Bölüm 26 ~ Kışkırtmalar

7.9K 391 15
                                    

Bölüme ithafen: Eminem ft Rihanna-Love The Way You Lie (Türkçe Altyazılı) Yine bölüme aşırı uyumlu bir şarkı :)

Bol bol vote bekliyorum. Yazdığım en uzun bölüm oldu sanırım bu. Lütfen sadece okuyup geçmeyin. 2hafta sonra üniversitem başlayacak ve ben hikayenin bölümlerini ertelemek istemiyorum. Bol bol yorum atar vote verirseniz her gün yeni bölüm gelir ve hikayeden kopmazsınız.Şimdiden teşekkürler:)

Öpüşmeyi bıraktıktan sonra yüzünü benden uzaklaştırdı. Ama mesafe olarak hala dip dibeydik. Ne diyeceğini merak ediyordum. Bir açıklamaya ihtiyacım vardı. Ya da artık herhangi bir açıklamaya ihtiyacım vardı. Kimsin diye sormalı mıydım? Tam da şuan. Sonra ona aşık olduğumu söyleyebilir miydim? Bence önce ona aşık olduğumu söylemeliydim. Bunu bilmeye hakkı vardı. Üstelik karşılık olarak ne diyeceğini de merak ediyordum. Derin bir nefes aldım ve:

-"Yağız ben..." demeye kalmadan o da cümlesine girişti.

-"Artık bitirmeliyiz haklısın"

Duyduklarım karşısında öylece kalakaldım. O ise önüne dönmüş yola bakıyordu. Ben ona aşkımı itiraf edecekken bana bitirmemizi mi söylemişti? Yoksa ben mi yanlış anlamıştım? Suskunluğum karşısında konuşmaya devam etti.

-"Senden kalan 8 buçuk saat içinde sadece yanımda kalmanı isteyecektim. Ama sanırım biz olamayız evet" dedi hala yola bakıyordu. Ne diyeceğimi bilemiyordum. En iyisi sadece susmaktı. Eğer peşinden koşuyormuş gibi bir cümle kursaydım bu gurursuzluk olmaz mıydı? Aşkta gurur olmalı mıydı?

-"Bence de sen yoluna... ben... yoluma" dedi. Onunla tek bir gün geçirebilmiştim. Sadece tek bir gün. Sonu yine ayrılıktı. Hep ayrılıktı. Hep ayrılık olacaktı. Cevap vermeden hızlı hareketlerle bagajın kapağını açmak için düğmeye bastım ve Yağız'ın yüzüne son bir defa bakıp indim. Bende bitirmeliydim artık. Değişmeliydim. Ve hatta Akay'ın dediklerini bile yapabilirdim bu noktada. Seven adam gider miydi? Peki ya durduk yere öper miydi? Bu kadar basit miydim onun için? 

Bagajdan paketleri aldığım gibi Beren'lere gittim. Eve giremezdim. En azından annemlere Beren gil de kaldım diyebilirdim. Beren'i arayıp kapıyı açmasını söyledim ve ağlamaklı bir halde eve girdim. Beren canımı sıkmamak için bir şey sormadı sadece sarıldı. Odaya çıktığımızda kendimizi direk yatağa attık. Sabahın körü olduğu için Beren'in de tekrar uykuya dalması zor olmadı. Bense önce pencereden gökyüzünü izleyip anılarımızı hatırlamaya başladım. İlk tanışma anımızı... bana kıyafet vermesini... soyunma odasındaki o düşüşümüzü... çıplak vücudunu... sesini... saçlarını... elini saçlarına atışını... elleri cebinde o yürüyüşünü... gülüşünü... keşke bir fotoğrafı olsa elimde. Bir şeyler olmalı muhakkak. Telefonu kurcalarken aklıma geldi. Video vardı. Evet bir video vardı. Bu nasıl aklıma gelmez benim.Çantamdan kulaklığımı çıkarıp telefona taktım ve bulduğum video'yu açtım.

[ Yağız önce elleriyle saçlarını düzeltti daha sonra kamerayı bana çevirip: "hadi sende saçlarını düzelt" ben telefonu elime alıp saçlarımı düzeltiyorum. Telefonu tekrar elimden alıp:

-"Merhaba ben Yağız bu da benim en yakın arkadaşım Simay"

Ben bir süre kahkaha atıp:

-"Telefon benim olduğu için önce ben tanıtsaydım keşke ayrıca en yakın arkadaş mı?" yüzümü kameraya yaklaştırıp fısıldayarak "en yakın arkadaşımı tekvando da dövdüm"

Beni itti ve:

-"Hayır ben bilerek yenildim"

-"Ah yapma lütfen ben tekvandoda en iyisiyimdir herkesi dövebilirim"

Beşik KertmesiOnde histórias criam vida. Descubra agora