Haşhaşiler Alamut Kalesinin Şeyhi

Haşhaşiler 2

Dönemin Horasan valisi olan Orhan bu batini tarikata savaş açmış onların elinde tuttuğu köyleri yakıp yıkmış tı. Üç Haşaşi fedaisi Bence kenti yakınlarında Orhan 'ın karşısına dikildi muhafızları etkisiz hale getirip Vali yi de hançer darbeleriyle delik deşik etmişti. Bu korkunç cinayeti işleyenler büyük bir soğukkanlılıkla ellerinde kanlı hançerleri olduğu halde bağırarak kente saldırdılar. Amaçları kendilerine yapılanlardan en az Vali kadar sorumlu tuttukları Vezir Şeref- ül Mülkü de öldürmek ti. Veziri bulamadılar ve kısa sürede üzerinden şaşkınlığı atan halkın attıkları taşlarla öldüler. İşin garip yanı yüzlerce insanın arasına saldıran bu üç kişinin gözlerinde korkudan eser olmamasıydı. Dolayısıyla bunu görenler için fedailer karşısında duydukları korku bir kat daha attırıyor du.
Haşhaşiler Haçlı seferlerini kendisine bir fırsat olarak görüyor du. Düşmanımın düşmanı dostumdur prensibiyle Kudüs 'un Haçlı ordularınca istilası sonucu Kral Henry Haşaşilerin suriye kolunun şeyhini ziyaret etmişti. Şeyh kendisine hem oldukça konuksever davranmış hemde gücünü göstermek istemişti. Şeyhin fedaileri ile birlikte yaşadığı kaleyi gezdirirken Kont 'un dikkatini burçlar da nöbet tutan gençler çekti. Şeyh konta dönerek hiçbir hristiyan in hatta cesaretiyle övündükleri şövalyelerin bile efendisine taraftarlarının kendine itaatli olduğu kader itaatli olmayacağından emin olduğunu söyledi. Daha kontun cevap bile vermesine fırsat vermeden iki gence atlaması yönünde işaret etti. Bu iki gencecik adam bir an bile tereddüt etmeden kuleden atladilar ve kayalıklara çarparak paramparça oldular.
Şeyh kendisine korkuyla çevrilen gözlere bakarak geriye kalan gençlere bunun gibi kendilerini kurban olarak boğazlamayi teklif etti fakat kont onların itaati konusunda yeteri kadar delile sahip olmuş olduğu bu söyledi.
Haşaşilerin rakip ve düşmanlara karşı stratejileri sadece öldürmek değildi ölüm geçerli bir korku silahiydı ancak en az o kadar korkutucu meydan okuma taktikleri vardı.
Sultan Sancar Haşaşilere karşı bir mücadele başlatmıştı. Bir sabah çadırında uyandığında yastığına bir hançerin saplanmış olduğunu gördü. Yanındaki bu hançerin üzerine bir pusula iliştirilmiş ti : Sana senden daha yakınız. Eğer isteseydik Bu hançer kalbine saplanmış olacaktı." Çok geçmeden Sultan 'ın kardeşinin öldürülmesi onu Bu mücadeleden alıkoyacaktı.
Herşeyin olduğu gibi Bu efsanenin de bir sonu olacaktı 1255 yılında Rükneddin Haşaşilerin son Şeyhi oldu. Anda onun saltanatı o kadar uzun sürmeyecek ti. Mengü 'nun kardeşi Hülagü Han devrinde Moğollar Bağdat a hücum etmek ve Abbasi Halifeliğini yıkmak için daha uzak batıya ilerliyorlardi. 1256 sonbaharında Haşaşilere darbe indirecek mesafeye kadar geldi ve Şeyhi teslim olmaya davet etti. Karşı koymanın olanaksız olduğunu anlayan Ülkeden kaydıhayat şartıyla teslim oldu. Bir süre eziyetten sonra idam edildi. Kısa bir süre sonra nihayet Alamut fedaileri 'nin iktidarı sona erdi. İsmaililik ise var olmaya devam etti ve Hindistan , Suriye ve Afrika da birçok taraftara sahiptir.