Fotoğraf çekimini tamamlamış Çınaraltına gelmiştik. Birazdan alana giriş yapacaktık. Merve şarkıyı ayarlamaya gitmişti. Şarkının çalmaya başlamasıyla biz de girecektik. Merve eliyle ileriden işaret vermiş sonrasında da şarkının melodisi duyulmuştu. Nazende sevgilim çalıyordu. Yavaş yavaş alkışlar eşliğinde alana girmiş sonra da ortada bulunan kısma geçmiştik.
"Değdi saçlarıma bahar küleği
Nazende sevdiğim yadıma düştü
Her erin bahtına bir güzel düşer"Yavuz gözlerimin içine bakarak şarkıya eşlik ediyordu. Ben de ona katıldım. Büyülenmiş gibiydik. Sadece ikimiz ve bu şarkı.
"Sen de tek menim yadıma düştün
Nazende sevdiğim yadıma düştün
Sen de tek menim yadıma düştün
Nazende sevdiğim yadıma düştün"Şimdi düşünüyordum Yavuz ile sevgili olalı 2 sene olmuştu . Kumsalda dondurma yerken ettiği çıkma teklifi beni öyle bir şaşkınlığa uğramıştı ki elimdeki dondurmayı ayakkabısına düşürmüştüm. Ne diyeceğimi bilemeden koşarak mahalleye gelmiştim. Lafın gelişi değil gerçekten koşmuştum. Sonra da aynı ayakkabıyı biriktirdiğim burslarımla gidip almıştım. Yavuz her ne kadar kabul etmese de o ayakkabıyı kutusundan çıkarana kadar teklifini kabul ettiğimi anlayamamıştı. Bir gece yarısı ayakkabıya bakınca görmüştü notumu. O günden beri ellerimiz hiç ayrılmamıştı. Hep birlitkeydik. Mesafeler girse bile bizim kalplerimiz birdi. Ruhlarımız birdi. Biz birbirimiz için vardık. Birbirimiz olmadan yarım kalırdık.
Dans müziği bitmiş ama başka bir tane açılmıştı. Şimdi bütün çiftler yavaş yavaş sahneye çıkmıştı. Yan tarafımızda abim ve Duru dans ediyordu abim Duru 'nun kulağına bir şey söyleyince Duru onun yanında ayrılmış abimse bize doğru gelmişti.
"Damat ilk dansı sen ettin. Şimdi kız kardeşimi alıyorum."dedi abim. Yavuz abimi onaylayıp masaya doğru ilereledi.
"Benim güzel kız kardeşim. Her şey için daha erken nikah olmadan gidebiliriz." dedi abim. Gülerek omzuna vurdum.
"Hayır ben hayatımın aşkını buldum. Üzgünüm abi." dedim yalandan üzüntü yaparken. Abim burnumu sıkmıştı. Bir süre abime sarılarak dans ettim. Sonra müziğin bitmesiyle yerimize geçtik.
Nikah memuru gelmişti. Bizi bekliyordu. Biz masaya geçince şahitler de geldi. Bizim kızlar ve tim olunca şahit kısmı baya kalabalıktı. Nikah memuru bizim hazır olduğumuzu görünce başladı.
"Sevgili konuklar , hepiniz Duha ve Yavuz çiftinin Nikah akdine hoş geldiniz." dedi ve alkış sesleri yankılandı.
"Bu genç çiftimiz evlilik isteklerini yazılı olarak belediyemize bildirdiler. Şimdi sizlerin ve pek kıymetli şahitlerin huzurunda bir de sesli bir şekilde duyacağız. Müsaadenizle başlıyorum. Siz Kemal oğlu Yavuz Kocatürk , Rıza kızı Duha Bilginer 'i hastalıkta sağlıkta iyi günde kötü günde eş olarak kabul ediyor musunuz? " dedi . Yavuz mikrofona yaklaşarak gür bir sesle cevapladı.
"Ömrümün sonuna kadar evet." herkes alkışlıyordu.
"Siz Rıza kızı Duha Bilginer, Kemal oğlu Yavuz Kocatürk 'ü hastalıkta sağlıkta iyi günde kötü gündeeş olarak kabul ediyor musunuz? " diye aynı soruyu bana yöneltti.
"Evet , evet , evet" diye yüksek sesle cevapladım.
"Sizler de şahitlik ediyor musunuz?" diye şahit tayfasına sordu bu sefer.
"Evet." diye gür bir yanıt almıştı.
"Ben de sayın belediye başkanımızın bana verdiği yetkiye dayanarak karı koca ilan ediyoroum" dedi . Nikah defterini bize doğru uzattı. Önce ben imza attım sonra da Yavuz atıp şahitlere uzattı. Yavuz imza atarken kızların ayağına bas talimatıyla biraz Yavuz 'un ayağını ezmiştim.
"Herkes gelin hanıma veriyor ama ben ikinizi birden takdim ediyorum. Yuva birlikte olduğu sürece sağlam temeller üstüne kurulur. Ömür boyu mutluluklar dilerim." dedi ve evlilik cüzdanını bize uzattı. Biz de dediği gibi birlikte aldık. Herkes fotoğraf çekiyordu. Yavuz bana dönmüş ve alnımı öpmüştü.
"Bu güne geldik ya şükürler olsun güzelim." dedi
"Sonunda kavuştuk Yavuz." dedim.
"Kavuştuk sevgilim."
Tabi bizim romantik bakışmamız Merve ile bölünmüş ve adeta piste doğru itelenmiştik. Oyun havası ile keyife gelmiş ve oynamaya başlamıştım. Sonrası pekte hatırlamıyordum. Her şey çok hızlı devam etmişti. Takı töreni , pasta merasimi derken düğünün sonuna gelmiştik.
Çınaraltında minik bir vedalaşma yaşanmıştı. Tabi duygusallık hat safhada da olsa sonunda ayrılmıştık. Eve gelince Selvi anne yukarı çıkmadan bizi kendi evlerine geçirmişti. Bize yiyecek bir şeyler koymuştu yememiz için. Yemekleri yedikten sonra salonda beklerken Kubilay gelmişti imam nikahı için . Zaten eve gelince gelinliği çıkarıp beyaz bir elbise giymiştim. Bu sırada abdestimi de almıştım. Selvi anne başıma beyaz bir tülbent örttü. Kubilay kısa bir süre içinde dini nikahımızı kıyıp gitmişti.
Biz de Yavuz ile evimize çıkmıştık. İlk defa evli olarak gelmiştik evimize. Yavuz içeri girince hemen ışıkları yaktı.
"Yuvamıza hoş geldin ömrüm." dedi bana sarılarak.
"Hoş buldum sevgilim." dedim. Birden geriye çekildi.
"Yok olmaz." dedi Yavuz kafasını onaylamak bir şekilde sallarken.
"Ne olmaz bi şey mi oldu?" dedim.
"Artık sevgilim değil kocam diyeceksin." dedi Yavuz beni kendine çekip.
"Ya Yavuz bir şey oldu diye korktum. " dedim.
"Ne olabilir güzelim ? Sen yanımdasın, karımsın, yuvamızdayız. Daha ne olsun? " dedi Yavuz alnımı öpüp.
"Hiçbir şey sen yanımda ol yeter." dedim yanaklarını öpüp.
"O zaman ben karımla sarılıp uyumak istiyorum hadi bakalım " dedi Yavuz beni kucağına alıp. Küçük bir çığlık attım.
"Yavuz ne yapıyorsun annenler aşağıda ?" dedim telaşla.
"Ne olmuş karımı da odaya taşımayayım mı?" dedi muzip bir şekilde.
"Taşı da Yavuz annenler aşağıdayken ben utanırım." dedim hala kucağındaydım.
"Neyden utanacaksın?" dedi Yavuz.
"Şeyden işte ya.." dedim utanarak.
"Neydennnn?" dedi sırıtarak. Omzumdaki elimle sırtına bir tane vurdum.
"Anladın işte beni zorlama." dedim.
"Güzelim ben seni tanıyorum. Zaten şimdi odamıza gidip uyuyacağız yarın sabah erkenden de yola çıkacağız. " dedi Yavuz saçlarımı öperken.
"Ne yolu nereye gidiyoruz?" dedim heyecanla
"Balayına gidiyoruz ama neresi olduğu sürpriz orayı da gidince göreceksin. " dedi Yavuz.
"Ama merak ederim." dedim dudaklarımı büzerek.
"Şunu yapma kızım yoksa utanacağın şeyler olabilir." dedi Yavuz dudaklarıma bakarak. Hızla kucağından zıplayıp indim.
"O zaman ben gidip üstümü değişeyim sonra uyuyalım." diyip odaya doğru koşturdum.
"Değiş bakalım ömrüm değiş." diye arkadan Yavuz 'un sesi geldi.
Sonunda kavuşmuştuk sonunda.
***
İşte Devamı!!!
Bölüm bitecek diye uyumadım yazdım sizin için. İyi Okumalar♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLAHIMA ANLAT
Teen FictionDuha: Siz şaka gibi bir ailesiniz. Duha: 6 yıl önce beni tüm mahalleye rezil ettiniz o nişana gelmeyerek. Şimdi annen sanki ben seni terk etmişim gibi davranıyor. Duha: Bu size son uyarım madem mahalleye geri döndünüz. Bana bulaşmayın. Adımı bi...