Ali'nin ağzından :
Kahvaltıdan sonra Tuğçe den mesaj geldi. Evde parti veriyormuş. Beni de çağırdı. Bir de foto gönderdi. Didem ile.Didem benim eskiden hoslandigim ama bir türlü acilamadigim kız idi. Ama artık Didem umrumda değildi. Ben Selin'i seviyordum. Birden aklıma bir kurnazlik geldi. Didem i kullanarak Selin'i kiskandirabilirdim. Kahvaltıdan sonra partiye gittim. Emre de oradaydı. Didem ile biraz konuştuk sakalastik. O kadar. Sonra Selin geldi. Iste fırsat bu fırsat. Kiskandir abi Selin'i.Ben biraz Didem ile ilgilenmeye başladım. Biraz bozuldu. Ama sonra ilgilenmiyormus gibi yaptı. Telefonu ile uğraşmaya başladı . Ardından telefonu çaldı. Kim ile konuşuyordu acaba. Bir iki saat sonra babam aradı. Uzun uzun konuştuk. Yarın Nazlı, Savaş ben ve Selin tabi Tuğçe ve Didem de dağ evine gidicekmisiz. Akşama doğru Selin eve gitmek için ayağa kalktı.
-Ben birakayim seni.
-Yok Ali sen sevgilinle ilgilen.
Dedi ve gitti. Demekki kiskanmistissti. Bu beni çok mutlu etti. Yarın sabah yola çıktık. Vardigimiz zaman Didem direk kayiklari gördü. Aramızda gruplar olusturup bindik. Selin ben ve Didem , Nazlı Savaş ve Tuğçe bindik. Gicikligina olsun diye Didem ile ilgili lenmeye başladım.
-Ya pardon ben sizin mirnakliginizi çekmek zorundamiyim.
-Ay pardon Selin cigim!
-Bence de pardon.
Selin'in gıcık olmasi beni mutlu etmişti. Akşama kadar birseyler ile oyalandik. Ardından Savaş ve Nazlı yürümeye çıktılar. Bizde şişe cevirmece oynamaya karar verdik. Tuğçe, Didem e sordu. Didem cesaret dedi.
-Ali yi öp!
O an ben şok oldum. Yüzümde "Hayır" anlamında bir gülümseme belirdi. Didem bana doğru yaklaştı. Oh yanagimdan öpmüştü. Bir an Selin'e baktım. Donup kalmıştı. Selin yavaştan ayağa kalktı.
-Siz oynamaya devam edin. Ben biraz hava alicam.
Dedi ve bahçeye doğru yöneldi. Bende onla dışarı çıktım.
Selin'in ağzından :
Gördüklerim karşısında şok oldum. Dışarı çıkıp biraz temiz hava alıyordum ki kolumdan biri tuttu. Arkama döndüm ve Ali olduğunu anladım.
-Ne var?
-Selin, iyi misin?
-İyiyim, değilim Sanane.
-Ben merak...
-Sus! Ben senin neyinim ki ,beni merak etme.
-Neden böyle davranıyorsun?
-Nasıl davraniyormusum.
-işte böyle.
Selin sesini yükselmişti.O yukseltince ben de yukselttim.
-Selin sen iyi değilsin geç içeri.
Diye kukredim.
-Bana bağırma.
-Geç içeri.
Selin'in çok korktuğu belliydi . Sinirle içeri girdi.Ve dönene kadar da konuşmadık.
2 gün sonra
Ali'nin ağzından :
Emre beni evine çağırmışti. Ben de gittim. Didem de oradaydı. Sadece biraz oturduk. Sonra...
Selin'in ağzından :
Artık dayanamıyordum. Her yanimi kıskançlık ateşi sarmıştı. Ne yapacağımı şaşırmış tim. Ali ye olan o güçsüz nefretim beni Emre ye aşık olmakla tehtid ediyordu. En sonunda dayanamadım. Ve Emre'nin evine gittim. Kapı açılır açılmaz yanağına bir öpücük kondurdum. İlk olarak çok şaşırdı. Sonra kalp krizi geçirdi. Ardından yüzünde bir gülümseme oluştu. Ve bende ona çaresizce baktım.
