4.Bölüm/Kırmızı Gözler

98 11 8
                                    

Elimi tuttu ve beni yerden kaldırdı. Biraz sendeleyip yürümeye başladım o sırada düştüğümü görmüş olmalıki Rossy ve o çocuk yanıma doğru koşarak geliyorlardı. Rossy geldi endişeli bir şekilde bana bakarak kolumun altına girdi "iyisin di mi? Bişeyin yok ya? Daha dikkatli olmalısın..." Ayağım sızladığı anda iç çekerek Rossy'ye döndüm "bişeyim yok meraklanma geçer yarına hem ağrımıyorda " dedim. O sırada o çocuk bana döndü ve "aynı sınıftayız ve ben senin adını bile bilmiyorum" dedi sırıtarak. Döndüm ve ona doğru baktım tebessüm ederek "ben Nathalie bu da benim arkadaşım Rossy" dedim. "Memnun oldum bende Jake " dedi tam o sırada Rossyle beraber gelen çocuk bize dönerek"bende Mike, Baxi'nin ne tarafa gittiğini gördünüz mü?!" Dedi oldukça endişeli gözüküyordu, tabiki bende bu olup biten yüzünden Baxi'yi unutmuştum. Hızla arkamı döndüm ve etrafa bakındım sahilin devamında kayalarla birleşen bir orman vardı umalımda ormana doğru gitmemiş olsun ."ah hayır bu kötü oldu gidip onu arayalım hadi" dedi Rossy o da oldukça endişelenmişti. Öne doğru atıldım ve " evet haklısın ben hemen aah..." Ayağımın üstüne basmakta hâla zorlanıyordum, tam sendelediğim anda Jake öne doğru gelip belimden beni tuttu,ne olduğunu şaşırmış bir Jake'e birde Rossy'e bakıyordum kızarmış olmalıydım çünkü yanaklarımın gerçekten ısındığını hissedebiliyordum!! "Ah sen zaten zor yürüyorsun bırak biz arayalım , Jake rica etsem Nathalie'yi evine götürür müsün? Bizde o sırada Mike'la Baxi'yi arayalım..." Dedi Rossy bu durumdan rahatsız olmuş gibide bir hali yoktu. Saate baktım hava birazdan kararıcaktı "çok iyi fikir tabikide bırakırım umarım bir an önce bulursunuz Baxi'yi" dedi Jake ve bana döndü "gidelim mi artık?". "Tamam gidelim. Beni haberdar et Rossy" dedim ve sendeleyerek yürümeye çalıştım o sırada Jake kolumu omzuna attı ve yürümeme yardımcı oldu. Gerçekten uzun bir yürüyüş oldu istesem bu kadar yavaş gidemezdim herhalde sonunda evimin önüne gelmiştik ve hava kararmıştı Jake ise yol boyunca tek kelime dahi etmemişti tabi bende etmemiştim . Kapıyı çaldım ve Jake' e döndüm "herşey için teşekkür ederim.." Dedim sanırım yine yüzüm kızarmıştı yanaklarımın sıcaklığını hissedebiliyordum . Jake gerçekten hoş bir çocuktu siyah saçları ve gri gözleri gerçekten bir erkeğe göre oldukça minik burnu vardı ve tabi dudakları dudakları oldukça... Ah yine kızarıyordum kes şunu Nathalie! Hafif bir tebessüm etti "hiç sorun değildi gerçekten, umarım bileğin bir an önce iyileşir geçmiş olsun " dedi ve bir anda arkasını dönüp gitti o sırada kapı açıldı ve annem karşımdaydı "hoş geldin bebeğim" dedi ve sarıldı. Eve doğru girerken sendelediğimi gördü "ayağına noldu? İyi misin Nathalie? Doktora gidelim mi? Nasıl oldu? " diyerek beni soru yağmuruna tuttu. İç çekerek kapıdan dışarı doğru eğildim Jake'in arkasından bakmak için ama yolda kimse yoktu çoktan gitmiş olmalı diye düşünüyordum, geri çekilip kapıyı yavaşça kapattım ve anneme döndüm hâla endişeli gözlerle bana bakıyordu "annecim merak etme hiç bir şey olmadı sahilde köpekle oynarken..." Lafımı bitiremeden araya girdi "Ne!? Sahile mi gittin gerçekten Nathalie!! Sana gerçekten inanamıyorum. Hemde sana bu sabah dediklerimden sonra!! Dua et ki başına daha kötü bir şey gelmemiş!" Dedi biraz sesini yükseltmişti ve annemle kavga etmek bu gün istiyeceğim son şeydi tekrar derin bir iç çektim " anne sorun yapıcak hiç bir şey yok gerçekten. Hem sen meraklanmasana bana bişey olmaz sadece taşa takıldım ve düştüm o sıradada sanırım ayağımı incittim şimdi odama gidebilir miyim?" Dedim oldukça sakin bir şekilde. "Ah Nathalie nolur dikkat et olur mu senin için çok endişeleniyorum " diyerek yanağımdan öptü ve bana sarıldı. " hadi seni hazırlayalım yatman için" dedi gülümseyerek. " ilk önce bir duş alsam gerçekten her yerim kum oldu bugün " dedim ve annemin elinden destek alarak yukarı kata çıktım. Yukarki katta dar ama uzun bir koridor en sonunda da annemin odasıyla misafir banyosu duruyordu duvara sabitlenmiş abajurlarda koridoru oldukça iyi aydınlatıyordu. Merdivenlerden çıkınca ilk solda benim odam vardı odama girdik ve benim banyoma geçtik annem suyu açtı ve bornozumu kabinimin yanına koydu bende soyundum ve duşa girdim. Sıcak su bütün vücudumdaki yorgunluğu emiyordu resmen kendimi daha iyi hissediyordum hatta bıraksalar sabaha kadar durabilirdim. Suyu kapatıp bornozumu üstüme geçirdim ve banyomdan çıktım. Annem iç çamaşırlarımı ve pijamamı çoktan hazırlayıp yatağımın üstüne koymuştu bile . Sendeleyerek balkonumun camının perdesini örtmeye gittim , camım tavandan yere kadardı ve ufakta bir balkonum vardı. Perdelerimi kapatıp yatağıma doğru yavaş yavaş sendeleyerek gittim ve iç çamaşırlarımla pijamalarımı giydim yatağıma girdim gerçekten bu günün sonunda duş ve uyku bana iyi gelicekti. Tam ışığımı kapatıcakken bir ses duydum cama doğru gittim perdemi aralayıp dışarıya baktım camımın hemen karşısında iri ve ciddi boyutlarda büyük bir meşe ağacı vardı oraya doğru baktım ve bir çift kırmızı göz bana bakıyordu "tanrım bu da ne !" Diye bağırdım istemsiz bir şekilde tam o sırada gözler kayboldu ve merdivenlerden ayak sesleri duydum.

İçimdeki VampirWhere stories live. Discover now