III

1.4K 193 37
                                    

Michael, annesinin ona seslendiğini duyana kadar yatağında oturup Corinne ve Dinah'yla oynamıştı. "Michael, misafirlerimiz geldi!"

İç çekerek rahat yatağından kalktı ve merdivenlerden aşağı indi. Kapıdaki sarışın kadının yanında duran çocuk da aynı sarı saçlara ve aynı puslu mavi gözlere sahipti. Tanıdık geliyordu. O...

Aman Tanrım, olamaz.

"Tatlım, bu Luke, Liz'in oğlu."

Aynı anda Luke da Michael'ı tanıdı ve gözleri korkuyla açıldı. "Anne! Okula yılan getiren çocuk bu işte! Az kalsın beni öldürüyordu!"

Liz gözlerini devirdi. "Luke lütfen, o yılan zararsızdı ve bunu evde de konuşmuştuk."

"Sen yılan mısın? Hayır. Yılanların zihnini okuyabilir misin? Hayır. Yani onun beni öldürmek istemediğini bilemezsin."

Michael kahkaha atmamak için dudaklarını ısırdı ama bakışlarını Luke'a kaldırınca onun korku dolu suratını gördü ve bu, sarışının ona sinirli bakışları arasında kahkahalarla gülmesine neden oldu.

Karen boğazını temizledi. "Hadi Michael biz yemeği hazırlarken sen de Luke'u kendi odana çıkar, olur mu? Yılansız bir yere."

Michael kafasını sallayarak onayladı ve Luke onu takip ederken merdivenlerden çıktı.

Michael, Luke içeri girmeden önce Corinne ve Dinah'yı kafeslerine geri koydu.

"Neden yılanları sevmiyorsun?"

"Onlar iğrenç ve tehlikeli!"

"Saçmalık."

Luke yavaşça Michael'ın odasına girdi ve etraftaki kafeslerin içindeki rengarenk yılanlara baktı. Neredeyse çığlık atacaktı ama Michael'ın onunla tekrar dalga geçmesini istemiyordu.

"Kaç yılan besliyorsun?"

"23" Michael yüzünde bir sırıtmayla cevapladı.

"Onların kafeslerinden kaçıp yatağına girebileceklerini bildiğin halde nasıl uyuyabiliyorsun?"

"Bazen yapıyorlar ama evden kaçmadıkları sürece benim için sorun yok."

Luke, Michael'a şaşkınlıkla bakıyordu.

"Birine dokunmak ister misin?"

"Ne- HAYIR!"

Michael onun sözlerini duymazdan gelip en küçük kafesin önüne geldi.

"Bu küçük bebeğin adı Mango." dedi Michael, Mango'yu çıkarıp yatağının üstüne koyarak. Luke korktu, ama bu yılan minicikti ve onu öldüreceği yüzünden korkmasına gerek yoktu.

"Çok tatlıymış."

"Bence de."

Michael yatağına uzandı ve parmak boyutunda olan Mango'yla oynamaya başladı.

"Dünden önce seni hiç okulda görmemiştim, biliyor musun?"

"Çoğunlukla kimseyle konuşmam. Ama ben seni görmüştüm, sanırsam Ashley'yle çıkıyorsun? Frangipane olan."

"Hayır, ben yılanlardan hoşlanırım."

"Onlar seni korkutmuyor mu?"

"Penisleri kastediyordum. Penislerden hoşlanırım."

"Oh, anlıyorum." Luke hafifçe kıkırdadı.

"Bu arada gerçek yılanları da severim."

snake boy //muke {türkçe}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin