FİNAL

2K 128 22
                                    

Misket’ saçlarını toplayıp yukarıdan topuz yaptı. Görüntüsünü son kez aynadan inceleyip kararını verdi.

Kusursuz.

Tıpkı bir zamanlar annesinin de istediği gibi. O adama annesi hakkında atıp tutmak hiç iyi olmamıştı. Derin bir nefes koyuverdi. Özlemişti onu yanına gitmeyeli uzun zaman olduğunu fark etti bir gün yanına uğramaya karar verip koktelyle katılmak için odasından çıktı. Davet son derece önemli ve bir o kadar da gizliydi. Bütün yer altı farelerinin ve mafya babalarının hepsi orada olacaktı.

İnce kürkünü omuzlarına atıp evden dışarı çıktı mercedes’e bindi. Çalan telefonunu açtığında araba çoktan yol almıştı.

‘Alo?’

Karşısında ki ses huzursuz bir yandan da öfkeli cevap verdi.

‘Sana ne dedim ben! Lanet olsun Aletta kendinle ilgili bilgi verdiğin o adam kim biliyor musun? ’

‘Hayır’ dedi Misket bıtkınca neden muhtelemen ölü olacak bir adam için kafa yoracaktı ki.

‘O adam yer altı mafya babalarından!’ Karşısında ki muhtelemen akılsız kızdan bi tepki gelemesini bekledi.

‘Ömrü kısaymış napıyım’ diye gelen tepkiyi hiç beklemiyordu şaşkınlıkla baktı kulağından çektiği telefona. Bu kızı bu hale nasıl getirmişti. Derin bir nefes verip ılımlı bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

‘Kokteylde onu görürsen hemen ordan kaybol tamam mı?’

‘Tamam mı!’ diye bağırdı cevap alamayınca.

‘Tamam!’ dedi aynı ses tonuyla Misket. Oflayıp telefonunu kapattı. Annesinin nişanını ilan ederken giydiği beyaz parıltılı taşlardan yapılma elbisesi vardı üzerinde.

Arabadan inince beklediği gibi gri bir deponun kapısından içeri girdi. Oradan mutfağa yönelip kilerinden aşağı kata indi. İşte size kusursuz bir tablo. Kumar masaları şık kadınlar simokinli ve ellerinde pro olan erkekler birde dumanlı kahkahalı ambians.

Miğdesini bulandırmıştı Misket’in bu ortam. Gözlerini yumup annesinin kızıl saçlı fotoğrafını getirdi aklına balkon tırapzasına tutunmuş umursamazca etrafı izlerken. Uzun kızıl saçlarına dokunmayı düşledi. Ve o kokusunu içine çekmeyi… Gözlerini açtığında artık annesi yoktu. Nede o hiç almadığı kokusu…

Azat’ı hatırladı. Annesinin ona anlattığı karanlıklar Lordunu. Berat’ı hatırladı cesur Şövalyeyi. Sevda hanımı hatırladı yılanın başlı medusayı. Sinirle gözlerini açtı.

Açtığında o adamla karşılaştı karanlık iki gözle karşılaştı. Kaçmak için arkasını döndüğünde çok geçti izbandut gibi iki adam bütün yolu kaplamıştı.

‘Bizimle geliyorsunuz hanım efendi. Lütfen zorluk çıkarmayın.’

İşte o zaman bir tuzağın içine çekilmiş olduğunu fark etti. Ama kim? Kim ona ihanet edebilirdi ki? Buraya geleceğini sadece….

‘Lupe(Lup)’ diye tısladı dişlerinin arasından.

Adamlar kollarından tutup çekiştirmeye başlayınca karşı koymaya çalıştı. Sonrasında kendini içeriden dışarısı görünen yarısı siyah camekan bir odada buldu. Elleri mi? Ah onlar kelepçelenmişti hemde odadaki siptiriz direğine.

‘Lanet olsun!’ diye çığlık attı kapı tok bir sesle çarpılınca. Şimdi bundan nasıl kurtulacaktı. Yaşlı kart zampara kurt onu satmıştı.

‘Adı Lupe (Kurt) değil Volpe (İtalyanca tilki) olmalıydı aşağılık adam!’

‘A a a! Seni evlatlık alan iyi yürekli adam hakkında böyle konuşmamalısın’ arkasından alacı ses tonuyla hemen o yöne doğru döndü.

ŞeyTan Diyor Ki...Where stories live. Discover now