21.BÖLÜM

162K 12.3K 11.5K
                                    

"Beni dünyaya bağlayan
Zayıf kollarındır,
Düşünmen, gülmen, konuşman,
Çocuksu hallerindir.

...

Bulut oldun yağmur yağdırdın
Karanlık günlerimde..."

*CAHİT KÜLEBİ

*CAHİT KÜLEBİ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.









🥀❤️‍🔥🪶

LORE'DEN NOT; Bu bölüm sakiiiin, tadını çıkarın. Diğer bölüm size bombelerim var 😇 Kenanto da bu bölüm yok. Çünküsüüüü diğer bölüm onunla da fazlası ile haşır neşir olacağız. Keyifli okumalar, kocaman öpüldünüz ❤️‍

🥀❤️‍🔥🪶





"Kimseye etmem şikâyet, ağlarım ben halime
Titrerim mücrim gibi, baktıkça istikbalime..."

Radyodan yükselen hoş mırıltılara buruk sesiyle eşlik ediyordu Şehrazat. Parmakları pencere önündeki pembe menekşelerde gezindi. Bu yıl pembe açmışlardı. Tıpkı annesinin sevdiği gibi. Şarkı su gibi akıp giderken mutfak penceresinden yoldan geçen çocukları izliyor, kızı Güldeste'yi bekliyordu. Bakışları mağrur, omuzları düşüktü.

Boynu bükük menekşeyi parmak ucuyla düzeltmeye çalıştı. Olmadı. Kırıkların iz bırakması gibi bükülen de başını yere eğdiği kadar eriyip gidiyordu. Yere değil, göğe bakmalıydı insan. Yer, yutar; gök, hayat verirdi. Ama Şehrazat artık gökyüzünü göremiyordu.

Göğüs kafesinin altında, kaburgalarının arasında hareketlenme hissedene kadar yüzü gülmemiş, ifadesiz bir donukluk ile yola bakıyordu. Bebeği buradayım der gibi varlığını belli ettiğinde düştüğü bataklıktan zorla sıyrıldı. Dudaklarına derin bir gülümseme kondurarak elini göbeğinin üstüne sarmaladı. Henüz beş aylık olmasına rağmen şimdiden göbeği bir hayli fazlaydı. Elleri ve ayakları şişmeye başlamış tüm bunlara rağmen yüzüne ayrı bir ışık ve güzellik gelmişti.

Erkek olacak, erkek bebek anaya güzellik verir demişti Ayşe nine. O da öyle hissediyordu. Tekmeleri minik ama güçlüydü. Güldeste'nin darbeleri nahif, okşar gibiydi. Bu bazen midesine amansız bir ağrı girmesine neden oluyor, sonra ise günlerce hareket etmeden kalıyordu. Şehrazat bebeğinin bu hareketsizliğinden korkarak karnını okşadığında sağlam bir darbe indirerek varlığını belli ediyordu.

Buradayım diyordu bebeği. Ben varım, gül.

Yüzünü en içten şekilde güldüren tek şey bebeğinin bu minik darbeleri ve Güldeste'nin neşeli sesiydi.

Göbeğini yavaşça okşadı. "Buradasın, biliyorum."

Bir darbe daha geldi.

Gülüşü kıkırtıya dönüştü. "Çok mu hareketli olacaksın sen? Canıma okuyorsun şimdiden."

BÜLBÜL KAPANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin