#BÖLÜM 3 #

47 9 3
                                    

Geç gelen sıkıcı ve uzun bi bölüm oldu sanırım bende çözemedim bu bölümü 3. yazışım içime sinmese bile paylamam gerektiğini düşündüm belki bitirince düzenlerim ve daha iyisini yazarım özür dilerim inşallah beğenirsiz :)

###



Aldığım bu son mesajla kendimi bilinmeze doğru sürüklerken bütün kanımın vücudumdan çekildiğini hissettim bir an, ellerimin titremesine engel olamamıştım. Hızla lavaboya gidip kirpiklerime sürdüğüm mascarayı umursamadan soğuk suyu yüzüme çarptım. Bunu kim yapabilirdi ki.. Aynaya baktım kaşlarım düşündüklerim yüzünden istemsizce çatılmış olmalıydı gözlerimi kapattım ve düşünmemem gerektiğini kendime hatırlattım belli ki biri benimle çocukça bir oyun oynamak istiyordu. Bütün düşüncelerimi lavaboda bırakıp kendimi dışarı attım. Ders zili çalmış koridor yavaş yavaş boşalmaya başlamıştı ben yavaş adımlarla merdivenlere doğru yürürken Duru'nun bana doğru geldiğini fark edip durdum. 

"Mine?"

 dedi nefesini düzenlemeye çalıştığı belliydi beni bulmak için bu kadar çırpınmasına gözlerimi devirdim. Derin bir nefes alıp yutkunmaya çalıştığını fark ettiğimde içimden bir ses kötü bir şeyin habercisi olduğunu fısıldıyordu. Ellerimi koluna yerleştirdim.

 "Bir sorun mu var canım?" 

diye bir soru sordum ne olduğunu merak etmiştim açıkçası sonra devam etme gereği duydum ve konuşmasını beklemeden tekrar konuşmaya başladım

 "Aslında bende seninle konuşmaya gelecektim ama-" 

"Mine izin ver öncelikle sakin ol tamam mı?"

 dediğinde kaşlarım havalandı bu defa o ellerini kollarıma uzatıp sıvazladı

 "Bir şey mi oldu?"

 diye temkinli ve kısık bir sesle konuşmaya başladığımda derin bir nefes aldı.

 "Mert aradı."

 diye söyledi önce sonra beklentiyle ona baktığımda sanki halime acıyormuş gibi baktı içim bir anda titremeye başlarken gözlerimiz hala birbirimizin gözlerine bakıyordu biri merak dolu bakışlarken diğeri sanki acı çekiyormuş gibi kıvranıyordu. Söze devam etmeye başladığında merakla dinlemeye devam ettim 

"Toprak.." 

dediğinde şaşırmıştım kaşlarımın havalandığını fark ettim 

"Mine? Toprak Akın'la birlikte kaza yapmış, Mert senin telefonlarına yanıt vermediğini söyledi o yüzden beni aramış Elif'i de arayamamış biliyorsun" 

dediğinde zorlukla yutkunmaya çalıştım aldığım nefes boğazımı yakıp geçmişti. 

"İyi misin?" 

diye sorduğunda temkinli davranmaya çalıştığı belliydi sanki boğazımı yakan nefesin dışarı çıkmasını istemeyen birkaç el boğazıma sarılmış bütün gücüyle sıkıyordu. Hala gözlerimi Duru'dan çekmemiştim ama yüzünün bulanıklaşmaya başlamasından dolayı gözlerimin dolmaya başladığını hissetmiştim. Duru ellerini titreyen ellerime kaydırıp sımsıkı tutmaya çalıştığında gözlerimden iri damlalar çeneme doğru ince bir yol çizmeye başlamışlardı. Ellerimi elektrik çarpmış gibi bir anda Duru'nun ellerinden çektiğimde Duru şaşkınca bana bakmaya devam ediyordu. Duru'yu arkamda bırakıp koşar adımlarla merdivenlerden inerken Toprak'ın kötü bir şeyinin olmaması için dua etmeyi akıl edebilmiştim. Durup telefonumu cebimden çıkarttım 18 cevapsız arama vardı ve şarjım bitmek üzereydi hepsinin Mert'den olmadığını fark ettiğimde diğerleriyle uğraşamayacak olduğumu ve şarjımın miktarını göz önüne alarak hemen Mert'i aradım 2. çalışta telefonum cevap bulurken onun konuşmasına fırsat vermeden 

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 08, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Papatya MevsimiWhere stories live. Discover now