2-Yemek yemek,daha çok yemek

53 9 2
                                    

Bir kardeşe ihtiyacım yoktu.Arda 5 kardeş yerine geçiyor,yüzüme tokat gibi vuruyordu.Her akşam bize gelen Burçak ablalar beni hüzünlendiriyordu.
-Annoşum ödevlerim var Arda'yı alır mısın?
Annem Arda'yı aldığında laptopu açıp manga izledim.Ödev yapmak pek benlik bir şey değildi.
Okula vardığımda Öykü ve Cem beni karşıladı.
-Oo kankeytam gelmiş,diyip beni kucaklayan Cem'e pis bakışlar attım:
-Asıl siz gelmişsiniz.Dün neredeydiniz yalnız kaldım.
-Kankeyto aslında geliyorduk ama Öykü yolda böyle kolları açtı, Burger King'e doğru gitti.Dedim ilk gün nasılsa gir ulan.Girdim.Menüyü de en büyük boy aldım.Patatesleri onar onar yed-
-Yeter anlatma.Bensiz Burger he.Boğazında kalsaydı.Dizim dizim dizilseydi boğazına.Parmağını ağzına sokup çıkartmak zorunda kalsaydın.
-Kaldı zaten kaldı.Hayranlarım suni teneffüs yaparaktan kurtardı.
-Yaşlı bir teyze sırtına vurarak kurtardı,diye ekledi Öykü.
Konuşa konuşa sınıfa girdik.Ders Din idi.Cem tahtaya kalkıp İslam'ın şartlarını anlatacaktı.
-İslamın beş şartı vardır,bunu bilen bahtiyardır.Namaz kılmak,oruç tutmak,zekat vermek,hacca gitmek,5.si neeeee?!
-Otur lan yerine hıyar!
Cem dünyanın en gereksiz insanıydı.Ama gereksiz insanlarda bu dünyaya gerekliydi.
Teneffüstü,dersti derken zaman geçti ve okul bitti.Servis alanına çıktığımda bizim servisi göremedim.
-Abi 42 numaralı servis nerede ya?Görmeyelim diye sakladınız mı?
Adam bir süre beni takmadı.
-Heyooo!Abi!,diyerek zıplamaya başladım.
-Yavrum sen miydin?Bende diyorum şu sesler nereden geliyor,Allah Allah.
Ağlayacaktım.Resmen Karınca muamelesi görüyordum.
-Neyse abi,47 numara diyorum,nerede?
-Abicim o servis bozulmuş seni başka servise alalım.
-Yok abi ben giderim sağol.
Çantamı sırtlandığım gibi yola koyuldum.Evim yakın değildi,kurda kuşa yem olmadan gitmeliydim.O sırada önümde bir dev belirdi.Sollanmıştım.Onun adımlarına yetişmeye çalıştım.Bacaklar uzun olunca haliyle uzun adımlar atıyordu.Koşarak ona yetiştim.Yanından aynı adımlarla ayaklarımıza bakarak yürümeye başladım.
-Şimdi de takip ediyorsun ha!Hep köpek sevginden değil mi ufaklık?
Afalladım.Harbi afalladım.Bu uzun bacaklar,bu ses..Tarçın'ın sahibi çocuktu.Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda emin oldum.
-Ne oldu şaşırmış gibi bir halin var?
-Dünya mı,bu semt mi küçük?Millet sevdiceklerini göremiyor,benim istemediğim ot burnumun dibinde bitiyor.
-Hala beni takip ettiğini düşünüyorum.
-Evet,o kadar aşığım ki sana.
-Biliyoruz da konuşuyoruz değil mi?,diyerek sırıttı.
O sırada annem aradı ve telefonu açtım:
-Efendim annoşum?
-Göçye benim.Eve gelde hamur oynayalım.
-Ardam,kuzum,senin evin yok mu?Hep mi bizde olur bir insan?
-Ama ben seni seviyorum Göçye.
-Tamam masum masum konuşma,oynarız.
Telefonu kapatıp hırkamın cebine attım.
-Göçyeciğim ben burdan sapıyorum.Görüşmemek dileği ile.
-Niye öyle diyosun uzun bacak,özlerim bak.
-Sen nasıl istersen.
Eve gitmek yerine bir alışveriş merkezine girip hamburger sipariş ettim,Cem'e fotoğraflarını attım.Okkalı bir beddua yeme ihtimalim yüksekti.Lakin kafama bir şaplak yedim.
-Lan Allah'ıma şükür param vardı da taksiye atlayıp geldim.Yoksa doğramıştım seni.
-Faşist insan ne arıyorsun burda?
-Hamburger arıyorum kankeyto, bana da alsana.
Aldım.Iyi günümde olduğundan Cem'e de bir mönü aldım.Bunu 5 yıl daha kakalardım başına.
-Adana adana adana merkez patlıyor herkes!
-Kes tamam.
-Yo ye.Şekeri atan kopmalık açıyor son ses.
-Kes dedim.
-Billur sesimi dinlemek için insanlar para verdiğinde anlayacaksın değerimi.
-He canım he.Eşek eşektir işte altın semer vurmaya lüzum ne?
-Piiiiiis.Çok pissin.Sat kankeytonu.
-Susta hamburger ye vururum ağzına.
Bütün hamburgeri ağzına sığdırabilen Allah'ın nimeti bir arkadaşım vardı.Cem her eve lazımdı gerçekten.Beraberce Öykü'ye ağzımız açık snapler attık,üstüne soğan halkası sipariş ettik.Cem'i tutmasam dondurma alıp soğan halkasını bandırıp yiyecekti.En sonunda kalkıp yuvamıza doğru yola çıktık.
Akşam olmuş,hava kararmıştı.Arda evde Baby Tv izliyordu.O görmeden odama geçmek için parmak ucunda yürümeye başladım.Gördü.
-Yakaladım seni Göçye,hamur oynayalım hadi.
Bir of çektim karşı ki dağlar yıkıldı.Oyun hamurlarını elime alıp mıncırdığımda ufalanıp yere düştü.Açıkta bırakmıştı kerata.
-Ardam ağlama ama bir şey diyeceğim.
-Söyle.
-Ağlamak yok ama.
-Söz.
-Hamurlar kurumuş ablacığım oynanmaz bunlarla.
Ağladı.Duvarları yumrukladı,oyun hamurlarına trip attı,küstü,barıştı,dua etti.Nafile.En sonunda onu masaya oturtup kurabiye hamuru hazırladım.Beraber hamuru mıncırarak palyaço şeklinde kurabiyeler yaptık.Bir şeye benzemedi.Ve hatta yandı.Arda yine ağladı.O susmuyor diye bende ağladım.Annemler geldi.Onlarda ağla-O kadar da değil.Arda bir şekere tav olmuştu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 12, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

MangalinaWhere stories live. Discover now