Chapter 15

2K 197 29
                                    



Önceki Bölümden;

Geri dönüp buraya hiç gelmemiş gibi gitmeyi düşündü. O sırada gözlerine odaklanan bakışlar bu düşüncenin zihninde kaybolmasına sebep olmuştu. Kai onu görmüştü. Ve Sehun bir korkak gibi kaçıp gidemezdi.


Yeni Bölüm;


In girum imus nocte et consumimur igni
(Gecenin içinde dönüyoruz, ateş bizi yutuyor (Lat. sağdan ve soldan okunuşu aynı))


- SEHUN -

Esmer kısa bir süre Sehun'un gözlerinde oyalandıktan sonra önüne dönmüştü. Sehun, içerideki kirli havaya rağmen derin bir nefes aldı. Ellerinin üşümeye başladığını hissediyordu. Ertelemek için can attığı karşılaşmanın bu kadar çabuk gerçekleşmiş olması onu hazırlıksız yakalamıştı. Yerinden kıpırdayamadı. Birazdan Kai'nin yanına gidecek ve eğer dili ona ihanet etmezse geçen gece hakkında konuşacaktı.

Belki sarhoş olduğumu, bir anlık arzuyla bunu yaptığımı söyleyebilirim diye düşündü. Saniyeler sonra bunu aklından çıkarttı.

Ofisinde onu yoklarken alkolün etkisinde değildin Oh Sehun.

Bu doğruydu. Dosyaları vermek için Kai'nin ofisine gittiğinde ayık ve aklı başındaydı. Orada öylece dikilirken başka bir şey düşündü.

Neden ona açıklama yapma gereği duyuyorum? Benimle birlikte olurken hiç de şikayetçi görünmüyordu.

Bir bakıma haklıydı da. Kai, bütün planlarını devre dışı bırakıp o an Sehun'u istemiş ve onunla sevişmişti.

Pekala. Sehun ona karşı bir çekim içinde olduğunu inkar edemezdi. Ama bunun içinde herhangi bir duygu olup olmadığından da emin değildi. Bu yüzden Kai ile konuşmak oldukça zor oluyordu. Kimi zaman fazlasıyla mesafeli ve soğuk davranıyor, kimi zaman da rahatça kendisine yaklaşıyordu. Sehun ona karşı nasıl davranması gerektiğinden emin değildi.

Bir mahkum edasıyla ayaklarını sürüyerek Kai'nin olduğu yere doğru ilerledi. Onun etki alanına girdiğini hissedebiliyordu. Terlemeye başlayan avuç içleri ise bunun en basit belirtisiydi. Hemen yanındaki sandalyeye oturup oturmamak konusunda kararsız kaldı. Önceki gece bedenleri arasında mesafe namına bir şey kalmamış olsa da şu an yakınında olmak tedirgin hissettirecekti. Bu yüzden aralarında bir kişilik boşluk kalacak şekilde oturdu.

"Ardbeg lütfen." diyerek viski siparişini de verdikten sonra kollarını önündeki tezgaha dayayıp ellerini birleştirdi. Göz ucuyla esmere baktı. Yüzünde her zamankinden daha koyu bir gölge hakimdi. Gözleri koyu renginin verdiği sertlikle uzaklarda bir yere odaklanmışken tepkisiz bir şekilde içkisini yudumluyordu. Sehun orada yokmuş gibiydi. Acaba yanına oturduğunu fark etmemiş miydi? Sehun bunu reddetti. Aralarında bir metre bile mesafe yoktu, oturduğunu fark etmemiş olmasına ihtimal vermedi. Önüne döndü ve içkisinin gelmesini bekledi.

Sehun yerden onlarca metre yukarıda ince bir ipin üzerinde yürüseydi ancak bu kadar tedirgin olabilirdi. Kai ne yüzüne bakmış, ne de konuşmuştu. Sadece içkisini içiyor, bittikçe yenilemesi için barmenin önüne itekliyordu. Anlaşılan o ki, Kai tüm bu olan biteni unutmak istiyordu. Belki de böyle olması gerekliydi. O gece yaşanmamış, birbirlerini hiç tanımamışlar, burada hiç karşılaşmamışlar gibi. Sehun bu şekilde hayatına devam edip edemeyeceğini düşündü. O yokken bir fazlalık olmayacağı kesindi. Ama eksik hissetmeyeceğinin garantisini de verememişti kendine. Kabullenemese de, bir heves buraya geliyorsa Kai ile karşılaşmayı umduğu içindi. Onun, bankanın avukatı olduğunu öğrendiğinden beri işine verdiği önem bile artmıştı. Her sabah yoldayken o gün onunla karşılaşma ihtimalini düşünüyordu. Evet, Sehun bunların hiç birini kendine itiraf etmese de böyleydi.

Deep Breath: LILITHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin