Sinema ★Part-1★

1K 46 3
                                    

Arkadaslar, takip eden varsa bugun bolumu yanlislikla bitirmeden yayinladim daha sonra tamamladim.

Multi Tunç. (Berk Cankat). Hikaye karakterlerinden tek Türk o olacak. Sınır +7 vote. Sınıra gelmeden bölüm yayınlamayacağım. Ayrıca Anıl'la Mira ayrıldı ama Mira Anıl için bi hevesten ibaret değil. Anıl Mira'dan tehtitle ayrılmak zorunda kaldı. Elbette birleşicekler. Ayrıca kitabı düzenlemeye başladığımdan fazla bölüm yayınlayamıyorum ama bundan sonra daha fazla dikkat edicem.

Başucumdan ayakucuma kadar korku bedenimi esir almıştı.

"Yinemi sen?"

Hastanede psikolojim alt üst olduğundan Tunç'u ciddiye almasamda silahla beni tehdit etmişti. Şimdi kafam yerinde olduğundan gerçekten tırsmıştım.
Korktuğumu belli etmemek içinde çıkışmıştım.

"Evet Mira, yine ben. Biraz misafirim olacaksın. " diyerek narin bi şekilde kolumu tuttu.

"Bırak ya kolumu!" diyerek kolumu çekiştirmeye başladım. "ANII.." Tam Anıl'a seslenicekken, elini ağzıma bastırdı. Anıl zekiside 7/24 bana bakıyo lazım olduğunda yok.

 Ben çırpınırken o diğer elini cebine soktu. Son anda düşen jetonum sağ olsun, elini ısırdım. Tabi o elini çeker çekmez cebinden çıkardığı şeyi burnuma bastırdı.  O şeyinde adam bayıltmak için dökülen ilaçlardan dökülmüş mendil olduğunu anlamamak için gerizekalı olmak gerekir. 

 -yazarınız o ilaca ne dendiğini bilmiyor çünkü bir eczacı değil...-

 Mendili burnuma bastırdığında şu dizilerde bayıltılan sarışınlar gibi kendimi sıkıp nefes almamaya çalıştım ama o safozlar gibi fazla tutamadım kendimi. Naled olsun bu hayata!

Ergen style...

Sonrasındada gözüm karadı zaten...

***

Kafamda müthiş derecede fazla bir ağrıyla uyandım. Gözlerimi ne kadar zorlasamda açılmıyorlardı. Yanımda birinin olduğunu farketim. Muhtemelen şu Tunç denen manyaktı. Saçımı okşuyordu. What dedin gülüm? Aferin iç ses, ilk defa bi halta yaradın... Kendimi zorlayarak gözlerimi açtım. Beni görür görmez saçımdan elimi çekti. 

  " Ne tür bi sapıksın lan sen?" dedim ağrısından dolayı şakaklarımı ovarken. 

"Üh, bi sapık olmadığımız kalmıştı, oda oldu tamam." dedi gözleri dehşetle açılırken. 

Eğer iyi biri olsa harbiden kafa çoçuktu. Harbi lan kim bu çoçuk bebelac? Fesatız elhamdürillah... Hadi onu geçtim, beni niye gaçırıyon gardaşım?

İç sesin dürtüsüyle çocuğa hönkürdüm. "Niye kaçırdın lan sen beni?" dedim tek kaş kaldırırken. Ortam ciddiyetten ziyade şaka gibiydi. Eğer ortam ciddiysede ben farkında değilim. 

Kafam ağrıyo kardeşim nabiyim?

"Bilmen gereken şeyler var."  dedi yarı ciddi yarı yumuşak bi ifadeyle.  -sana bir sır vereceğim izliyen kardolarım bilir:)- 

" Neymiş o bilmem gereken, beni  damon aşkımı izlemekten bide biricik çikolata depomdan uzak tutan , mahrum bırakan şeysi?" dedim.

" Ne tür bi manyaksın?" dedi. 

"Sensin lan manyak!" diyerek çirkefleştim. "Kime manyak diyon sen?" 

"Anıl itinin yanında dura dura ona benzemişsin." dedi tiksintiyle.

"Bak o dediğinde haklısın." dedim. " Harbi asıl konu, senin Anıl orangutanıyla aranda ne düşmanlık var?" dedim. Bi yandan da kıçım uyuştuğu için oturduğum yatakta diğelip ayağa kalktım.

SENSİZ ~Düzenlemede~Where stories live. Discover now