Bir

39 5 1
                                    

"Yorgun musun?" diye sordu genç kadın.

"Hayır," diye yanıt verdi karşısındaki adam oturduğu yerde huzursuzca kıpırdanırken.

"Güzel. Artık gitmemiz gerekiyor." dedi.

"Gidemeyiz." diye yanıtladı adam. Sesinde hiçbir duygu barınmıyordu.

"Gitmemiz gerek. Bunu biliyorsun." diye sitem etti genç kadın kaşlarını çatarak.

"Şimdi gidemeyiz. Nereye gideceğimizi bilmiyorsun." dedi adam lacivert sayılabilecek gözlerini kıza çevirirken.

"Tabi ki biliyorum! Toplanmamız gerek.." dedi bir an sonra yüzünü ekşitti. Bilmiyordu. Bu nasıl mümkün olabilirdi? Başını anlamıyormuş gibi iki yana salladı. Birkaç adım atıp gri gözlerini adamınkine dikti.

"Benim kim olduğumu bile bilmiyorsun, Reg.." dedi gülerek "affedersin Runa." diye ekledi tekrar güldü. Gülerken bile o kadar donuk bakıyordu Runa dudaklarının yukarı doğru kıvrıldığını görmemiş olsaydı güldüğünü düşünmezdi.

"Ah, işte bu tamamen saçmalık!" dedi sonra zihnini bir şeyler bulmak umuduyla taradı. Bu da neyin nesiydi böyle? Sanki adamın sorduğu her sorunun cevabını unutuyordu.

"Adımı söyle." dedi adam tek kaşını kaldırıp kıza bakarken.

"Bu korkunç! Senin adını bildiğime eminim. Seni tanıyorum!" diye fısıldadı. Zihnindeki dehşet sesine yansımıştı.

"Beni tanımıyorsun Runa. Henüz tanımıyorsun." dedi ve ayağa kalkıp odadan çıktı.

Genç kadın uzun adımlarla peşinden gitti. Koridorda adamdan iz yoktu.

Runa gözlerini açtı. Gördüğü rüyanın etkisinden kurtulmak için hızlıca yataktan çıkıp banyoya girdi. Aynaya bile bakmadan yüzünü soğuk suyla birkaç defa yıkadı.

"Gerçek gibiydi." dedi aynadaki ıslak yüzüne bakarken. Aynadaki yansıması Runa'nın zihnindeki karmaşayı yansıtmıyordu. İfadesiz bakışlarının altında bir şey bulamadı. Tıpkı o adam gibi bakıyordu. Tıpkı adını hatırlamayıp çok iyi tanıdığı adam gibi bakıyordu. Not almalıydı. Birkaç dakika sonra rüyasını bile hatırlamayacaktı. Çekmeceleri karıştırarak küçük not defterini açtı ve hatırladığı şeyleri yazmaya koyuldu. Birkaç dakika sonra rüyasını yazmayı bitirmişti. Son olarak o günün tarihini hatırlamaya çalıştı. Sonra onu da ekleyip defteri kapattı. En azından bunu hatırlıyordu.

Runa rüyasını yavaş yavaş unutuyordu. Alt katta kırılma sesi duydu. Bütün vücudu ürpermişti. Evde biri olamazdı, yalnız yaşıyordu. Dün gece kimseyi davet etmemişti. Yanılıyor olmalıydı. Belki de Thyra gece onda kalmıştı. Yavaş adımlarla merdivenlerden indi. Mutfakta biri vardı. Thyra değildi bir adam vardı. Merdivenlerden geri çıkmaya başladı, birilerini aramalıydı. Kalbi göğüs kafesini kıracak kadar hızlı çarpıyordu. Eğer adam ona saldırırsa ne yapacağına karar vermeye çalışırken adam arkasını döndü. Elinde bir elma vardı. Runa bakışlarını adamın yüzüne çevirdi. Abisiydi. Neden haber vermemişti? Abisi gülümsedi ve Runa'yı kucaklamak için sol kolunu uzattı. Kalp atışları normale dönmüştü. Gülümseyip abisine sarıldı.

"Haber vermedin," dedi elini yumruk yapıp abisinin göğsüne hafifçe vurarak.

"Haber vermemi isteseydin anahtar vermezdin diye düşündüm." dedi elmayı bir kenara bırakıp kız kardeşinin saçlarını okşayarak.

"Hey, kirli ellerinle saçıma dokunamazsın Torvald!" dedi kızıyormuş gibi görünmeye çalışarak.

"Öyle mi?" dedi elmayı elinin her yerine bulaştırıp bir ayıyı taklit eder gibi Runa'yı kovalamaya başlayıp.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 20, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

REGINEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin