Unfair || Sekai

²"Voglio baciarti, Mr. Oh"

²"Voglio baciarti, Mr. Oh"

Kai, mısırlı gevreğinden bir kaşık daha aldıktan sonra kasedeki sütün birazını içti ve dolgun dudakları beyaz sıvıyla kaplandı. Gözleri açık televizyonda ki fenomen dizide takılı kalmış , her hareketini takip eden gözlerimden habersizdi. Bir kaşık ve bir kaşık daha. Dudakları her süte bulanışında daha çok parlıyordu ve ben sıcaklamaktan kendimi alıkoyamıyordum. Tanrı onu, bana resmen sevmem için yaratmıştı.

" Seni öpmek istiyorum. " Düşündüklerim pat diye ağzımdan dökülüverdiklerin de , hardal sarısı geniş koltukların aramıza bıraktığı mesafeyi kısalttım. Kai'nin gevrek yeme işlevi durmuş , dudaklarına yayılan bir gülümsemeyle gevrek tabağına bakıyordu. Bana bakmasını istiyordum, yalnızca bana. Onunla sevgili olduğumuz zamanlardaki utangaç tavrı yine baş gösteriyordu. Altı ay önce evlilik için imzalarımızı kağıda döktüğümüzde bu mahcup tavırları bir kenara bırakır sanıyordum ama her ona iltifat edişimde veya kirli bir şekilde konuştuğumda yanakları kızarıyordu. Bu halini seviyordum.

Ama ben onun kocasıydım, bir ömür geçireceği adam. Onun bedenini defalarca keşefetmiş ve dudaklarımı bedeninde gezdirmiştim. Artık aynı evde birbirinden hoşlanan iki kişi değildik. Ama Kai'nin kişiliği böyle çocukça ve utangaçcaydı. Onun benden iki yaş büyük olması bunu değiştirmiyordu. Onu beceren bendim, olgun olanda. Gene de bunları kendime sakladım ve dilimi damağıma vurdum. Sessizliğimiz dağılmıştı böylelikle.

" Ve deliğini o içtiğin süt ile genişleterek penisimi duvarlarınla kaplamanı istiyorum , bebeğim. Kocanın bu isteğini geri çevirmezsin değil mi ? " Dudaklarımı büzüp omzuna yaslandığım da , kaşığı gevrek tabağına düşmüş ve bu benim kıkırdamama sebep olmuştu. Hala benim bu davranışlarıma ve kirli konuşlarıma alışamaması sorun değildi. Onunla alay etmek güzeldi.

" Beni her istediğinde altına alıyorsun zaten Sehun. Ama lütfen daha sonra yapalım. Yarın sunumum var ve topallamak istemiyorum. Bu çok küçük düşürücü olmaz mı? " Kai bana bakmadan televizyonu kapattığında eve geldiğimizden beri benimle ilgilenmemesine içten içe kızıyordum. Neye trip attığını biliyordum aslında. Onunla beraber olamayıp bana bahaneler uydurmasının tek nedeni buydu.

" Tamam, tamam. Bari penisimi çileden çıkartmasan ? Daha sonra telafi edeceğimizden eminim ama o seni şimdi arzularken birde beni tahrik ediyorsun. Sağ elimi istemiyorum. " Sevimli bir sırıtmayla  gevrek tabağını sehpaya koydum ve dizlerinin üstüne yattım. O da hemen saçlarımı okşamaya başlamıştı.

" Yah, ben bir şey yapmıyorum. Sen fazla büyüksün ve her yaptığımdan etkileniyorsun. Biraz daha sağ elinle mutlu günler geçir. " Kai sahte bir kızgınlıkla beraber saçlarımın ucundan çekiştirdi. Bu acıyla inildememe neden olmuştu ama beni daha fazla tahrik ettiğinin farkında değildi. Ona dokunmak istiyordum ama önünde sevimli kediler olan çift pjamalarımız bu anı bozuyordu. Kedileri hiçbir zaman sevmezdim zaten. Şimdi de küçüğümün saltanatına engel oluyorlardı.

" Kai-yah. " Dudaklarımı öne doğru büzüp parmağımla onun dudaklarına vurdum. Bazen bende olgun davranmayabilirdim , tabi.

" Acıktım. Dudaklarının tadını almak istiyorum. " Şirketin genel müdürü olan, seksi ve seme Oh Sehun, şimdi kocasına sevimli gözükmeye çalışıyordu. Bazen böyle şirin olmayı seviyordum , Kai de seviyor olmalıydı ki dudaklarını dudaklarıma bastırıp geri çekilmişti. Hala doyabilmiş değildim ama Kai , tüm romantik anı bozmak ister gibi konuşmaya başlamıştı.

" Şirkettekiler hala evli olduğumuzu bilmiyor. Ve ben her gün kızların sana nasıl hayran kaldıklarıyla ilgili konuşmalarını dinlemek zorunda kalıyorum. Bir de durmadan evlilik yüzüğümüzü çıkartıyorsun ! Seni şuana kadar öldürmediğime şükrettikten sonra bana açıklama yapabilirsin."

Kai somurtarak gözlerini kapattığında , yerimde doğrulurak göz kapaklarına minik öpücükler bırakmaya başladım. Beni engellemiyor , aksine sakinleşiyordu. İkimizde yüzük takılı olan ellerini birleştirerek Kai'yi kucağıma çektim. Sevimli suratı bana kızgın kalamıyordu bile.

" Bay Oh... Kim Kai değil, Oh Kai. Bunun anlamı bu iki gümüş yüzükten bile daha değerli değil mi,  bebeğim ? " Mırıldanarak alnına öpücük kondurdum ve dudaklarımın tenindeyken aşağıda ki dudakları bulmasına yardım ettim.

Sevgi dolu öpücüğü başlatan ben olmama rağmen Kai öpücüğün arasında gülümseyerek bana karşılık veriyordu. Onun bu sıcaklığının, o sevimli pjimalarının içinde bile onu seksi bulup nasıl arzuladığımın sebebini artık kendime sormuyordum bile. Cevap alamayacağımı biliyordum çünkü.

O benim küçük kocamdı, Oh Kai.

Dudaklarımız şapırtıyla ayrılırken kucağımda olduğu için en ufak hareketinden bile etkileniyordum. Ki ben, onun yürüşünden bile kendimden geçerdim. Bunu bilmesine rağmen hala kucağımda olmasına çarpık bir gülüş verdim. O da istiyordu işte. Bu kadar dayanmamız bile zor gelmişti bize.

" Benim kediciğim başka bir gevreğin mi sütünü istiyor ? " Kıkırdayarak burnumu Kai'nin boynuna sürttüğümde , üzerimde ki bedenin mırıldanmaları her şeyin cevabını veriyordu. Gene de ne istediğini sordum. Gecenin sonunda kendimden geçip onu istediğim pozisyomda becereceğimi bilememize rağmen.

"  Yarın şirket koridorlarında bana bakarak sırıtmalarını istemiyorum. Bu utanç verici. Nazik ol Hun-ah. " Kai mızırdanır gibi çene hattımı öptüğünde , dudaklarımı yaladıktan sonra güldüm.

" Bunu hatırlat bebeğim. İçinde , penisim senin yüzünden sıkıştırılırken ve ben sende kayıp giderken sert olamamam gerektiğini bana söyle. Tabi, sende zevkten konuşmayacak duruma geleceğinden, sert olacağımı ikimizde biliyoruz. "  Kai ile dudaklarımız buluştuğunda, üstümüzdeki kedi desenli pjamalar ilk çıkan şeyler olmuştu. Onları sevmediğimi söylemiştim.

Usulca dudakların içinde kayboldum ve onun içine gömüldüm. Bu her şeyden çok iyi geliyordu bana.

..

Gözlerim yavaşça aydınlanan gökyüzü ile açıldığında , çıplak göğsüme sokulmuş esmer bedenin üstüne yorganı örttüm. Kai'nin bana seks sonrasında sarılması ve bir kedi gibi sokulması hoşuma gidiyordu ama üşütmesi en son isteyeceğim şeydi. Alnına ve ardından dudaklarına minik birer öpücük bıraktım. Köprücük kemiklerimizin üstünü süsleyen birçok kırmızılık morluğa dönüşüyordu ve şurada en fazla iki saat sonra işe gidecektik.

Gene de , umursamadan kollarımı ince beline dolayıp kendime doğru çektim. Bacağı penisime sürtmüş ve sabah ereksiyonumu harekete geçirmişti. Kocam yorgun bir şekilde uyurken ondan faydalanmak -hele ki daha saatler öncesinden ona sahip olmuşken- biraz yüzsüzlüktü ama o benim kocamdı , değil mi ?

Ben de bu fikirden dolayı kendimi sapık gibi hissetmemek için birkaç dakika boyunca penislerimizi  birbirine sürttüm. Zaten ikimizde hassas olduğumuzdan o uykusunda üstüme , bende biraz daha sonra onun karnına boşalmıştım. Rahatlıkla gülümseyip saçlarının arasından parmaklarımı geçirdim. Uykum çoktan kaçmıştı ve benim Kai'ye , harika bir kahavaltı hazırlamak için kırk beş dakikam vardı. Uyuklayan bedenin kulağına eğildim ve fısıldadım.

" Menilerimle beni burada bekle bebeğim, seni birazdan gerçekten doyuracağım. "

—

Y/N : Ben iyiyim. Evet. Kesinlikle Sekai aşkımdan ölmedim. Seme Sehun da güzel oluyormuş be.