19.BÖLÜM

8.6K 421 4
                                    

Yataktan kalktım kollarımı havaya kaldırıp genleştim koltukta uyukladığım için boynum biraz ağrıyordu ama önemli bir şey değildi. Balkondan odama geçtim banyoya girdim elimi yüzümü yıkadım saçlarımı tepeden at kuyruğu yaptım. Yüzümde belli olmayacak şekilde makyaj yaptım odama geçip dolaptan siyah kısa elbisemi aldım ayakkabı dolabımdan da siyah topuklularımı aldım ayağıma geçirdim.

Odamdan çıktım merdivenleri indim sesler bahçeden geliyordu kahvaltı bahçedeydi demek mutfakta kendime kahve hazırladım elime aldım bahçeye çıktım herkes masadaydı eylülün yanına oturdum kahvemi yudumlamaya başladım "kızım nasılsın" bunu diyen amcamdı kötüyüm mü diyecektim hayır biraz yalandan zarar gelmez "iyiyim" dedim kahvemi yudumladım yemekler boğazımdan inecek gibi değildi şu içtiğim kahve bile boğazımdan zorla iniyordu boğazımda sanki kocaman bir yumru vardı.

kahve bardağımı masaya bıraktım ayağa kalktım arkada ki soruları umursamadan bahçeden yola çıktım bomboş yolda yürüyordum içimde dert vardı ama ne olduğunu bende bilmiyorum canım yanıyor hemde çok annem için yanıyo bu can o yanımda olamdıkçada yanmaya devam edecekti gözlerim dolmuştu her yer bulanıktı ağlamamak için sakinleşmeye çalışıyordum sahile doğru yavaş yavaş yürümeye devam ettim her zaman ki banka geçip oturdum gözlerimi ufuğa doğru sabitledim derin derin nefes alıp gözümde ki yaşların düşmesine izin vermemeliydi.


Ellerim titremeye başlayınca ikisini birleştirdim kendimi sıkmaya çalıştım ağlayamam boğazımda ki yumru kocaman oldu nefes alamıyordum gözümden düşen tek damlayla kendimi bıraktım ellerimi yanlarıma doğru sıkmaya başladım bank'ın tahtasını öyle çok sıkıyordum ki tırnaklarım acıyordu.

Gözümde ki yaşlar beni her ne kadar rahatlatsada kalbim sızlıyordu kalbimde ki sızı ölmem için emir veriyordu bedenim ise korkuyordu göz yaşlarım hıçkırıklarıma dönüşünce kafamı kaldırıp derin derin nefes almaya çalışıyordum sakinleşiyordum evet kendime geliyordum kalbim az da olsa sızlamıyordu.

Ayağa kalktım kafamı çevirmemle annemi gördüm ben ona bakıyordum o bana oda ağlamıştı ve halen ağlıyordu içim her ne kadar koş sarıl desede bunu yapmayacaktım acı çeksemde sarılmıycaktım yürüyerek oradan uzaklaşmaya çalışmıştım ama arkaya dönüp ona baktım arkamdan öylece bakıyordu bak işte oda seni istemiyor istese gelip sarılırdı.

Yürüyerek eve geldim evin kapısını çalmadan korumalar kapıyı açtı öyle bitkindim ki öyle halsizdim ki canım o kadar yanıyordu ki hiç bir şey umrumda değildi yavaş adımlarla merdivenleri çıkacakken "almilaa salona bi gelir misin??" merdivenlerin ilk basamağından indim salona girdim duvara yaslandım başım yere eğikti hiçbir şey veya kimseyi görmek istemiyordum "neyin var almila"başımı kaldırdım babamın gözlerine baktım "dışarıdan nasıl gözüküyorum baba" dediğimde gözümü etrafta dolandırdım herkes burdaydı bravo ve babam beni şuan herkesin içinde patlatmaya çalışıyordu gözlerim kısa bir süre yektaya takıldı sonra tekrar babama çevirdim "sonra konuşuruz"dediğimde babamın sert sesi beni olduğum yerde kalmamı sağladı "hayır sorun neyse şimdi bitecek yektayı sorun ediyorsan o yabancı değil"gözlerimi babama sabitledim "peki çözelim"dedim.

Aynı sertlikte bakıyordu "bu halin ne ha ruh gibisin ne yaptığını ne yapa bileceğini anlayamıyoruz"hafiften gülerek "baba beni bu hale getiren sizsiniz sizin eserinizim gurur duyun istedğiniz bu değilmiydi zaten"başımı yere eğdim sesim boğuk çıkıyordu ağlamıştım ve ellerim titriyordu ellerimi kollarımda birleştirdim"ne demek istiyorsun Almila" gözlerimi abimde bir süre tuttum sonra tekrar babamın gözlerine sabitledim"beni siz yaraladınız siz beni bu kadar yıprattınız siz beni bu enkaz haline getirdiniz"derin bir nefes alıp verdim.


Kendimi odadan attım merdivenleri yavaş yavaş çıkıp odama girdim kapayı kapattım gözlerimde ki yaşlar akıyordu durmasına da izin vermiycektim kendimi yatağa attım bağırmaya başladım bağırdıkça içimde ki neferetim gidiyordu.

Daha çok bağırıp gözlerimde ki yaşların düşmesine izin verdim kendimi yataktan kaldırdım masanın üzerinde ne var ne yok duvara kapıya her yere fırlattım çoğu şey paramparça oldu yere oturdum kafamı duvara yasladım yerde duran cam parçasını elime aldım.

Cam parçasına bakıp koluma götürdüm intahar edersem bütün acılarım dinecekti evet yapmalıyım korkuyorum ama mecburum...


ARKADAŞLAR LÜTFEN VOTELEYIN VE YORUMLAYIN DESTEKLERINIZI BEKLİYORUM :)


MAFYANIN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin