Beklemediği anda kasıklarına tam isabetle çarpan dizim ile acı dolu bir nida döküldü dudaklarından. Nefesinin kesilmesini fırsat bilip onu çevirip tam üstüne oturdum. Bir elim boğazını sararken dağılmış saçlarımla üstten baktım.
"Sana gardını ne olu...
Bu kitaptaki tüm karakterleri ve olayların gerçek kişi, kurum ve kuruluşlarla ilgisi yoktur. Kullanılan kurumlar yalnızca isim olarak kullanışmış olup gerçek misyon ve vizyonlarına birebir karşılık gelmemektedir. Benzerlikler yalnızca rastlantısaldır. Kurgu tamamen hayal ürünüdür.
SINIR: 75 OY / 350 YORUM
BEENN GELDİİMMM
Yine yazarken çok eğlendiğim bir bölüm oldu. Umarım sizler de çok beğenirsiniz ♥
Keyifli okumalar dilerim ♥
ÖPTÜM XOXO
Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
▬▬▬
BEŞ | Aşkın Şafağı
♫ ♪ ♫
Emre Aydın - Belalım
Merih'in hareketine gülmekle Bahadır Sorgun'un sözlerine dumura uğramak arasında bir yerde asılı kaldım. Bakışlarım hayretle yan tarafımdaki adama döndüğünde ne diyeceğimi bilememek benim için yeni bir şeydi. En nihayetinde hazır cevap bilinirken karşısında suspus kesilişimi elbette yadırgıyordum.
"Şahsi algılama, Sorgun. Beyza Yüzbaşım benim de kıymetli uzvumu tehdit etti!"
Neyse ki imdadıma Merih yetişti. O düşük çenesi ilk kez bir işime yaradı. Kıs kıs sırıtarak Bahadır Sorgun'un sinirlerini iyice geriyordu. Bu da elbette benim işime geliyordu.
"Merih Yüzbaşım haklı, neden şahsileştirdin ki olayı, Yüzbaşı Bahadır Sorgun?"
Homurdanmaya benzer bir ses çıkarttıktan sonra öfkeyle bakışları benden çekip Merih'e çevirdi.
"Ulan Merih, o gevşek ağzını çoğaltıp her kopyasını ayrı ayrı sikeceğim en son!"
Gözlerim fal taşı gibi açılırken bakışlarımdaki şaşkınlıkla ona döndüm. Bu adam... Ah bu manyak herif...
"Şu kabiliyetini farklı bir alanda kullansan da işimize yarasa bari, Bahadır Yüzbaşım."
Öfkeli bakışları yeniden bana döndüğünde sözlerimden pek hoşlanmadığını elbette anladım. Onunla bu şekilde konuşmamdan nefret ediyordu. Umurumda değildi benim hoşuma gidiyordu.
"Sana ne lazım, Beyza Yüzbaşım? Senin için hangi alanda faaliyet göstermesini istersin şu ağzımın?"
Öyle bir söz ediyordu ki konuştuğuma bin pişman ediyordu her seferinde beni. Tam dişime göre bir rakipti aslında. Sürekli çatışma halinde olmak her ikimizi de yeteneklerimiz konusunda tetikte olmaya, gelişmeye iterdi. Onunla çatışmaktan bu yüzden tuhaf bir zevk alıyordum.