- Kemikler Şehri -

156 28 9
                                    

Kemikler şehri.

İlk kitapta baş karakterimiz Clary, en yakın arkadaşı Simon ile gittiği Pandemonium'da görmemesi gereken kişileri görür. Gölge Avcılarını. Enstitü'de yaşayan Jace, Alec ve Isabelle birer gölge avcılarıdır. Görevleri ise Aşağı Dünya'da yaşayan iblisleri avlamak. Tam iblisin işi bitirirlerken, Clary'in çığlığı ile donup kalırlar. Sıradan görünen bu genç kızın aslında onları görmemesi lazım. Hiçbir sıradan insan onları göremez. Ama Clary, sıradan bir insan değildir. Bu üç gölge avcısıyla karşılaştıktan sonra gerçekler yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlar. Annesi, garip bir şekilde ortadan kaybolur. Jace ise tam zamanında Clary'nin hayatını kurtarır ve onu Enstitü'ye götürür. Üç gölge avcısının hocası olan Huge, Clary'nin kim olduğunu bulmak için Sessiz Kardeşleri çağırır. Bu kardeşler, dikili ağızlarıyla, gözlerinin olması gereken yerlerde siyah boşluk olan ve kukuleta giyen birer tuhaf yaratıklardır. Clary'nin aklına girerek, zihnindeki engeli kaldırmaya çalışırlar ama çok güçlü bir büyüyle yapıldığı için daha fazla ileri gidemezler. Yine de bir ipucu bulurlar. Clary'nin zihnini büyüleyen kişi, iblis efendisi Magnus Bane'den başkası değildir.

"Alaycılık, hayal gücü iflas edenin son sığınağıdır" - Clary Fray

Bu çılgın adamın, çılgın partisine katılarak gerçekleri öğrenmeye giderler. Elbette bu Clary için kolay olmaz çünkü hayatı sırlarla doludur. Annesi kayıptır, kendisi yabancıların içindedir ve zihni ona gerçekleri göstermemektedir. Bunlar yetmiyormuş gibi o çılgın partide Simon, bir sıçana dönüşür ve vampirler tarafından kaçırılır. (Bu sahne, kitapta favorimdir. :D) Jace ve Clary, Simon'ı bulmak için vampirlerin inine gitmek zorunda kalırlar ve sonrası... Çok karışık ve bol aksiyonlu bir eğlenceydi. Kim vampirlerin uçan motosikletine binmek istemez ki ? Bizimkiler sağsalim kurtulduktan sonra Enstitü'ye geri dönerler.

Başlarında bir de Valentine gibi bir düşman vardır. Bu adam, Gölge Avcıları dünyasında ilk başta dost olan daha sonra düşmana dönüşen biridir. Ve üç ölümcül oyuncaklardan biri olan kupayı ele geçirmek istemektedir. Kupanın yerini ise sadece Clary'nin annesi bilmektedir ve bu yüzden Valentine tarafından kaçırılmıştır. Clary, bir süre sonra bir yeteneğini keşfeder ve kupanın nerede olduğunu anlar. Kupayı bulmasıyla Enstitü'de hiç tahmin edemeyeceğiniz biri Valentine'in adamı çıkar ve işte o zaman işler çok karışır. Kitabın sonunda zaten büyük bir bomba patladı diyebilirim. Okuyunca oldukça şaşıracağınıza eminim. Ben okurken kitabı yere düşürecektim nerdeyse. :D Yazar, bildiğiniz sizi ters köşeye yatırıyor. Bol aksiyon, heyecanlı ve bir o kadar komik, romantik olan bu kitabı tekrar okumak çok hoşuma gitti. Bu anlattıklarım, kitabın daha onda biri. Okudukça ne kadar güzel olduğunu keşfedeceksiniz. Ve elbette, bol bol olmasa da romantik sahneleri göreceksiniz.

"Sevmek yok etmekti ve sevilmek, yok edilecek kişi olmaktı." -Jace

Son olarak şunu söyleyebilirim ki, Clary çok normal bir hayat yaşarken aslında ne kadar anormal bir dünyada yaşadığını farkeder. New York'un büyülü dünyasını artık görür. En yakınındaki insanlar bile olduğu kişiler değildir. Annesinin çok yakın arkadaşı olan ve küçüklüğünden beri Clary'nin yanında olan Luke'un bile sırları var. Clary, Jace'lerle karşılaştıktan sonra gerçek hayatını görür,tanır ve yeni başlangıçlar yapar.

 ✪ Film Eleştirileri  ✪Where stories live. Discover now