"Yaşadıklarım..."

7K 380 78
                                    

Şunu demem gerek. Hem kısa yazıyorum diye kızıyorsunuz hem de bölümler geç geliyor diyorsunuz.
Size doğru söylüyorum ki elimde olan bir şey değil.
Hatta bu bölümden sonra -belki- sezon finali gibi bir şey yapar okulun ikinci dönemi bitince uzun ve de kısa sürede bölümler yazarım. Ama bana o süre boyunca kızmayın çünkü elimde olan bir şey değil.
Özür dilerim ama yazmamı engelleyecekler. Atarlı bir konuşma ama atarlı olarak yazmıyorum eheheh :D
İyi okumalar... sizi seviyorum beni sevin :D

**

Dolunay'dan...

Şöyle bir şey söylemem gerek ki hayatımdan utanıyorum.
Şu an bu bankta oturmuş Beste'yi beklediğim için utanıyorum.

Aslında birini beklediğim için değil de bekleme sebebim için utanıyorum.

Başımı gökyüzüne kaldırdım. Dolunay çıkmıştı.

Geceyi , Dolunay aydınlatıyordu.
Dolunay , Gece sayesinde bu kadar özeldi.

Gülümsedim. Bunlar hiç benlik olmasada artık geceleri sevmemin bir sebebi vardı.
Gece.
İkizler burcu olmanın gerektirdiği karakterlerimle bir onu diyor bir bunu diyordum. Allah da sonunda belamı vermişti.

Yanıma biri oturduğunda kim olduğunu biliyordum.

Beklediğim kişi , Beste.
Direk konuya girdi. "Bak , çocuğu istemiyordun. Ben de istemiyorum. Bu nedenle-"
"Çocuğu istemediğimi nereden çıkardın?"
Sorum onu şaşırtmıştı. Her şeye rağmen -Gece'nin dediği gibi- o çocuk benimdi.
Ben kendi kanımdan olan birini yok edemezdim. Katil olamazdım.
"Ö-öyle düşündüm. "
Kafamı iki yana salladım. Yanlış düşünüyordu. Bebek benimdi , bizimdi . Ve ben ona kıymayacaktım.
Ona doğru hafifçe dönüp bankta dikleştim.
"Bak."dedim kararla. "Çocuğu doğurmanı istiyorum fakat-"
"Doğuracağım bir çocuk yok artık. "
Sözümü kesmemesi adına onu uyaracaktım ki , dediği şeyi idrak etmek için biraz durdum.
"Ne dedin sen?"dedim sinirle hırlayarak. Buna kendisi tek başına karar veremezdi. Vermemesi gerekirdi!
"Bebeği daha fazla geç olmaması için aldırdım. "
Gözlerimi sıkıca yumup derin bir nefes aldım.
"Ne yaptığının farkında mısın!"
Bağırmam ile korkarak banktan kalktı.
Gözleri dolmuştu. "Anlayamazsın! Neler çektiğimi , ne laflar yediğimi! Annemler de bilmeden her şeyi hallettim!"
"İyi bok yedin!"
Hızla üzerine yürüdüm. Ne yaptığımdan haberim yoktu.
Gözüm sinirden hiç bir şey görmüyordu!
Aramıza birinin girmesi ile yumruk olan elimi direk suratına geçirdim.
Beste geriye doğru bir kaç adım attı. "Peşimden sakın gelme. Bitti ve gitti! "Diye bağırdı ve arkasını dönüp koşmaya başladı.
"Madem böyle olacaktı! "Diye kükredim arkasından. "O zaman ne sikime benim de , Gece'ninde hayatını mahvettin! "
Peşinden koşmak adına atakta bulunduğumda iki çift kol beni geriye çekti.
Beste'yse arkasına bir kere bile bakmadan kaçmıştı!
Ferhat amca burnunu tuturak bana yaklaştı. Sanırım yumruk attığım kişi o'ydu.
Çağlar ve Mert beni tutmayı bırakacaktı ki , "Bırakırsanız sizi falakaya yatırırım."diye uyardı ve bana hızlanarak gelip suratıma yumruğu geçirdi!

**
Gece'den...

"Olanlara pek inandığımı söyleyemem. "Dedim tek kaşımı havaya kaldırıp. "Saçma. "
Dolunay bana sinirli bir bakış attı. Onu anlamam zordu . Yani sanırım.
Bizim o ortak evdeydik. Gerçi ev için gram para ödemedim ama bu evde odam vardı. Zengin ve bonkör insanlar siz çok yaşayın.

Elif , "Zaten en başından beri istediğimiz bu değil miydi? Beste'den ve sardığı beladan kurtulmak? Tamam bir bebek vardı işin içinde ama olmamasını istemiyor muydunuz?"dedi ve arkasına yaslandı.
Mert , " Son bir ayı hiç yaşanmamış gibi davranmak mı gerekecek şimdi? Boşu boşuna mı toplandık." Diye sordu.
Dolunay konuşmaya başlayınca ona döndüm. Sağ tarafımda oturuyordu."Beste def olup gitti diye karalara bağlamayacağız. Bebek gitti. Yok. Zaten istemiyorduk , yani istemiyordum ama bir hüzün var içimde. Boşu boşuna da toplanmadık. Bir araya geldik kötü mü? "
Işıl , "Of olanla ölmüşe çare yok."dedi . Ferhat amca da onu destekleyerek , "Şimdi hayatınızı yaşama vakti "dedi ve gülümsedi.
Bu gülümseme sıcacıktı ve çok güzeldi.
Çağlar'sa uyuklar vaziyette koltuğa yayılmış bir şeyler geveliyordu. "Daha çok çocuk yaparsın üzülme. "
Evet daha çok çocuk yapardı.
Benimle bir gelecek istiyorsa kendi kendine yapardı. Ne kadar yaşar onu da ben tahmin edemeyeceğim.
Dolunay , "Boşluktayım."dedi.
Bense , "Taha'yı özledim."dedim. Bir aydır onu görmüyordum. Bir aydan fazla da olabilir.
Işıl , "Onlar annesiyle beraber yurt dışındalar."dedi gülerek. "Rahat ol yani , Taha şu an eğlenmekten uçuyordur. "
Gülümsedim. "Geldiğinde işe tekrar girmek için bir kaç subliminal mesaj verebilirim Yasemin Hanım'a."
Elif kıkırdadı. "Önce okulunu bitir. Taha'yî her hafta görmeye git bence. Ama okukuna devam et. "
Dolunay benim yerime cevap verdi. "Gece zaten o eve bakıcı olmak için değil de başka bir sıfat ile girecek."
Ferhat amca 'Oooooo'larken Mert , "Bu bir evlenme teklifi mi!!!!??"dedi ağzını gere gere bağırarak.
Utangaç bir şekilde gülümsedim. Dolunay da koltukta dikleşip yakasını düzeltti. Böbürlene böbürlene kafasınî salladıktan sonra bana çapkın bir bakış attı.
Çok yakışıklısın zalimin oğlu.
Bu sefer Mert 'oooo'lamaya başladı.
Ta ki Çağlar küfür edip onun kafasına bir tane yastık geçirene kadar.
"Sussana lan!"
Mert de aynı yastığı ona fırlatıp "Yürü git yatağında yat lan!" Dedi.
Işıl , "Belki üşeniyor?"diye sordu. Elif'se , "Bu üşengeçlikle yakında göbeği çıkar bunun."dedi.
Vay be! Çiftler çiftlere karşı. Ay hiç güleceğim yoktu.
Ferhat amca , "Gelinler vs. Damatlar. Acaba maçı kim kazanacak?"diye sordu bana bakarak.
Dolunay kahkaha attı. Bende cevap verdim. "Şöyle bir bakalım. Elif çok korkusuz , Işıl çok atarlı. Çağlar daha kaslı , Mert daha ciddi. Bence berabere."
Ferhat amca , "Çaki hepsini döver."dedi direk. "Onu ben eğittim. Kelebek gibi uçar hemşire iğnesi gibi sokar! Hey yavrun hey!"
Aslında dediklerinde Çaki'yi -Işıl'ı- değilde kendisini övmüştü. Ama Dolunay da ben de bozuntuya vermemiştik.
Zil çaldı. Açarlar umudu ile kavga eden çiftlerimize baktım , sonrada Dolunay'a .
Hiç biri kapıyı açma girişiminde bulunmayınca hızla ayağa kalktım ve kapıya doğru koştum. Zil tekrar çaldığında yetişmiştim ki kola uzanıp kapıyı açtım.
Karşımda otuz iki diş sırıtan bir Melih duruyordu.
Elinde de bir dal pembe gül.
Önümde reverans yapıp gülü uzattı. "Matmazel?"
Dolunay , "Kimmiş?"diye sordu bağırarak.
Benim cevap vermeme gerek kalmadan Melih cevapladı. "Dünyanın en yakışıklı ve kibar erkeği. Ben geldim! Burada olduğum için ne kadar şanslısınız. Ah! Değerim bilinmiyor. "
Ferhat amca sinirle ayağa kalktı ve koşarak yanıma geldim  Melih'i geri geri ittirdi.  Bana dönüp,
"Gece sana kaç kere eve dilencileri alma dedim!?"diye sordu. Sonra tekrar Melih'e döndü. "Hadi canım. Başka kapıya. "
Elif , "Amca bırak gelsin ."dedi arkamızdan.
Dolunay 'sa , "Gece gel kız yanıma! "Dedi.
Onun yanına doğru yavaşça giderken elimdeki güle bakıyordum. Mert , "Niye Melih'in gelmesini istedin ki şimdi sen?"diye sordu.
Sonra Elif cevapladı. Sonra Mert bir soru daha sordu ve sonra da ben, koltuğa oturdum.
Dolunay elimdeki gülü alıp , "Ne bu dedi?"
"Gül. Görmüyor musun?"
"Ne yapayım şimdi ben bunu? Ne ?"
"Hiç bir şey. Ver gülümü." Gülü almak için uyandığımda çiçek olan kısmını ağzına attı ve ısırdı. Dalı ağzından çektiğinde , "Salak mısın sen?"diye bağırdım. Gülü yemişti hayvan. "Açsan insan gibi söyleseydin yemek yapardım."
Dalı bana uzatıp, "Bu ne biçim gül? "Dedi. "Bak kalitesiz bu. Belli. Tadı tuzu yok . Ben sana daha güzellerini alırım. "
"Ağzında bir şey varken konuşma Allah'ın belası. "
Melih 'in sesi duyuldu. "Gülü mü yedin hayvan!"
Ferhat amca , "İnşallah içinde böcek vardır."dedi . "Ekşın olur ahkihkohkohkoh."
Dolunay , "Belki bokum gül kokar? He Gece?"diye sordu.
Melih , "Ulan yemiş güzelim gülü. "Dedi isyanını dile getirip. "Ben onu belediye parkından yasak olmasına rağmen ekşın yaratarak almıştım oysaki."
Dolunay , "Ne!"dedi. "Lan bunu belediyenin parkından mı aldın! Ulan ilaçlı onlar!"diye bağırdı.
Çağlar , "Helva yiyeceğiz sanırım. Allah'ım sana şükürler olsun. Uzun zamandır helva yemiyordum."dedi.
Işıl , "Ölmezsin merak etme ."dedi.
Elif , "Doktora git ölürsün."dedi.
Mert , "Allah sonunda belanı verdi ."dedi.
Ferhat amca , "Ahkihkohkohkoh. "Derken boğuldu.
Melih onun sırtına vurdu.
Ve bense Dolunay'a sarılıp , "içimden geldi."dedim.

**
Kankalar. Bakın bunuda yazıyorum. Vallahi Sağım solum belli olmuyor. Bölüm gelemeyecek filan dedim oldu ki gelebilir , uzun gelir , kısa gelir ama elbet gelir..
Buda kısa oldu eheheh. Ama şu geçiş anını kısa ve öz yazmak istedim. Eğlence kısımları başlıyor artık.
Mesajlara cevap veremiyorum. Bilmiyorum mesajlarım gönderilmiyor. Her yorumunuza da cevap vereceğim. Banne banne. Ben sizi seviyorum banne banne.
Atar yaptığım yorumlar var. Ay gördüm . Tövbe ya gülmekten öldüm. Normalde o cevabı bana yazar yazsa sinir olurum. Bu nedenle çok özür diliyor ve sevgiyle selamlıyorum.

BAKICIYA BAK SEN!Where stories live. Discover now