Mucizeler Adası Bölüm 1

5K 341 67
                                    


Bölüm 1

Eylül 2016 Mayaguana Adası,

Bahamalar

Bembeyaz kumların üzerinde el ele tutuşmuş yürüyen iki sevgili, sabahın erken saatlerinin tadını çıkarıyordu. Turkuaz deniz, hafif esen rüzgâr ve sessizlik huzur vericiydi. Etraf o kadar sakindi ki duyulan tek ses, kıyıya vuran dalgalar ve kumların üzerinde gezinen deniz kuşlarının sesiydi. Güneş denizin üstünde pırıltılarını oluşturmuş, deniz göz alıcı bir parlaklığa bürünmüştü. Her şey o kadar büyülü duruyordu ki Kumsal konuşursa bu büyünün bozulacağından korkuyordu. Yanında yürüyen adama dönerek gülümsedi, karşısındaki yüzde aynı karşılığı gördüğünde gülümsemesi yüzüne yayıldı. Elini sıkı sıkı tutan adama biraz daha yanaştı.

Mutlulukla gülümseyen Kumsal'dan bir süre gözlerini alamadı Vefa. Kumsal'ın olağanüstü bir gülümsemesi vardı. Güldüğü anlarda bambaşka biri oluyordu. Burnunun kenarları kırışıyor, gözleri kısılıyor, sol yanağındaki gamze olanca güzelliğiyle ortaya çıkıyordu. Gülmek bir kadına ancak bu kadar yakışırdı. Her gülüşü, kalbinin sımsıcak duygularla dolmasını sağlıyordu ve Vefa, onun yüzünün gülmesi için her şeyi yapabilirdi. İlk tanıştıklarından bu yana Kumsal daha çok gülmeye başlamıştı. Bunda payı olduğunu bilmek ise genç adamı çok mutlu ediyordu. Onun yüzünü her zaman güldürmeye bir kere daha yemin etti içinden. Onu kendine daha çok yaklaştırdı ve çıplak ayakları dalgalardan ıslanırken sessizliğe uyum sağlamak ister gibi konuşmadan yürümeye devam ettiler.

Israr ederek Kumsal'ı buraya getirdiği için memnundu şimdi. Gerçi oldukça zahmetli bir yoldan gelmişlerdi. Başkentten adaya gelen uçakları gördüğünde, insana güven vermeyen bu uçakları kullanmaktansa tekneyle gelmeyi tercih etmişti Kumsal. Ama bunun iyi bir fkir olmadığını öğrenmişlerdi. Okyanus o gün oldukça dalgalıydı. Bu da Kumsal'a yol boyunca zor anlar yaşatmıştı. Üstelik mesafe de söylendiği kadar yakın değildi. Dönüşte Kumsal'ı ikna edip o küçük uçaklara bindirmeliydi

Kumsal da yanında yürüyen adamla aynı şeyleri düşünüyordu. Bahamalar'ın başkentinde olmak varken, Vefa'nın neden burayı tercih ettiğini adaya geldiği anda anladı. Başkente oranla burası tam anlamıyla sessiz ve el değmemiş bir cennetti. Üstelik diğer adalara göre her zaman daha az kalabalık olduğunu öğrenmişti. Fazla turistik tesisin olmaması, diğer adalara göre nispeten daha doğal bırakmıştı burayı. Yazın kalabalığı bittiği için çok daha az insan vardı. Adanın yerleşik nüfusu bile iki yüz kişinin biraz üstündeydi. Böyle güzel bir yerde bu kadar az insanın yaşaması, İstanbul'un kalabalığını düşündüğünde haksızlık gibi geldi.

Şimdi el ele sahilde yürürken, adada onlardan başka kimse yokmuş gibiydi. Yoğun geçen iş yaşamından sonra burası Kumsal için bulunmaz bir yerdi.

MUCİZELER ADASIΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα