1.BÖLÜM: 'KRAL'

641 38 6
                                    

Not: 14-17. yüzyılar arasında İngiltere(Büyük Britanya) krallığında geçen hikaye gerçeğe dayalı bazı öğeler taşısada(isim,yer vs..) kurgu tamamen benim hayal ürünüme dayanmaktadır.

Lancester ve York hanedanları arasında yıllardır süre gelen güller savaşı 4 yıllık bir ataşkes antlaşmasının sağladığı durulma döneminden sonra yine alevlenmişti. Savaş York hanedanı leyhine ilerliyordu ve son darbeyle Lancester'ları Towton'da tarihler 1461' i gösterirken büyük bir yenilgiye uğratmışlardı.

Tahta oturtacak varisi tükenen Lancesterlar ise harekete geçerek onlara akraba olan Tudor Hanedanına mensup Henry'i desteklemiş ve ilk o zaman Tudor hanedanının doğuşuna sebep olmuşlardı.

Henry yaptığı evlilik sayesinde yanına aldığı destekle İngiltere tahtına oturmuş, York hanedanıyla ülkede iç savaşlar olsada uzun yıllar sükunet sağlamayı başarmıştı. Kral Henry tahta iki prens vermişti bu zaman içerisinde.

En büyük oğlu 21 yaşındaki Arthur ise tahtın bir numaralı varisi olarak veliaht prenslik unvanını almıştı, o sıralar aklında kırk tilkinin dolaştığı Kral Henry güçlü düşmanı York hanedanının barışı kabul ettiğini söylemesiyle planlarını dahada büyütmüştü.

York hanedanının 17 yaşındaki güzeller güzeli prensesi, Büyük Britanya'nın gelecekteki kralı Arthur'la şaşalı bir törenle nişanlanmış Galler prensesi unvanını almıştı. Kral Henry dışındaki herkes bu evliliğinin getirilerinin York ve Tudor hanedanı arasındaki yıllardır süre gelen savaşı sonlandırmak ve güç birliği sağlamak olduğunu düşünüyordu.

Kral Henry ise güce tamamen hâkim olmak varken neden paylaşıyım düşüncesi içerisinde planına son noktayı koymuştu. Törenin üzerinden aylar geçmişti. York ve Tudor hanedanı o sıralar birleşerek diğer bir güce karşı savaş meydanında ter dökmekteydi ve o gün yılbaşıydı.

Noel günü Kral Henry'nin elinden çıkan ok, Kral Leon'un kalbine saplandığı anda herşey ters düz olmuştu. Soğukkanlılıkla yaptığı planını yanındaymış gibi görünüp savaş meydanındaki yandaşının kalbine attığı okla gerçekleşirmişti. York'lar Krallarına saplanan oku gördüğünde durumun akıbetine varmış olsalarda geç farkına varılmış bu gerçek o meydandan tek bir tanesinin bile sağ çıkmasını sağlayamamıştı.

O gece York hanedanı tarihe gömülmüş, York hanedanının tek varisi olan aşık prenses nişanlısı veliaht prens Arthur'un isteğiyle Londra kulesine kapatılmış, güç tek bir ele geçmiş, Kral Henry Dört krallığa hükmetmeye başlamıştı ve tarihler 16. Yüzyılı gösterirken; aradan kimi için hasret, kimi için pişmanlık, kimi için nefret, kimi için hırs dolu 2 yıl geçmişti.

LONDRA/Grenwich Sarayı

Kral ani bir kararla konsey üyeleri lordların toplanmasını emretmiş, dakikalar sonrada kuzeybatı kanadındaki konutundan çıkış yaparak konsey toplantısının olacağı salona açılan kapıda bekleyen hizmetkârının duyurusu eşliğinde büyük salona giriş yaptığında onu ayakta karşılayan topluluğa bakışlarıyla oturmasını işaret etmişti. Bir ay önce kral babası Henry son zamanlarda salgın haline gelmiş olan terleme hastalığına yakalanıp hayatını kaybetmiş çok kısa bir süre sonra ise Veliaht prens Arthur tahtın bir numaralı varisi olarak taç giymişti.

O hep bugünü beklemişti; Kral olacağı zamanı mı, Taç giyeceği anı mı, Birleşik krallığa hükmedeceği bugünü mü..? Hayır!

"Ben Kral Arthur kendimi Noel'in gerçekleşeceği gün tahttan azlediyorum. "

Evet, tahtınızın canı cehenneme diyeceği bu anı o geceden sonra yıllarca beklemişti. Otoriter duruşuna karşın o ana dek yere çivilenmiş olan bakışlar birden doğru mu duyduk dercesine üzerine çevrilmişti; şaşkın, ters düz olduğunu netçe belirten bakışlar.

Benimle Ölür müsün? #WATTYTR2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin