Bölüm 34 ~ Ne şimdiki sevgilim Ne gelecekteki eşim

7.3K 382 5
                                    

Ve bu bölüme de uyan tek şarkı cidden buymuş: Passenger-Let Her Go


Sınıfa geri döndüğümde ders çoktan başlamıştı. Yağız benden sonra geldi. Spor çantasını yere koyarak yanıma oturdu. YAĞIZ. Yanıma oturdu. Yeniden. Konuşmak istemediğim için bunu sorgulamadım. Çünkü biliyorum eninde sonunda yine farklı bir yere oturacaktı. Şimdilik yanımdaydı.



Okul çıkışı Beren ve ben yürürken Doğukan ve Yağız arkamızdan geliyordu. Sesi, gülüşü, kokusu... onu fazlaca özleyecektim. Ki şuan bile özlüyordum. Beren:

-"Yağız'ın arabasıyla gidelim" dedi Doğukan'a dönerek. Beren'in kolunu tutarak kulağına fısıldadım:

-"Olmaz"

Beni duymuyormuş gibi Doğukan'ın elini tuttu ve yürümeye başladılar. Ben arkada kalmıştım. Yağız'la. Adımlarımı sıklaştırarak Beren'lere yetişmeye çalıştım. Yağızsa her zamanki rahatlığıyla yürümeye devam ediyordu. Beren önce beni kolumdan tutup arabaya bindirdi. Yağız'ın gözünde cazgır bir kız gibi görünmek istemediğimden bu konu hakkında ses çıkarmadım. Ama Beren'e çok sinirliydim. Onlar da arkaya geçip oturdu. Yağız yanıma oturup arabayı çalıştırdı. Elleriyle terli saçlarını geriye atarak düzeltti.


Beren ile Doğukan yol boyu sohbet ediyorken biz susuyorduk. Arada Yağız dahil olsa da pek konuşmuyordu. Doğukan'ın evine geldiğimizde Beren de indi.

-"Doğukanlardayım bugün ben akşama gelirim, görüşürüz" dedi ve gittiler. Sana inanamıyorum Beren ya! Bunu bilerek yapıyordu. Beni şu düşürdüğün hale bak.

-"B-bende ineceğim" diyerek elimi kapıya uzattım. Yağız hızlı el hareketiyle kapıyı kilitledi. 

-"Sende mi kaçıracaksın?"dedim onu kışkırtarak. Cevap vermeden sürmeye başladı.


Eve geldiğimizde arabadan hemen indim. Ne bir görüşürüz ne bir hoşça kal dedim. 

Kendimi eve atarak derin bir nefes aldım. Bunun cezasını çok kötü ödeyecekti Beren. Odaya çıkıp kendimi yatağa attım. Ve düşünmeye başladım. Bütün olanları. Alışveriş yaptığımız gün Yağız kolyeyi almıştı. O zamana kadar bana farklı bakıyordu. Ondan sonra bakışları daha da sertleşmiş bana öfkeliydi. Altan'ı o günden sonra yakmıştı. Garip olan şu ki yanan evde kimsenin olmadığı haberi çıktı. Altan Yağız'a her şey söylemiş olabilirdi. Yağız sadece bana zorla dokunduğunu düşündüğünü söylemişti. Ama Pelin'le olanla kavgamda bana "sen çok mu masumsun da insanlara sürtük diyorsun?" demişti. O halde bunu neden söylemişti. Ya bana yalan söyledi Altan'la yattığımı düşündü, ya da Altan'la yattığımı düşündü. Başka bir açıklaması yok. Yağız benden şüphe etmedi direk öyle olduğunu düşündü. Çıldırmak üzereyken odamın kapısı açıldı ve annem odaya girdi.

-"Simay uyuyor musun?" 

Ayağa kalktım.

-"Y-yok anne gel"

-"Ben şimdi çıkıyorum da dışarıya. 2 hafta sonraya aile buluşması olacak... beşik kertmenle tanışma günü gibi düşün. Ona göre hazırla kendini."

Kalbime resmen acı girmişti. Hiçbir şey söyleyemedim. Evet yavaş yavaş son buluyordu. Tercih edeceğim bir hayatım yoktu. Hem ailem için hem de kendim için en doğru şeyi yapmalıydım. Bu iş ciddiye biniyordu. Ben artık beşik kertmemi sevmeye başlayacaktım. Ona alışmaya başlayacaktım. Yağız'ın yerine onun parfüm kokusuna alışmaya,Yağız yerine onun yüzünü avuçlarım arasına almaya, Yağız'ın dudakları yerine onun dudaklarını öpmeye, Yağız'ın nefesi yerine onun nefesini solumaya... gittikçe kötüleşiyordum. Aşk acısı sanki bedenime zarar veriyormuş gibi. Kendimi bitkin hissediyordum. O güne kadar sadece yatıp uyumak istiyordum.

Beşik KertmesiWhere stories live. Discover now