2.Bölüm''Özlemek,Hasrettendir...''

14.9K 839 107
                                    

Merhaba :) Asi ve Mavi farklı bir hikaye zaten farketmişsinizdir. Benim için yine yeri farklı ve özel tabii ki ama rica ediyorum yorumlarınızı esirgemeyin. :) Oylarınız kadar bana destek olan yorumlarınızda çok önemli... :) Bu arada akşam ''Bir Aşk Masalı''na özel bölüm ekleyeceğim... :)

Keyifli okumalar. :)


2.Bölüm

''Özlemek,Hasrettendir....''

Batu'dan;

Gelmişti...Sonunda yanımdaydı. Onu havaalanında gördüğümde gök gürüldedi,şimşekler çaktı o yürürken...Kızıl saçları daha da uzamıştı. Yeşil gözleri her zaman ki gibi parlak değildi. Hüzün damlacıkları vardı yeşil harelerinde. Dudaklarındaki gülümseme bile hüzün kokar mıydı birinin?

Kokuyordu... Hüzün kokulum benim... Minik şeytan... O kadar özlemiştim ki özleminden çoğu günler babasına yalvarıp telefonda uyurken onu izlememe izin veriyordu. O kızıl canımı yakmıştı. O gün o kaza olduğunda elim elinden kaydığında bende öldüm,bende dünyaya kapadım kulaklarımı.

Ama ne kadar severseniz sevin ne kadar O'nun yerine geçmek isterseniz isteyin asla alamıyordunuz acılarını..Asla koparamıyordunuz o karanlıktan. Uzaklaşmıştı hepimizden. Ama en çokta benden. Anlamadığım bir şekilde onu bırakmak istemesemde elimden kayıp gitmesine izin verdim.

Gitti...

O gitti...ama ben onda kaldım....

O gitti ...giderken yanında benide götürdüğünü bilmeden...

Özlemek hasrettendi...Özlemek korkakçaydı....

Özlemek sancılıydı ve ben her özlediğimde boğazım düğümleniyordu.

Kollarıma aldığımda hayatımda Aslı'dan sonra ilk kez tamamlandığımı hissettim. O öldüğünde, kendimi her şeye kapatmış Londra'ya Yağmur'un yanına kaçmıştım. O kızıl cadıyı da o zaman tanımıştım. Bahanelere sığınan bir adam olmadım. Hep net olmuştum. Yaşı küçük,bilmiş bir dahiyle uğraşacak değildim ama o bir şekilde hep sinirlerimi bozmayı başarıyor ve biz bir şekilde dudak dudağa bitiriyorduk kavgayı.

Yanımda kalma konusunda kararsız kalmasına sinir olmuştum ben Cahit amcaya söz vermiştim ona iyi bakacağıma ve kesinlikle hiçbir şekilde dokunmayacağıma.. Sonunda hadım edilmek vardı. Yaşlı adam çok korumacıydı. Ne vardı yani iki kez tamam ikiden çok fazla öpüşmüşsek. Ben ona asla ama asla istemediği bir şey yapmazdım. İstemesini sağlardım ama istemediği bir şeyi bir kadına hele de Ela'ya asla yapmazdım.

Yağmur'un her zaman ki anaç hareketleriyle yörüngesi şaşan kızılımı kolundan nazikçe tutup içeriye soktum. Herkes buradaydı. Kerim ve Sevde ve tabii ki bok kafalı Toprak... Bu adama ölene kadar gıcık gidecektim. Ela'nın rahat konuşamadığının farkında olduğumdan çocukları Derin'e bırakmışlardı sadece biz olacaktık.

Kerim Ela'yı kendine çekip ahtopot gibi sarılınca bende bir yerler atmaya başladı. Tam elinden çekeceğim bu seferde Toprak abi çekti Ela'yı o da sıkıca sarılırken ben hala dişlerimi gıcırdatıyordum. Sevde çekince Ela'yı kendine ne kadardır tuttuğumu bilmediğim nefesimi bıraktım.

Ela gözleri dolu dolu herkese baktı tek tek.. Konuşma zorluğu olduğundan işaret diliyle konuşmaya başladı. Sonra bir anda konuşmaya başladı.

''Ö-özür di-dilerim... Unu-tu-yorum...'' Toprak abi işaret diliyle ona rahat olmasını söyleyince Ela'nın dudakları açık kaldı. O kadar tatlı görünüyordu ki göğsüme hapsetmek istedim. Hep orada kalsın. Gözleri tekrar dolmaya başlarken kolundan çekip sakladım göğsüme...

Asi ve Mavi (Devlerin Aşkı- III)Where stories live. Discover now