BAKICIYA BAK SEN!

"DÜRT ay mı? O ka oldu mu beya?"

"Dört ay. Sen geldiğinden beri dört ay oldu. Ve sen sana şu iki aydır yaklaştığım için kızamazsın."dedi ve beni bıraktı.

"Saydın mı lan?"dedim ister istemez.

"Ne ?"

"Bir şey yok. Sana kızmıyorum. Ama kanka sende biraz sakin ol."

"Kanka mı? "

"Abi mi demeliydim?"

"Seni gebertirim."dedi sırıtarak. Kendime bir tokat attım. "Şey...mmm...bak Dolunay, ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Yani bir soru dahi sormuyorsun. Sana yaklaştığım için bana kızamazsın dedin. Yani ciddi olmam gerekirse , senin amacın ne?"dedim . Tek kaşını kaldırınca kahkahayı patlattım. Şaşırarak baktı. "Senden değil. Tek kaşından güldüm. "Dedikten sonra somurttum. "Benim amacım ne biliyor musun? "Dedi bana bakarak. Zaten başkasına bakamazdı. Kime bakacak!? Çöpten fırlayan kediye mi? O değil de Dolunay neden pis pis gülüyor? Aha korkmaya başladım. Bir dakika! Bu dudaklarını oynatıyoe ama hiç bir şey anlamadım.

Yok ya.

Allahım lütfen.

Sağır olmamış olayım .

Tabi yakışıklı birinin benden hoşlanması bünyeme zararlı. Bana şimdiye kadar gelenler ya Şarapcı Muhiddin, Sapık Muro ve Cüce Musti. -ki Cüce Musti 7. Sınıfta!-

"....işte amacım bu." Dediğin de de kendime bir tokat attım. "Duymadım. Tekrar söylesene." Dedim merakla. "Sadece takılalım."dedi bana bakmayarak. Sonra birden kahkaha attı. "Bizimkiler geliyor." Dedi. Birden bileğimde olmayan saate baktım. Dolunay'a çaktırmadan ısırdım ve , "Ay niye söylemiyorsun? Taha'yı uyutmam lazım. "Dedim. Hızla içeri girip Yasemin Hanım'a korkuyla baktım. "Şey...Taha nerede?" Dediğimde , "Sen git Kuzeylerle. Ben uyuttum onu. "Dedi gülerek.

"Ama Yasemin Hanım! Siz böyle yaparsanız ben görevimi yapamam ve haram para yemiş gibi olurum. Lütfen. Bakın tekrar lütfen. Haram para yemek için daha çok gencim. Bana bunu yapamazsınız. " dedim ağlamaklı ağlamaklı. Dolunay,  "Zırlamayı keste gel. Duydum bütün konuşmayı."dediğinde ona -Yasemin Hanım'ın bakmadığı zaman - küçük metal noel babalardan attım. "Geber sürtük."diyerek değişik değişik dans ettim. Çünkü tam kafasına gelmişti. Çünkü bütün arkadaşları güldü. Bütün arkadaşlarıda diyosammmm....iki erkek bir kız. Döverim valla. Hayatta en nefret ettiğim şey kızlı-erkekli arkadaş grupları. Lütfen herkes kendi cinsi ile arkadaş olsun.

"Gel buraya. Diğerleri bizi bekliyormuş. Onlar gittiler bile. Kız gibi giyin. Kısa-kırmızı olmasın. Bence sana benim eşyalarımdan vereyim bir kaç tane."dedi.

"Sen ne aptal bir varlıksın? 'Kiz gibi giyin Gici imi kisi ilmisin. Dir bin sini kindi kiyafitlirimi virim.' Tövbe Allahım bana sabır ver." Dedim sinirle.

"Ya he he. Git giyinde gel. Klasik şort ve askılı giyme deşerim." dedi.

"Zaten bir kere giydim. Onuda sen gördün. Hep pantolon giyorum  farkında mısın?" Dedim sinirle.

"Giyinmeye gidecek misin yoksa-" sözünü kestim .

"Ben mi giyindireyim." Diye onun sözünü devam ettirdim.

"Efendim?"

"Sözüne ben de devam ettim."dedim gülerek.

Gülüşüme baktı ve güldü. Sonra toparlanıp , "Git giyin!"diye isyan etti.

"Yok ben çıplak gelecem."dedim kafamı aşağı yukarı durmadan sallarken.

"Allahım bana sabır ver."dedi ve beni ittirdi.