Telaş

154 8 0
                                    

Cansu'dan

Bu sabah çok erken kalktım. Zaten pekte uyuyamamıştım. Duş aldım. Üzerimi giyerken mutfaktan gelen kokular adeta beni öldürüyordu. Saçımı kuruttum ve mutfağa gittim. Annemin yanağına bir buse kondurarak "Günaydın." Masaya oturdum. Yarın akşam beni istemeye geleceklerdi ama ben hala anneme bunu söylememiştim. "Günaydın kızım. Çayını soğutma." Böyle bir şey nasıl söylenir bilmiyordum. Omletimden küçük bir parça alarak yavaş yavaş çiğnemeye başladım. "Anne." Annem tüm gülümsemesiyle "Efendim kuzum?" "Sana bir şey söylemem gerekli ama nasıl söylemeyeliyim bilmiyorum." Merakla "Cansu noldu?" Dedi. Boğazımı temizleyerek " Yarın akşam şeyler gelicek.." "Kimler?" Utanarak başımı yere eğdim "Demir'in ailesi." Kahkaha atarak " Hayırlı bir iş için mi demeliyim ne demeliyim." Annemin gözleri parladı. Ardından sinirlenerek "Sen bunu şimdi mi söylüyorsun? Çabuk ye yemeğini alışverişe gidicez. Aman Allahım nasıl yetiştiricez?" Annemin dünden razı olduğunu bilseydim daha kolay söylerdim. "Aa anne! Beni bu kadar çabuk başından atmak istediğini bilmiyordum." Dedim Kollarımı önümde bağlayarak. Annem gülümseyerek yanıma geldi ve iki yanağımı sıktırarak "Aman da aman benim fındığım evleniyormuymuş.." kıkırdayarak "Anne sen Leyla ablayla alışverişe çık. Ben kızlarla çıkarım." " Tamam kuzum."

Kahvaltıdan sonra saçlarımı ve makyajımı yaptım. Telefonumu alarak Esra'yı aradım. " İkiniz! Bir daha beni bu saatte ararsanız sizi topuğunuzdan vururum!" Kahkaha attım ve sonra ikinci kişinin kim olduğuna anlam veremedim "İkinci kişi kim?" Derin bir nefes aldı "Kim olacak sevgilin. Tam ismiyle Gökhan." Gözlerimin dolmasını engelleyemedim. " Cansu? Neden sustun?" "Gökhanla ben artık biz değiliz. O benim sevgilim değil." "Ne dedin ne dedin? Off Cansuu.. Çocuk çok pişman. Nolur affetsen? Sen içince her şeyi hatırlıyor musun sanki?" Gözlerimden birkaç damla süzüldü "Ben belki onu affederim ama o beni affetmez." "Yine ne dedin çocuğa da kırdın kalbini?" Sinirlenerek "Senin suçun! Dün sana çok ihtiyacım vardı. Anlatmam gerekenler vardı, anlatıp dertleşmeliydim seninle. Ama senin oyunun yüzünden off her neysee. Yarın akşam için alışverişe gideceğim. Beraber gidelim mi?" Derin bir nefes aldı "Hayır." Şaşırarak "Neden?" "Ben hala seni affetmiş değilim. Hem senin bana ihtiyacın yok. Gözde ne güne duruyor? İki yıl önce yaptığın gibi benle tüm ilişkini kes ve ona koş!" Cevap vermeye bile vakit bırakmadan yüzüme kapattı. Al işte trip vol1. Tekrar aradım ama telefonunu kapamıştı. Sesli mesaj bıraktım. "Tribini çekebilecek zamanım yok. Evleniyorum ve sen benim nikah şahidimsin. Telefonun kapalı olduğu için Gözde'yle alışverişe gitmek zorundayım. Mesajımı dinleyince lütfen beni ara. Çünkü tek sorun evlenmem değil. Daha kötü şeyler oldu ve benim kardeşime ihtiyacım var." Gözde'yi aradım ama o da açmadı. "İş başa düştü." Hazırladım ve dışarı çıktım. Mağazaları gezdim ve birçok elbise denedim ama kararsızlıktan hiçbir elbise alamadım. Telefonumun çalmasıyla arayan kişiye baktım. "Efendim." "Nerdesin?" "Her zamanki AVM'deyim Esra." Sesi oldukça sert çıkıyordu. "Tamam 10 dakikaya ordayım. Kafeye geç." Kafeye giderken gözüme vitrindeki bi elbise çarptı (multimedia). Pudra rengi olan bu elbise beline kadar düz bir şekilde beelinde ise ince, taşlardan oluşan bir kemerle buluşuyordu. İçeri girerek "Bakar mısınız?" Gülümseyerek gelen görevli "Buyrun nasıl yardımcı olabilirim?"

************************************************************

Büyük bir rahatlıkla masaya oturdum. Elbise çok hoşuma gitmişti. Kendime bir kahve söyleyerek Esra'yı beklemeye başladım. Kısa bir bekleyişten sonra (!) Esra geldi. Sarılmak için ayağa kalktım ama umursamadan masaya oturdu. Yavaş yavaş sinirlenmeye başlıyordum. Triplerine ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. Kahvesi de geldikten sonra "Dökül!" Dedi. " Önce sen başla. Hep böyle gidecekse konuşmaya baştan başlamayalım." Kollarını göğsünde bağlayarak arkasına yaslandı. "Sanırım fazla abarttım. Özür dilerim. Ne olduğunu anlat. Ayrıca Gözde nerede?" "Aradım ama açmadı. Tek başıma çıktım alışverişe mecburen. Geri dönmedi zaten." "Evleniyorsun ve benim bundan bir sesli mesajla haberim oluyor." "Dün Gökhanla buluşturmasaydın biliyor olacaktın. Her neysee.. Sana anlatmam gereken çok şey var." "Dinliyorum." Derin bir nefes alarak "Seninde gelmeni istediğim karaoke gecesinde Demir bana evlenme teklifi etti. Kabul ettim. Gökhan'dan intikam almak için değil, beni seven tek kişiyi de kaybetmemek için kabul ettim. Buna pişman değilim. Pişman olduğum tek şey o gece çok içki içmem ve gecenin devamını hatırlamamam. Sabah kalktığımda Demir'e sarılmış çırılçıplaktım.." Kaşlarını kaldırdı ve gözleri kocaman oldu "Ne diyorsun sen?! Nasıl olur nasıl yaparsın?!" Hıçkırıklarımın arasında "Kendimde değildim. Hatırlamıyorum.. Artık evlenmekten de vazgeçemem. Korkuyorum.. Pişmanım... Bana yardım et nolur..." saçlarını karıştırdı ve başını tuttu. Gözlerini gözlerime dikti "Sana yardım edebileceğimi tek şey en yakın zamanda evlenmeni sağlamam olur." Yerdeki alışveriş poşetini havaya kaldırarak "İsteme de gideceğim elbise hazır." Elimden poşeti aldı ve elbiseye baktı. "Sanki biraz sade ama güzel. Konseptimize uygun. Hadi kalk ayakkabı ve takı da almalıyız. Ayrıca bende alışveriş yapmalıyım. Sonuçta nikah şahidiniz benim." Dedi gülümseyerek. Tüm gün alışveriş yaptıktan sonra eve geldik. Yorgunlukla kendimizi yatağa bıraktık. "Şuan da uyuyabilirim." "Ben uyudum bile. İyi geceler" diyerek kafasını yastığa gömdü.

Telefonumun çalmasıyla kafamı yastığın altına soktum. Telefonun kapanmasıyla derin bir nefes alırken tekrar çalmaya başlamasıyla intihar eşiğine geldim. Kalkarak çantamın yanına gittim ve telefonumu açtım. "Nasılsın tatlım?" " İyi sen?" "İyidir. Aramışsın sabah dönecektim ama fırsatım olmadı." "Ha evet unutmuşum bile. Alışverişe çıkalım mı diye aramıştım ama gerek kalmadı. Esra'yla çıktık." "İyi yapmışsın. Yarında beraber çıkarız istersen." "Yok canım yarın çok yoğunum. Esra'yla hazırlanacağız. İsteme falan var." "Aa! Esra'nın sevgilisi mi vardı? Şaşırdım. Boşver davetli değilim sonuçta." Gülümseyerek "Onun değil benim." "Ne! Benim neden haberim yok?" Gökhan'ın sana söylediğini zannediyordum. Karaoke gecesinde Demir evlenme teklif etti. Gökhan'da yanımızdaydı. Neysee." " Yarın için ben şimdi nasıl hazırlanacağım? Yarın akşam görüşürüz tatlım." "Görüşürüz." Esra oturuşunu dikleştirmiş bir şekilde bizi dinliyordu. Üzerimi değiştirmeye koyuldum. "Gökhan seni çok seviyor. Sende onu... Peki o masaya oturduğunda Gökhan'ı sevdiğin halde evet kelimesini nasıl söyleyebileceksin?" "Bu yaşananlar benim suçum değil. Ben beni seven son kişiyi de kaybetmek istemiyorum Esra. Göz bebeklerime hapsetmişim ben Gökhan'ı. Nereye baksam hep o var. Her yerde onu görüyorum. Ona aşık olduğum gerçeği değişmeyecek. Ama Demir'i artık bırakamam. İşler bu raddeye nasıl geldi bilmiyorum. Artık o masaya oturmak zorundayım. Kalbim ne kadar acısada evet demeliyim. Demir bensiz yapamaz ve bu benim suçum." Gözlerimden yaşların almasına izin verdim. Bana sıkıca sarıldı. " Her şey senin elinde. O masaya oturmaktaa Demir'in gözlerine bakıp Gökhan'ı seviyorum diyebilmekte.."

Finale çok yaklaştigimizi biliyor muydunuz :) iyi geceler :)

Ben Seni Affettim.. DÜZENLEMEYE ALINMIŞTIRWhere stories live. Discover now