18.Bölüm Gizemli Mektup

4.6K 249 237
                                    


Yeni bölüm geldi arkadaşlarım ^^ Umarım çok beğenirsiniz :D

Yorumlarınızı da merakla bekliyorum :) Şimdiden teşekkürler :)

İyi okumalar :)


Son kelimesi ile beraber bu vahşiliğin yapan kişinin Berhan olduğunu emin oldum. Demek ki onun da karanlık tarafı varmış. Ve bugün o tarafını bütün okula göstererek gözdağı vermişti ki, beni etkilemişti.

"Bu... Olamaz!", diyerek bahçeye çıkan Serhat amcanın yüzünden ne kadar şaşkın olduğunu anlayabiliyordum.

Yanında gelen Aslı'nın da yüzünde ki ifadeden yarı şaşkın olduğunu anlamıştım. Sanki bunu bekliyor gibiydi. Tabi ya! Bana Berhan'a söyleme derken, gidip kendisi söylemişti. Amacı tamamen benim söylememi engellemekti. Tamam, bu yüzden ona kızamam ama neden bana güvenmemişti ki? Yoksa Berhan ile aramda bir şeyler olduğunu mu düşünüyordu? Kesinlikle şüpheleri vardı ama akıllı davranıp belli etmemeye çalışıyordu. Ah Aslı ah! İçindekileri bana döksen de bende neler düşündüğünü bilsem...

Enise'de bu kalabalığın arasına çıkınca herkes gibi aynı tepkiyi vermişti. Koşarak asılı duran oğlanın yakınında bir yere geldi.

"Ondan özür dile!", dedi Berhan kızgın bir ses ile. İlk defa sakinliğinin aksine, sinirli bir havası vardı. Bu insanı korkutmak için yeterli bir sebepti. Ama düşününce haksızda sayılmazdı. O kardeşine vururken bunun karşılıksız kalacağını düşünmemiştir herhalde.

Asılı duran oğlana baktığımda hala konuşabilecek takati olduğu görebiliyordum. Demek ki sırf kardeşinden herkesin önünde özür dilemesi için, bayılacak kadar dövmemişti.

Oğlanın yüzüne baktıkça bile içim bir tuhaf oluyordu. Gerçekten çok acımasız davranmıştı. Sırtında ki kırbaç izlerini ve bıçak yarasını da görünce Berhan'ın hiç bulaşılmaması gereken bir tarafı olduğunu bir kez daha anlamıştım. Demek ki kardeşi onun için çok değerliydi.

"Abi", dedi Enise korkak bir ses ile. Berhan sert bakışlarını birazcık olsun yumuşatıp, kardeşine bakmaya başladı.

Eğer oğlan kısa bir sürede özür dilemez ise kan kaybından ölebilirdi. Ya da en fazla fenalık geçirirdi. Çünkü akan kanlar öleceği kadar fazla değildi.

"Tamam, tamam özür dilerim. Ben aşağılık bir hayvanım. Bir daha ona dokunmayacağım.", diyerek haykırmaya başladı oğlan. Ses tonunda bir an önce oradan kurtulmak istediği belliydi.

"Berhan onu bırak!", dedi Serhat amca sağ parmağı ile Berhan'ı işaret ederek.

"Sizin olsun!", dedi Berhan yine soğuk sesine bürünerek ve elinde ki bıçakla tek bir hamlede ipini kesti. Neyse ki oğlana yakın olan birkaç kişi onu düşmeden tutmuşlardı.

Serhat amca panik halinde hemen çevresindekilere bakarak;

"Ambulans çağırın.", demesiyle dediği hemen yerine getirildi.

Özge ve Şeyma abla hemen ilk yardım uygulayarak, kanamasını durdurmaya çalıştırlar. Benimde tahmin ettiğim gibi yarası çok ciddi değilmiş. Ama yine de hastaneye gitmesinde fayda olduğunu söylediler.

Ambulansın gelmesi ile beraber oğlanı alıp götürdüler. Serhat amca oğlanın yanına iki tane arkadaşını ve öğretmenlerden birini gönderdikten sonra benim yanıma geldi.

"Benimle gelir misin?", dedi ciddi bir ses ile.

"Tamam.", diyerek ne olduğunu anlamadan peşinden gitmeye başladım. Neden beni çağırdığını çok merak ediyordum.

Gizemli YakışıklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin