GÜLÜMSE BANA-2

58 4 3
                                    

Hikayeme ilk destek olup yorun yapan #1907Emine_nur adlı kişiye ithafen yazılmıştır. Onun tavsiyesi üzerine 1.kişi ağzından yazıyorum :) Teşekkürler ♥ İyi okumalar ♥ Lütfen yorum ve votelerinizi eksik etmeyin ♥ Medya da Emir var :)

Dudaklarımı büzerek ifadesiz yüzüne baktım. Huzursuzca kıvranıp yeni çıkmaya başlamış olan kirli sakallarını kaşıdı.

-Peki beyefendi, alttaki odaya geçip hazır olduğunuzda zile basın. Dedim.

Bana gözlerini devirerek yönlendirdiğim odaya geçti. Tam yirmi dakikadır onun zile basmasını bekliyordum. Babama olan sinirimi ondan çıkarmamak saniyeler kalmıştı. İstemsizce yerimden kalkıp kendimi peşine sürükledim. Dönen sandalyede oturmuş omuzları dimdik ellerini önünde birleştirmiş öylece duruyor. Sinirden kekelemeye başlamıştım

-Se-sen beni bu-burada

-Etrafta basmam gereken bi zil göremedim bayan.

Sinirimi sesime yansıtmamayı ümit ederek söylendim:

-Hımmm. Anlıyorum efendim, siz zil karşınızda olduğu halde çakma zahmetinde bulunmadınız hatta konuşamıyorum-

-Ya yeter susacakmısın?

Usulca kabuğuma çekildim ne yani ben mi suçluyum. Spot ışıkları ayarlayıp yüzüne şekil vermeye çalıştım.

-Ne için olacaktı vesikalığınız?

-Eben için.

-Ne?

-Dedem için yaaa

Derin bir şekilde nefesimi dışarıya vererek rahatsız olduğumu hissettirmeye çalıştım. Tamam sakin olabilirim dimi. Sonuçta her türlü müşterim oluyodu buna neden katlanamayayım?
"Peki" diyerek rastgele flaşıları patlattım yüzünde oh olsun! Ama işimin ehli olarak içim el vermedi bu salak pozlara.

-Başınızı hafif sağa yatırın
-Omuzlarınızı azcık eğ
-Tamam oldu şimdi gülümse bana.

Birden ayaklandı.

-Sana mı gülcem kmisin lan sen gülmüyorum gülmüyorum ne oldu! Geldiğime bin pişman ettin beni ne salak bi kadınsın!

Histerik bi kahkaha atarak üzerime gelmeye başladı ve daha yüksek sesle bağırmaya tabi...

-Gülümsemek nasıl eylemdir bilirmisin? İçten kalpten gelen yüz kaslarının bilmem kaçını çalıştıran hak edenlere verilen eylemdir.

İşaret parmağıyla omzumu iterek "ve sen bana gülümsememi söyleyemezsin!" dedi son olarak. Pardon kükredi. Yine bir şey söylemeden sadece söylediği anlamsız cümleleri kulak süzgecimden geçirdim. Ona yabancı gibi bakmaya devam ederken ayaklarını yere vura vura odayı terk etti. Aynanın önündeki masaya hafifçe yaslanarak saçlarımı karıştırdım.
Belkide bugün kapatmalıydım resmen adam piyango gibiydi, belayı,geri zekalı, bencil,vefasız, hayvan! Babamın olayıyla karıştı bunlar babama demek istediklerimdi. Olacaklar dizi fragmanı gibi gözümün önünden geçerken genzimin yandığını hissettim. Ellerimi gözlerimin üzerine bi süreliğine bastırıp öylece bekledim. Yavaş yavaş odadan çıkarken bu günlük mesai burda biter dedim kendime.

Masamın üzerine dağıtılmış kalemlere hayretle baktım ne olmuştu burda? Evet cevabını pembe postit veriyordu "Akşam 6'ya kadar o resimler e mail adresime gönderilmiş olsun daha sonra gelip ödeme yaparım. Emıruslu@gmail.com" Al başına belayı narin bi bu eksikti. Kapatmadan bu anormal insanın şu isteğini yerine getirip içimi rahatlatacaktım. Pozlara bakarken gülmeden edemedim çok komikti ve kendi değildi resmen. İçlerinden en iyi idare edeni seçip beynimize postalandım.

Panjurları tekrar indirip makinamın merceğini kapattım. Çantamı ve trikomu alarak dükkandan çıktım. Emlakçılara.şöyle bir yürüyeyim dedim hoş son çırpınışlarım ama ne yapabilirdim?

Tam 4 tane emlakçıyla en az yarım saat görüşmüş bulunmaktayım. Yok yok yok işte hiç biri aradığım gibi değildi. Titreşen telefonuma bakmak hiç içimden gelmese de cevapladım.

-Alo?

-Narin Hanım?

-Evet benim. Kimdiniz?

-Ben Ömer babanızın sekreteriyim. Bugün biraz sıkıntılı gözüküyordunuz, acaba size yemek ısmarlayabilirmiyim?

Bu babamın işlerini daha yakından incelemek için mükemmel bir fırsat olabilirdi.

-Tabi, Kahve Dünyasına geçiyorum orda görüşelim.
.
.
.

Emir sinirli bir şekilde arabasına binip kapısını çarptı. Ona bana gülümse demişti ne hakkı vardı? Meyra da aynı şeyi dememişmiydi? Kimseye gülümseme sadece bana gülümse demişti ne oldu? Hani neredeydi?

En yakın arkadaşıyla nişanlıydı şuan. Sinirden direksiyona yumruk atıp kendi kendine güldü. Evet bu kadın ona meyrayı hatırlattı ama suçu hayır hayır suçluydu. Ensesinde ellerini birleştirerek bir müddet öylece bekledi. Alması gereken liste gözünün önüne gelince istemsizce kontağı çalıştırdı.

Çilekli yoğurt,bol nar ekşili acılı çiğ köfte, salatalık turşusu, lokum ne iğrenç duruyodu beraber yeneceklerini düşündüğünde. Kredi kartını çıkarıp ödedi. Ardından manavdan marul, turp,muz ve yeni yeni manavlarda kendini gösteren kiraz aldı. Nefesini sesli bi şekilde dışarı verip eve doğru yol aldı.

-Hayatımm! Hoş geldin canım. İstediklerimi aldın mı?

-Poşetle geldiğime göre?

Ceylan hanım uzandığı koltukta kıpraşarak poları üzerine çekti.

-Onları hazırlaman için yardımına ihtiyacın varmı?

-Yok kalkma sen ben hallederim.

Emir mutfağa geçtiği gibi poşetleri mutfak setinin üzerine salladı. Mühendis olmaktansa belki hademe hizmetçi bakıcı olabilirdi dimi? Köle gibi kaç aydır emir alıyordu. İçersen Ceylan Hanımın sesi yükseldi:

-Çiğ köfte bol nar ekşili marul ve turşulu olsun. Haa yoğurdu kaseye koymayı unutma!

Emir bir an önce evden çıkmak için hızlıca söylenenleri yapıp masaya önüne koydu. Duş almak üzere odasına geçti. Bütün çektiği sıkıntılar yetmiyormuş gibi zır zır iki saat çalan telefonu için yarı buçuk yıkanıp çıktı.

-Ne var lan ne var!

-Şii dostum sakin olsana?

-Ebenin ya Atıf sana ne dedim yerli yersiz aramasana beni!

-Oğlum iyimisin ne bu sinir. Ben şirkete eleman arıyoduk ya bi kaç kişi geldi sende gelde görüşelim diyecektim.

-Ya bilmiyorum ben yapamıycam galiba sen hallet

-Ne o bakıcılığı yapmakla mı meşgulsün?

-Siktir ya!

GÜLÜMSE BANAOnde histórias criam vida. Descubra agora