12

425 26 2
                                    




'Sevgili Günlük,

Son zamanlarda çok düşünüyorum. Kendim ve ne olduğum hakkında. Önceden olduğum ve dönüşğüm şey. Bo ve aslında onu özlediğimi bile fark etmemiş olmam hakkında. Onun hakkındaki her bir şeyi.

Daha sonra Haven'ı düşünmeye başlıyorum, ona karşı olan gerçek hislerimi. Planın ne olduğunu biliyorum, yapmam gerekeni de biliyorum.

Hep zor olmuştu, öncelikle Bo. Hayatımın aşkı, ruh eşim. Diğer yarım. Hayatım boyunca tecrübe edindiğim en acı verici şeydi ve sonuçlar yaralarımın iyileşmesine yardımcı olmadı. İki yıl geçtiğinde, kendimi affedememiştim. İki numaralı kız. Güzeldi, ama Bo ile karşılaştırılamazdı. Ancak itiraf etmeliyim ki, ondan etkilenmiştim.

Böylece rutinim başlamış oldu. Aklına girdim, benden korkmasını sağladım, aklını kaybetmesine sebep oldum. Ve sonra tanıştık, tamamen masummuşum gibi davrandım. Kafası karıştı. Benden korkuyordu, fakat aynı zamanda bunun için hiçbir sebep yoktu. Çünkü ben, onun ve ailesinin bugüne kadar tanıdığı en kibar çocuktum. Planı berbat ettim, mantıklı olan hiçbir tarafı yoktu. Ama işe yaradı. Sonunda, ellerimin arasındaydı ve bundan sonrası çok kolaydı. Bunu yapmaktan nefret ediyordum, hep etmiştim. Her saniyemi, masum kızların aynı Bo gibi acı çektiğini düşünerek geçiriyordum. Bu rutini onun üzerinde uygulamamış olabilirdim, ama yaptığım en küçük şey bile, bana onu hatırlatıyordu.

Üç yıl geçti, sonuncusu. Haven'ı gördüğümde, hayal kırıklığına uğramıştım. Kesinlikle çekiciydi, o kadar saf ve temizdi ki neredeyse parlıyordu. Alışık olduğum şeylerden çok daha farklıydı, terli vücutları itip aralarından geçmeye çalışırken çok sinirli görünüyordu. Çok masum, çok güzel. Tıpkı Bo'yu ilk tanıdığım gibi.

Bir melek olabilirdim, ancak her zaman biraz küstah biri olmuşumdur. Bunu Louis yaptı, beni değiştirdi. İyi anlamda. İlk başlarda utangaçtım, o beni birazcık bozdu. Ve ben de aynı şeyi Bo üzerinde uyguladım. Geliştiğini görmeyi seviyordum. Utanmaz ve seksi tarafları önplana çıkıyordu.

Anne? Sanırım ona aşık oldum. Bo gibi hissettirmiyor, ama bir daha birine karşı, ona hissettiğim şeylerin aynısını hissedebilecek miyim işte bunu bilmiyorum. Onu düşündüğümde kalbim sızlıyor, daha sonraysa aklıma Haven geliyor. Şu harika, kibar, şefkâtli, akıllı, güçlü kız. O, çok güçlü. Aklına girmek inanılmaz derecede zor, fakat nasıl olduysa bu mücadeleyi sevmeye başladım. Bence orada sakladığı, bir sürü sır var. Bahse girerim ki, onun hikayesi çok ilginç.

Aklına girmenin bir yolunu bulabilirdim, açıkçası bunu istemedim. Bana söylemesini istiyorum, söylemeye hazır olduğunda öğrenmek istiyorum.

Bir süredir senden haber alamıyorum, anne. Neden burada değilsin? Tavsiyelerine ihtiyacım var, ne yapmam gerektiğini söylemene ihtiyacım var. Bana her şeyin iyi olacağını söyle. Yaptığım şeyin kötü olmadığını söyle. Biliyorum, kötü. Fakat bunu yapmak istemiyorum. Başka şansım yok. Bunu biliyorsun, değil mi? Haven'ın annesini gördün mü? Babasıyla neler olduğunu biliyor musun?

Demon (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin