-5- Evlenemeyiz

847 34 5
                                    

Multi= Öykü, Ayaz, Selin ve Defne

~Öykü'den~

"Abi! Öykü! Hadi kalkın !" Diye sesler duyarak gözlerimi açtım. Ayaz'da zorlukla gözlerini açtığında burun buruna olduğumuzu fark ettim.

"Abi!" ses yakınlaştığında bunun Selin olduğunu anladım. Birden kapı açıldı ve Selin içeri daldı.

"Öy-- o-oha. Şey k-kusura bakmayın. Siz devam edin. Hadi kolay gelsin !" Dedi gülerek ve odadan çıktı.

"Bu neydi şimdi ?" Diye sordum.

"Bende anlamadım. " dedi Ayaz.
Kafamı biraz kaldırdım ve halimize göz gezdiridm. Yuh, resmen iç içe girmişiz.

"Çüş Ayaz! İçime girmişsin! Normal öyle tepki vermesi ! " dedim ve ondan uzaklaştım.

"Ben mi senin içine girmişim sen mi benim acaba (!)"

"Sen tabiki, ahtopot gibi sarmışsın beni !"

"Alışsan iyi edersin. " dedi göz kırparak.

"Üff!" sinirle banyo'ya ilerledim. O gitsinde Defnesini sarsın. Egoist.

Sofraya oturduk ve yemeye başladık. Sofra'da Selin bize bakıp bakıp sırıtıyordu.

"Selin noldu ? Sofraya oturduğumuzdan beri gülüyorsun. " dedi Önem Hanım.

"Ya şey Öykü bide Ab--"
Öksürerek sözünü kestim.

"Ş-şey ya biz..ee ha, Ayaz içerde bir Şaka yaptıda Selinde ona gülüyor. " dedim.

"He öyle mi ? Neymiş o şaka ?" Diye sordu Önem Hanım.
Ayazla birbirimize baktık.

"Aa yemekler nekadar güzel olmuş. Kim yaptı..?" Dedi Ayaz.
Hepimiz Ayaz'a tuhaf bir şekilde baktık.
Ne yani aklına başka bir şey gelmiyor mu ?

"Neyse, ee Öykü Kızım alıştınız mı birbirinize ?" Diye sordu Önem Hanım.

"Evet, alıştık Önem Hanım. " dedim gülümseyerek.

"Aa ama bana artık Hanım demene gerek yok, Anne diyebilirsin. Zaten yakında evleneceksiniz. " dedi gülümsememe karşılık vererek.
Göz ucuyla Ayaz'a baktığımda gülümsüyordu.

"Peki.. Anne. " dedim.

"E ozaman banada kocacım diyebilirsin. " dedi Ayaz.
Herkes gülmeye başladı, benim dışımda. Kıpkırmızı olmuş yüzümü öne eğdim ve içimden Ayaz'a sövdüm.

"Öykü, sana kırmızı çok yakışıyor. " dedi Selin. Hala gülüyorlar ya.
Beni bugün daha kaç kişi utandıracak acaba.

"Neyse size afiyet olsun. Ben kaçtım. " dedi Ayaz ve ayağa kalktı. Nereye diye soracaktım ama bir kez daha utanmayı göze alamazdım.
Ama benim daha iyi bir fikrim var.

"Selin hadi bizde çıkalım. " dedim.

"Nereye ?"

"Hiç, dolaşırız. "

"Tamam, hadi ozaman. " dedi ve kalktık. Ceketimi ve ayakkabılarımı giyip hızlıca çıktık evden.

Neyse ki Ayazı görebiliyordum. Dikkatlice onun arkasından yürüyordum. Çok güzel artık takipe de başladık.

"Öykü nereys gidiyoruz ?" Dedi Selin.

"Geziyoruz işte. " dedim fısıltıyla.

"Ha ben anladım. " dedi bir süre sonra, "biz abimi takip ediyoruz. " dedi kıkırdayarak.

"Günaydın. "

"Ya Öykü sen ne kadar tatlısın ya. Nasıl da kıskanıyorsun. " dedi gülerek.

"Kıskanmıyorum. Sadece sevenlerin arasına girmeyelim diye şey yapıyorum. Eğer aralarında birşey varsa hiç evlenmeyelim. Sevenleri ayırmak istemem. " dedim durgun bir şekilde.
Selin gülerek boynuma atladı.

"Öykü ya, çok tatlısın. " hala gülüyor.

"Ya Selin ne yapıyorsun?! Ayazın izini kaybedicez. " dedim ve ilerlemeye devam ettim.
Ben burda evlenemeyiz diyorum bu gülüyor. Bazen bu kızı hiç anlamıyorum.
Ayaz bir cafede durdu ve yanına bir adam geldi.

"Selin bu kim ?" Dedim.

"Bu Mete, abimin iş ortağı." Dedi.

"He tamam, zararsız." Dedim. Selin'e baktığımda biriyle mesajlaşıyordu. 

"Selin görev anında telefon yasak !" Dedim.
Ofladı ve telefonu cebine koydu.

Ayaz Mete'yle konuşuyordu. Sonra telefonunu çıkarttı ve etrafa baktı. Hemen koltukların arkasına saklandık. Neyse ki çok insan yoktu. Bugün yeterince rezil oldum.

Ayaza baktığımda telefonuyla ilgileniyordu. Bir süre daha Mete'yle konuştu sonra Mete gitti. Ama Ayaz hala oturuyordu.

"Ya Selin Ayaz niye hala oturuyor ?" Dedim.

"Bilmem. " dedi kıkırdayarak.
Tuhaf bir bakış yolladım ona. Bir insan abisine anca bukadar benzerdi. İkiside 24 saat ya gülüyor, yada sırıtıyor. Burda ciddi bir iş yapıyoruz dime yani.

Ayaza baktığımda birine sarılıyordu. Bir kıza.. Aha, kızıl kafa !

"Kızıl kafa !" Dedim şaşkınlıkla. Daha doğrusu bağırdım. Selin kolumdan tutup aşağa çekti beni. Bütün cafe sesin geldiği tarafa bakıyordu. Allahtan Selin vardıda kurtardı beni.

"Ne yapıyorsun ?" Dedi Selin.

"Ne yapayım. Ağzımdan kaçtı. " dedi ve tekrar Ayaza baktım. Kahkaha ata ata konuşuyorlardı.
Bense garibim öyle mal mal onları izliyordum.
Şimdide elini tuttu. Bunlar birazdan öpüşürde. Yok ben daha fazla dayanamayacağım. Ayağa kalktım ve masalarına doğru ilerledim.

"Öykü dur. Nereye gidiyorsun ?" Seline aldırmadan ilerlemeye devam ettim.

"A-ayaz?" Dedim sessizce. He şimdi bide ağlada tam olsun Öykü. Kendine gel kızım.

"Ayaz !" Dedim. Bütün herkes bana baktı. Biraz abarttım sanırım. Gaza geldim.

"Öykü ? Sen ne yapıyorsun burda ?" Dedi Ayaz.

"Aslı sen ne yapıyorsun burda ? Onunla !" Dedim Defne'yi işaret ederek.

"Konuşuyoruz. " dedi rahat bir şekilde.

"Ne konuşuyorsunuz ?" Dedim.

"Aramızda. " dedi geriye yaslanarak.

"Bak Ayaz, eğer siz yani şey.. Eğer istemiyorsan evlenmeyiz. Ben annemlerle konuşurum. Yani ben sevenleri ayırmak istemem. " dedim.

"Evet. Bende seninle bunu konuşacaktım. Öykü, biz seninle evlenemeyiz. Ben Defne'yi seviyorum.."

-Bölüm Sonu-

Vote ve Yorumlarınızı bekliyorum.. :)

Öykü & AyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin