adnan Amca'larınki baya iyiydi.Fakat sırf bunun için böyle yapılır mıydı?
Annem ve babam Merve _ablam_ doğduğundan beri çok iyi anlaşırmışlar. Eren _kardeşim_ doğduğunda , Adnan Amca'lara çok sık gidip gelmeye başladık. Tabi aynı sıklıkta onlar da geliyordu. Bu ziyaretleri hiç anlamıyordum. Biz her iki aile bir arada olduğumuzda Egemen ile kavga çıkarırdık. O çok yaramaz , kötü bir çocuktu . Ben ise daha disiplin meraklısı , otoriter bir çocuktum. Onun davranışları beni deli ederdi. Hiçbir zaman sevmemişimdir. Daha o zamanlar yedi yaşındaydım. Şimdi ile çocukluğum arasında pek benzerlik yok. Ne otoriterim ne de disiplin meraklısı.
Sonra bir gün Merve , Onur ve Bahar _kardeşlerim_ ile birlikte keşifçilik oynamaya karar verdik. Ben annemlerin yatak odasında babamın dolabını karıştırırken kıyafetlerin arasında bir zarf buldum. Bütün kardeşlerimi çağırdım yanıma. Henüz okumam çok iyi değildi. Bu yüzden Merve'nin okuması daha iyi olurdu. Eren annemle alışverişe gitmişti. Yeni doğmuştu daha. Bu yüzden bizimle evde kalsa muhtemelen başımıza iş açardı. Merve elimden kağıdı aldı ve okumaya başladı , " Soyumuzun devamı için Adnan Soykan ve Ebru Soykan'ın çocukları ile Gül Soykan ve Halil Soykan 'ın çocuklarının evleneceğine ve soylarımızı devam ettireceğimize ant ederiz. Aksi takdirde gerekeni yapacağımıza da söz veririz," daha birsürü şey yazıyordu. Ancak Merve okuyamadı. Farklı bir dilde yazılmıştı. Şu an o kağıdı bulabilsem hangi dilde olduğunu bulmaya çalışabilirdim. Daha o yaşta kiminle zorla evlendiriliceğimizi öğrenmiştik.
Merve ile Cengiz ( ki şu an evliler)
Sıla (ben) ile Egemen
Onur ile Açelya
Bahar ile Acar
Eren ile Çağla
Şu anda tek boş olan kardeşimiz Ayça ki muhtemelen onu da biriyle eşleştirirler. Kağıdın en sonunda da kişilerin imzaları bulunuyordu. Fakat tanımadığım kişilerin de vardı imzaları. Hala anlayabilmiş değilim. Sadece soy ,kan ve para için miydi onca plan? Bu yapılır mıydı gerçekten? Hayır , buna inanmamı bekleyemez kimse. Bu salaklık olur. Mutluka başka bir şeyler olmalı.
Merve , Cengiz'i hiç sevmemişti. Ancak itiraz etmedi ve evlendi. Evlendiğinde o daha on beş yaşındaydı. Şu an liseyi dışarıdan okuyor. Ablama keşke liseyi okuyup bari evlendeydin diye kaç kere demişimdir. Ancak artık olan olmuştu. O benim kadar şanslı değildi.
Sekizinci sınıfın yaz tatilinde evden kaçtım ve bu okulun bursluluk sınavına girdim. Bana yardım eden sadece ablamdı. Ablamın sayesinde sınava girdim. Bir gece kaldım otelde. Ancak neler çekmedim ki! Çok kötü anlar yaşadım ama değdi. İtiraf ediyorum ki zeki bir kızdım. Yoksa bu kadar iyi bir okulu burslu kazanamazdım. Eve geldiğimde saatlerce annem ve babamla kavga ettik. O gün babamı son görüşümdü. Annem de okumak isteyen ama okuyamayan mağdurlarındandı. Bu yüzden on sekiz yaşıma kadar izin verdi. O gece babam dışında herkesle vedalaştım ve bu okula gelmeye yola koyuldum. Babamla vedalaşamadım . Bana kızgındı. Bu yüzden kapıyı çekip benden önce evden çıkmıştı. Muhtemelen içmeye gitmiştir. Bir derti olduğunda hep içmeye gider.
Şu an bu okulda üç senedir buradayım. Üç senede sadece kardeşlerimi ve annemi görebilmiştim. Babamın kızgınlığı her gün tazeleniliyor olmalıydı ki ne beni aradı sordu ne de benim aramama izin verdi.
Evime hiç geri dönmedim. Çünkü biliyorum ki bir kere gidersem oradan kurtulamayacaktım. Ben de on sekizime kadar kaçtım.
İşte beklenen gün , gelip çatmıştı. Ne yapacağımı bilmiyordum.Kaçsam kesin beni bulurlardı beni. Belki Egemen'i gerçekten severim diye düşünmeye başlamıştım ki tam o sırada Aylin beni dürttü.

Sevgili , güzel okurlarım. Şu an "SILA" adlı kitabımın tanıtım bölümüyle karşınızdayım. Umarım güzel bir başlangıç yapmışımdır. Düşüncelerinizi yorumlarla belirtin lütfen ve vote tuşuna basmayı unutmayın.
Bana diğer hesaplarımdan ulaşmak isteyenler için
Bana diğer hesaplarımdan ulaşmak isteyenler için
Twitter / Hperitozu/
Ask Fm / hayatbanaperitozu/

SILA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin