22 özel bölüm
Arkadaşlar özel bölümle yazarınız karşınızda tatadadam iyi okumalar. bu arada kusura bakmayın köyde internet yoktu.
ÇAĞLA
Çocuklar büyümeye başladıkça hayatın nasıl geçtiğini daha iyi anlıyorduk. Çok çabuk akıcı ve acı bir şekilde umduğumdan daha hızlıydı. Gün geçtikçe gözlerim daha çok yeşeriyordu. Çocuklarım büyüyor demirle hayat güzel olsa da çabuk geçiyordu. Geçen her günü özlüyordum. Gün geçtikçe sona sanki yaklaşıyorduk gün geçtikçe yaşlanıyorduk demirin sesi ile kendime geldim. Dudaklarıma bastırdığı dudakları beni benden alıyordu. Çocuklar büyümüştü ama bizim aşkımız daha çok güçlenmişti. Demirin saçlarının içine ellerimi soktum ve kendime çektim.
"ah be kadın beni hala ilk günkün gibi çıldırtıp heyecanlandırıyorsun."
Deyip yine dudaklarıma yapıştı. Ah bu adam var ya beni çıldırtıyordu. Elli tişörtümün eteklerine gitti ve dudaklarım yukarıya doğru kıvrıldı. Kollarımı ensesine doladım ardından dudaklarımı boynuna indirdim ve dişlerimi boynuna geçirdim.
"çağla ahh çağla beni öldürüyorsun bebeyim."
Tam biz kaptırmıştık ki
"of anne baba gençliğimden oldum şuan ne yapıyorsunuz. Ah gençliğim güzel masumluğum."
"araz koçum gençliğini keser eline veririm koçum. Nere dalı yon lan sen odama dalarsan ne göreceğini zannediyon. Hem de bakam koçum. Sen nereden geldin sanı yon."
"baba tamam yine anlatmaya başlama senin yüzünden fen dersinde konular işlenmeden ben eşeyli üremeye geçtim."
Demesiyse demir ayağında ki ayakkabıyı kapıya fırlatınca araz kahkaha atarak kapıyı hızla kapattı.
"ah be kadın biz bu sıpayla ne yapacağız. Azıcık rüzgâr gibi olsa ya. Sesiz sakin çocuğum benim."
Deyince kahkaha attım.
"aşkım araz ne yapıyorsa açık açık yapıyor bu daha iyi rüzgar sesiz sakin ne demişler ummadık taş baş yararmış. Şimdi rüzgara sorsan hiçbir şey yapmıyordur emin ol ama yemem diyen tas kurutur oturmam diyen post kurutur."
Demirde haklı olduğumu anlamıştı ki kafasını salladı ve sonra.
"eeeee tatlım nere de kalmıştık?"
Diye sorunca bir kahkaha attım ve dudaklarına yapıştım. Oda bana gülerek karşılık verdi.
ARAZ
Annemle babamın odasına girdiğimde gördüğüm pozisyon aslında gördüğüm klasik pozisyonlardandı. Benim daha ileriye gittiğim de olmuştu. Sorun değildi ama babamı kızdırmak hoşuma gidiyordu. 16 yaşında çok yakışıklı bir taştım. Arabama atladım. Aslında babamın arabasına ardından ise gazı kökledim. Birden üzeri çıplak çarşafla belini saran babam balkona çıkıp bağırmaya başladı. Vuh bu adam iş üzerindeyken bile otoriterdi. Gülerek ana yola çıktım. Şeyma'yla kafede buluşmak için sözleşmiştik. Bu kafeye ilk kez gidecektik yeni açılmıştı ve kız tam bir afetti. Yataktan da anlıyordu bu yüzden bu afetle takılıyordum. Her ne kadar afet olursa olsun kimse beni bağlayamazdı ama yatakta bunun kadar usta bir kızla daha yatmamıştım. Kafeye geldiğimde Şeyma kahkahalarla gülüyordu. Arkası dönük olan koyu kızıl saçlı bir kızdı bu saçları sanki boya gibiydi şarap kızılı çünkü bir saçta anca boya olarak böyle ola bilir. Dar paça pantolon ve tişört vardı üzerinde beyaz konvers belindeki bağa bakılırsa önlük takıyordu. Şeyma neden bu kıza gülüyordu bilmiyorum ama umursamadım. Gidip şeymanın yanına oturdum. Ben tam oturduğum sırada garson kız arkasını dönmüş gidiyordu.
