Yalvaran gözlerle ona baktım ama Tuna'nın bakışları bilmem gereken her şeyi söyledi. Zaten benden kuşkulanan ve Cemil'e hiç güvenmeyen Bilgin'e söylemesi yeterdi. Evliliğimin sonu olurdu. Ceketimi çıkardım.
Memnun bir şekilde bana bakıp, "Şimdi, bu çok zor değildi, değil mi?" diye ekledi.
Bir şey demedim. Sadece tekrar konuşmasını bekledim.
"Bir şeyler döndüğünü biliyordum ama babası ve Emel'inki gibi olmamasını gerçekten umuyordum."
Emel'in rolünü bildiği anlaşılıyordu. yine ses etmedim. Tüm konuşma süresince bakışları göğüslerimdeydi ve bir rahatsızlık hissetmiyordum. Sonuçta giyiniktim ve bu giysi ofiste olmasa bile bir davette rahatça giyilebilirdi. Tabii ben böyle bir giysiyi neden almıştım? Bu sorunun cevabını ben de bilmiyordum. Herhalde Bilgin'le bir fantezi yaparız diye boş bir hayale kapılmıştım. Yatak odasında olsak bile asla bunu giydirmezdi.
"Cemil ve senin eviniz için harcanan para konusunda gerçekten başınız belaya girebilir, bu konuda ne yapacağımı gerçekten düşünmem gerek. Babası anlarsa yanarsınız. Oğlunu bile affetmez. kapının önüne koyar ikinizi de. Sonra da dava açıp faiziyle alır."
"Cemil bana bunu çözeceğini ve ona zaman verdiğini söyledi."
"Yani sana bildiğimi mi söyledi?"
"Evet. Nereye harcadığını biliyorsun değil mi?" dedim. Soruların yönünü değiştirmeyi umarak. Kendimi bir sorguda gibi hissetmiştim.
"Biliyor muyum?" bunu söylerken yüksek sesle gülüyordu. "Peki kayıp parayla ilgili ne yapmam gerektiğini düşünüyorsun?"
"Lütfen Cemil'in halletmesine izin ver."
"Peki senin buradaki rolün ne?"
Benden ne isteyeceğini merak ediyordum, "Benim rolümün ne olmasını isterdin?"
"Şimdi, bu ilginç bir soru. Ne istiyorum? Belki başlangıç olarak bluzunu ve eteğini benim için çıkarabilirsin."
Seçeneğim olmadığını bilerek ayağa kalktım ve bluzumu çıkardım, sonra belindeki düğmeyi açıp eteğimin yere düşmesine izin verdim.
Külotum, jartiyerim ve sutyenimle önünde duruyordum. Şehvetle baktı. Kapıya doğru yürümemi ve geri dönmemi söyledi. Dediğini hemen yaptım.
Tanganın tamamen açıkta bıraktığı çıplak kalçalarımı ve geri döndüğümde tüllü sutyenin altında görünen göğüslerimi ağzının suları akarak izliyordu.
"Kapıyı kilitle."
Ben bunu yaparken masasından kalktı ve ofisinin ortasındaki kanepeye yürüdü. Ona doğru yürüdüm ve önünde durdum. Ellerini dizlerimin arkasına koydu ve yavaşça yukarı doğru, kalçama ulaşana kadar hafifçe okşadı. Elleri kalçalarımda kaldı onları sertçe avuçlayıp sıktı. Hafifçe inledim.
Sonra uzanıp sutyenimi açtı. Sutyen omuzlarımdan düşmeden memelerim serbest kalmıştı. Ayağa kalkarak kollarını bana sardı ve göğüslerimi uzun uzun avuçladı.
"Bunu ne kadar zamandır yapmak istediğimi bilemezsin."
Tekrar oturdu ve ona arkamı dönmemi söyledi. Şimdi çıplak kalçalarıma bakıyordu. Öne eğildi, külotumun yanlarındaki ipleri tuttu ve bacaklarımdan aşağı doğru çekti. Beni kendine çevirdi. Yüzü hizasında düzgünce tıraş edilmiş, üstte özenli bir şerit bırakılmış vadimi gördü. Birkaç dakika ona baktı, gördüklerini beğenmiş gibiydi.
Gözlerindeki şehveti ve pantolonunun altındaki kabarıklığı açıkça görebiliyordum. Onun nazik dokunuşları, bana olan ilgisi ve arzu dolu hali de tahrik ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kocamın Patronu (Tamamlandı)
General Fiction"Elimden tutup yatak odasına götürdü. Beni yatak odasına götürürken istediği her şeyi yapmaya istekli olduğumun bilincindeydim. Vücudumu beğenmesini ve çekici bulmasını seviyordum. Çok formda göründüğünü, çok sert ve adaleli bir vücudu olduğunu düşü...