KALBİM SANA ÇATTI.2

14.6K 696 13
                                    

KALBİM SANA ÇATTI 2 BÖLÜM.

Eslem yere indiğin de sinirle kaşlarını çatmaya çalıştı. Allah aşkına tombul kuş neydi ya ? Bu sıfatlardan kurtulmak için bir yıl ağzına yemek koymamıştı doğru dürüst.

Talha omzuna gelen yumrukla kıza daha sıkı sarıldı kollarında.

"Bana bak asabi kuş , eline hakim ol " Yanağına kocaman sulu bir öpücük kondurup koltuğunun altına aldı.

"Hadi bakalım doğru eve " dedi.

"Saat daha on iki Talha ne evi işin gücün yok mu senin ben beklerim seni "

Genç adam bir an afalladı. Saat tamamen aklından çıkmıştı onun. Eslem haklıydı .

"Haklısın be minik kuş , o zaman sen doğru dinlenme odasına bende işimin başına akşam sekiz de çıkarız " dedi.

"Ben otelden yer ayıttım kendime Talha "

"Olmaz cimcime , benim evime gidiyoruz , otel de kalmana izin verecek değilim . Hem sen ipeği özlemedin mi "

İşte Eslemi en can yerinden vurmuştu . Özlemez miydi ? Burnun da tütmüştü ipek böcüğü.

"Tamam " dedi omuzları düşerken. Ne kadar otele gideceğim dese de , Talha dinlemeyecekti nasıl olsa. Çenesini yormaya niyeti yoktu.

Eslem dinlenme odasına geçtiğin de bavulunu gözden uzak bir yere koydu. Burası asistanların ve doktorların dinlenme tesisiydi. Kütüphanesi, kahve makinesi ve rahat koltuklarıyla uzun nöbet gecelerinin yoldaşıydı bu oda.

Daha geleli birkaç saat olmasına rağmen şimdiden çalıştığı hastaneyi ve hastalarını özlemişti bile.

Rahat koltuklardan birisine oturup bacaklarını da uzattı. On dört saatlik yolculuğun yorgunluğu daha oturduğu ilk dakikadan kendisini belli etmişti.

Başını koltuğun yastıklarından birine koyup gözlerini kaparken tek istediği birkaç dakika dinlenmekti.

**

Can yorgunlukla gözlerini ovuşturdu. Tam anlamıyla Geberiyordu ! Neredeyse kırk sekiz saattir ayaktaydı be bedeni iflas bayrağını çekmek üzereydi.

Odaya girdiğin de hızını kesmeden kendisine yeni yapılmış kahveden bir fincan doldurdu. Kahve bu saatlerde zit gibi olurdu ki , kendisi gibi nöbete kalmış doktorlar yaparlardı. Acı kahve boğazından aşağıya kayarken , yüzünü buruşturdu. Şu mereti sevdiği gün önüne çıkan ilk kıza evlenme tekliği edecekti. Ki bu kahveyi sevmesi kadar imkansızdı ona göre.

Arkasını döndüğün de bulanık gören gözleri ilk önce bir tutam siyah saç gördü. Hızla tırmandı koltukta yatan kızın üzerinde.

Yana kaymış başı , koltuğun tepesine uzatılmış pürüzsüz bacakları ve sonuna kadar açık gerdanı ..

"Siktir "

"Hohh senin kimsin be " Bedenini koltuğun üzerine bırakıp gözlerini kızdan ayırmadan kahvesini yudumlamaya başladı.

Kızın havaya yükselen hafif nefesi sürekli mırıldanan dudaklarıyla kendisine enfes bir görüntü sunuyordu.

"Allah'ım sana geliyorum " Ses çıkarmadan yerinden kalkıp kıza yaklaştı. Zaten Eslem öylesine derin uyuyordu ki hiçbir şeyi duyacak durumda değildi.

Sessiz olmaya çalışarak tek dizinin üstün de yere çöktü. Dudağının kenarına düşen saçlarını nazikçe yanağına koydu. Allah'ım çok güzeldi.

KALBİM SANA ÇATTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin