34. bölüm

6.9K 291 17
                                    

BERKCAN

Kendimi kötü hissediyorum. Toprağı o gece öpmüştüm ve o uyumuştu. Okadar güzel dudakları vardı ki. Uyumasına rağmen onu biraz daha öpmüştüm. Sonra kendimi toplamıştım. Onu istiyordum. Karşımda okadar kırılgan ve savunmasızca uyuyordu ki. Dudakları öpmemin etkisiyle büzülmüş. Yanakları ve burnu kızarmış. O güzelim saçları yastığı süslüyordu adeta. Ona karşı hislerim çığırından çıkıyordu. Şuan üzerine atlamak istiyordum. Ama olmazdı beni abi olarak gören bir kıza bu gözle bakamazdım. Keşke farklı olsaydı. Cemre hiç olmasa ve toprak onun yerinde olsaydı. İçim de ki bu deli hisse bir isim bulmuştum sanırım. AŞK. Ben o geceyi düşünürken kollarımda bir el hissettim.

"Nerelere daldın aşkım."

Diye fısıldadı cemre kulağıma.

"Cemre işim var rahat bırak beni."

Dedim son günlerde. Aslında toprağa aşık olduğumu fark ettiğim günden sonra.

"Berkcan sana ne oldu hayatım şu son zamanlarda ben den çok uzaksın. Çok soğuksun."

"Yeter cemre beni çok sıkıyorsun böyle kabullene miyorsan gidersin."

Dediğimde cemre

"Giderim öyle mi giderim.."

Parmağını gösterip yüzüğü işaret etti ve

"Bu ne biliyormusun nişan yüzüğümüz biz evlenicez. Bazı şeyleri aşsan iyi edersin. Bu evlilik olacak."

Artık sinirimin son noktasındaydım. Ben bu kadına nasıl bir şeyler hissetmiştim nasıl bu kadar kördüm masaya ellerimi vurup sandalyemden fırladım cemre korkmuşa benziyordu ceketimi aldım ve

"Yeter tamam mı yeter. İki de bir de bunu söylemeyi kes yeter. Bıktım ne kadar evlilik düşkünü bir kadınsın. Bu kadar mı çok yatağıma girmek istiyorsun. Seni sikme mi bu kadar mı çok istiyorsun lan."

Diye bağırdığım da cemre şok olmuştu ben ise hala öfkeden kuduruyordum. Kapıya yöneldim ve çarparak çıktım. Asansöre bindim ve kendime hakim olmaya çalıştım. Lanet olsun toprağa ihtiyacım vardı biliyorum ki ona sarılıp kokusunu içime çeksem tüm sinirim suyu çeken bir sünger gibi yok olacaktı. Fakat onu arayamazdım da. Beni abi olarak gören bir kız dı o keşke benim gibi hissetseydi. İşte ozaman kimse umurumda olmazsı onu dünyanın en mutlu kadını yapardım.

ALEV

Şeymanın dedikleriyle bir nevi sinir kırizi geçirmiştim. Şirketin dışına çıkınca. Rahat bir nefes almıştım. İstifa etmiştim değil mi. Evet etmiştim. Arazı bir daha görmeyecektim. Oysa o o kadar mükemmeldiki bana yaptıklarına rağmen seviyordum yinede. Böyle sinirli sinirli evime geldim of bu nedir ya. Dizüstümü aldım ve facebooka giriş yaptım. Arkadaşlık isteğim vardı ama bir tanesi dikkatimi çekmişti. O ne biçim isimdi öyle kartal kartal lartal diye beşiktaşlı olduğu fotolarından belliydi. Umursamadan ekledim çünkü şuan sinirliyim ve sinirimi birisinden çıkarmak istiyordum bu elin garibi de olsa. Ben ekleyince hemen msj attı.

"Slm.
Buarada teşekkür ederim."

Şu arkadaşlık isteğini kabul edenlere niye teşekkür ederler ki anlamam yani.

" Anlamadığım şey şu niye boşuna teşekkür edersiniz ki sanki. Arkadaşlık isteği bu altı üstü yani benim umurum da olmayan hiç bakmadan kabul ettiğim umursamadığım bişi. Benim umurumda olmayan bu şey sizin için bu kadar önemli mi ."

"Alev ben evliyim.
Karımın arkadaşları evde. Bir haftadır bizdeler dün birisi gitti bu gün birisi."

"Eeeeee yani. Hem madem evlisin ne diyearladaşlık isteği gönderip maj atıyorsun."

genç patronum bir mafya(DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now