-14- Zoraki Olmayacak

687 34 18
                                    

Multi= Selin, Defne, Ayaz ve Öykü

~Öykü'den~

"Şunuda alalım. Bunuda.. Ve bunu. " Selin mağazadaki herşeyi toplarken Defne'de ona yardım ediyordu. Düğüne 2 hafta kaldı, bu yüzden alışverişe çıkmak zorunda kaldık. Son bir haftada çok şey olmadı, genellikle düğün hazırlıklarıyla uğraştık. Bugün Ayaz, Selin ve Defne bizim buraya geldiler. Birlikte düğünde ne giyeceklerine bakıyoruz. Sayısız mağaza gezip, sayısız elbise denemesine rağmen bir şey bulamamıştı Selin. Defne ise ilk giydiği elbiseyi aldı. He tabi bide Ayaz var, sabahtan beri peşimizde süründürüyoruz.

Kabinlerin önündeki koltuklardan birine oturarak derin bir nefes aldım. Selin elindekilerle hızlıca kabine girdi. Bir kaç elbise denedikten sonra sonunda karar verebilmişti. Elbiseyi aldıktan sonra hızlıca mağazadan çıktık.

"Evet, şimdi sıra ayakkabıda!" dedi gülerek.

"Saçmalama!"

"Ne ayakkabısı Selin ya! "

"Ben gidiyorum, artık dayanamıyorum !"

Hepimizden farklı sesler çıktığında Selin sırıtıp bize baktı,
"Tamam, tamam şaka yaptım. Ben evden bir şeyler uydururum. "
Kurduğu cümleyle hepimiz derin bir oh çektik.

"Peki şimdi sıra neyde ?" dedi Defne.

"Damatlık!" dedi Selin heyecanla.

"Aman ne güzel. " dedi Ayaz bıkkın bir sesle.

Başka bir mağazaya girdiğimizde herkes bir yere dağıldı. Elime ilk gözüme çarpan damatlığı aldım ve etrafa biraz daha göz gezdirdim. En sonunda Ayaz bir kaç damatlık verip kabine soktuk. Çok geçmeden kabinden çıkmıştı. Doğruyu söylemek gerekirse; baya yakışmış. Hatta inanılmaz derecede. Baştan aşağı onu süzdüğümü fark ettiğinde utançla gözlerimi kaçırdım. Kafamı sağ tarafa çevirdiğimde iki çalışanın Ayazı süzdüğünü gördüm. Mağazadada rahat yok. Laf atmak için ağzımı açtığım gibi geri kapattım. Eğer böyle bir girişimde bulunursam kıskandığımı düşünürdü. Evet kıskanıyor olabilirim ama onun bunu bilmesine gerek yok.

"Tama bu iyi işte. " dedi Ayaz üzerine göz gezdirerek.

"E diğerlerini denemedin. " diye itiraz etti Selin.

"Gerek yok, bu güzel. "

Ayaz kabine girer girmez kafamı çalışanlara çevirdim.

"Hayırdır kızlar, bir şey mi oldu ?" dedim yapmacık bir gülümsemeyle.

"Hayır, neden ki ?" diye sordu sarışın olan.

"Ağzınızın suları aktı da ondan. "

Birbirilerin bakıp sessiz kalmayı tercih ettiler.
Kafamı çevirdiğimde Selin ve Defne'nin kıkırdadıklarını gördüm. Bide onlarla hiç uğraşamazdım.

"Üff sıcak bastı!" dedim usanmışcasına.

"Aynen ya, şu ışıklar insanı mahvediyor. " dedi Selin oturduğu yere yayılarak.

Defne'yle ikimiz gözlerimizi kısıp Selin'e öldürücü bakışlar yolladık.

"Ne ?" dedi kafasını iki yana sallayarak.

Öykü & AyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin