KSK-6

291 115 23
                                    

DUZENLENMISTIR...

MULTIDE:NEFES & GOKALP

IYI OKUMALAR!!!

***

Sinem'in bakışları bir anda ciddileşti ve bana bakmaya başladı. "Kızım!! Saçmalama daha o çok masum hiç bir şeyden haberi yok sen o bebeğe kıyar mısın? Sen bu kadar kötü müsün? "  Yüzündeki ciddiyet ve söylediklerini aklımda tarttım. Evet,Sinem haklıydı fakat eğer ben Sinem'in yanımda kalacaksam bir kaç ay sonra koca bir göbekle nasıl ona yardım edebilirdim. Nasıl iş bulabilirdim? "Sinem, evet haklısın ama bu dünyada bir kez olsun birine yardımımın dokunmasını istiyorum. Evet,o suçsuz,o günahsız,o masum... Ama ben ona bakacak gücü kendimde bulamıyorum. Hem sana yük oluyorum. Ben bir kaç ay sonra bu koca göbeğimle iş bulamayacağım. Sinem bende bebeği aldırmak istemiyorum. Ama buna mecburum. Sen ve ben bir iş bulup bu evi geçindirmemiz lazım. "dediğimde Sinem "Bak Nefes.Bebek kaç aylık?" diye sorduğunda. "3" diye cevap verdim. "Nefes... Bak seninle bir anlaşma yapalım. Şimdi sen bu bebeği doğurana kadar ben sana bakacağım çünkü bu bebeğin bir suçu yok. Eğer onu aldırırsan bir daha benim yüzümü göremezsin. Doğurduktan sonra çalışır bana azar azar ödersin anlaştık mı?" diye bana sorar gözle bakıyordu. Ona sıkıca sarıldım. Gerçekten bu koskoca dünyada onun yanındayken yalnız kalmamışım gibi hissediyorum. En azından kendimi bir hiçmişim gibi değilde biri bana insan olduğumu daha yeni öğretmiş gibi hissediyorum. Benimde bir insan gibi düşünen,yürüyen ve seven biri olduğumu bana yeniden hatırlatmıştı. Beni umursamamazlıktan gelen ailemi bana unutturmuş bana yeni kapılar açmıştı. Bana dostluğu hatırlatmıştı. Masada duran elimi karnıma doğru götürüp birazcık orada beklettim. Gülümsedim... Uzun zamandan beri ilk defa yüzümde gerçekten bir gülümseme oluşmuştu... Belkide ben ona bakabilirdim. Onu büyütebilirdim.Ona hem anne hemde baba olabilirdim. Gerçekten bunu yapabilir miydim? Masadan kalktım ve tabakları her şeyi toplamaya başladım. Sinem de bana yardım ediyordu. En azından ilk geldiğimki kadar kendimi aç hissetmiyordum. Hatta bayağı doymuştum. Masayı toplayıp kirli bulaşıkları bulaşık makinasına yerleştirdiğimizde odama doğru yürümeye başladık. Sinem bana odamı gösterdiğinde sırt çantamı açtım ,içinden şarj aletimi çıkartıp telefonumu şarja taktım. Sinem'e biraz uyumam gerektiğini söyleyip kendimi yatağa attım ve uyumaya başladım.

***
"Sevgilim seni ne kadar çok özlediğimi bilemezsin." dudağıma küçük bir buse kondurduğunda bende gülümseyerek ona baktım. "Ne o benim aşkım beni çok mu özlemiş?" dedim ve yanaklarını sıkmaya başladım.Oda yanaklarında olan ellerimi büyük elleriyle sararak bacaklarımızın üzerinde birleştirdi. "Evet, bu koca bebek seni cok ozledi." dedi ve tam dudaklarıma yaklaşırken yanağımı ona doğru çevirdim ve dudakları yanağımla buluştu. Sahte bir kızgınlıkla bana bakarken ellerimi ellerinden çektim ve son sürat ondan kaçmaya başladım. Hem kahkahalar atıyor hemde bütün çimenlerin üstünde koşuyorduk. Tam belimi tutmuştu ki ayağım bir şeye doğru takıldı ve çimlerin üzerine doğru yuvarlandık. O üstte ben altta kalacak şekilde nefeslerimiz birbirimize karışırken ben sadece o okyanus mavisi gözlerinin derinliklerine doğru bakıyordum. Yüzüme doğru düşen saçlarımı kulağımın arkasına doğru sıkıştırdim "Çok güzelsin..."diye mırıldandı. Birden dudaklarıma doğru yaklaşıp dudaklarıma doğru kapandı. Nefeslerimiz tükendiğinde birbirimizden ayrıldık ve ikimizde aynı anda "Seni seviyorum..."diye mırıldandık. Burnuma kucuk bir buse kondurdu.Gözlerimizi birbirimizden ayırmadan bu anın bitmemesini diledik...

Kırmızıyı Sevmeyen Kadın #wattys2017 #VYM2016Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang