Merhaba.. Bölümü yetiştirmenin keyfini yaşıyorum şu an. :) bölüm fazlaca zeynep ve kerem içerir. Umarım duyguları size aktarabilmişimdir.
Keremin sevdiği gibi sevilmek isteyenler, bölümü musmutlu okumanız dileğiyle..
Keyifli okumalar ❤
Zeynep
Önce gözlerim yavaş yavaş büyümüş, sonra da ağzım şaşkınlıkla açılmıştı. Kerem Ne demişti öyle? Şaka yapıyordu değil mi? Kesin şakaydı. Çünkü tanıdığım kerem, asla böyle bir teklifte bulunmazdı. Yani böyle bir durumdayken yapması imkansızdı. Tabi tanıdığım keremin..
Kucağında uyuyan oğlumuzla, onları arkamda bırakıp eve ilerledim hızlı adımlarımla. Kapının önünde durduğumda bir yandan parmaklarımla oynuyor bir yandan da o günü düşünüyordum. Yıllar önce keremle buraya geldiğimiz gün.. Son kez burada defalarca öpmüştük birbirimizi. Onurun bizi izlediğini bilmiyorduk tabii. Aklıma o gelince şüpheyle başımı kaldırdım. Karanlık gecede görebildiğim tek şey ağaçların gölgesi ve aralarından fırlayan ay ışığıydı.. Düşüncelerimden sıyrılıp evin dışındaki büyük değişime baktım. Dışı böyleyse içi nasıl değişmişti kim bilir..
Ayak sesleriyle keremin geldiğini anlayıp başımı eğdiğim yerden kaldırdım. Yüzündeki çarpık gülüşüyle bana doğru geliyordu.
"güzelim, oğlumuz kucağımda. Anahtarı cebimden alıp kapıyı açarmısın?" gözlerimi kıpraştırmadan ona baktım. Ciddi ciddi elimi cebine sokmamı istiyordu. İç sesim amaan daha saatler önce adamın kucağında oturuyordun, bir şey olmaz desede utanıyordum.
"hadi zeynep. Pantalonun cebinde. Çabuk ol. Yeni yıla kapıda girmeyelim lütfen. Daha özel planlarımız var biliyorsun" Göz kırpınca hızlıca elimi cebine sokup anahtarı aradım. Neden bu kadar dar pantalon giyerki bu adam?! Ayrıca bu pantalonun cebi neden bu kadar geniş!
Nihayet anahtarı bulduğumda derin bir nefes alıp kapıyı açtım. Kerem girmem için bekleyince ona döndüm.
"ilk sen gir. Uğurumuz olsun"
"bence birlikte girelim. Üçümüz içinde uğurlu olsun" yüzünde memnun bir gülümsemeyle elimden tuttu. Az önce anahtarı cebimden alamayan adam şimdi boş eliyle elimden tutuyor. Garip..
Yavaş adımlarla içeriye geçerken, ilk dikkat çeken şey şüphesiz karanlığı aydınlatan onlarca minik mumdu. Evin içi tamamen değişmişti. Öncelerde geldiğimiz evden apayrı bir şey olmuştu. Öyleki 'şu köşede şunu yaşadık' gibi hiçbir şey canlanmıyordu aklımda. Bu fazlasıyla iyi bir şeydi.
Boynumda hissettiğim nefesiyle ona döndüm.
"nasıl olmuş?"
"çok iyi. Eskisiyle hiç alakası kalmamış"
"onunla ilgili hiç bir anı, aklına düşmesin istedim. Becerdim sanırım" gülümseyerek salona doğru ilerledim. Gerçekten en ince ayrıntısına kadar her şey değişmişti.
"sen mutfağa geç güzelim. Çantaları arabadan alıp geleceğim hemen "
"mutfağa mı?"
"evet. Aç aç durmayacağız değil mi?" kaşlarım çatılmış, oğlumuzu koltuğa yatıran keremi izledim. Bu kadar şeyleri ayarlamış ama yemeği ayarlamamışmıydı? Saçmalık.
"yemek mi hazırlayacağım?"
"evet zeynep. Mutfakta ne yapılır başka?"
"öküzmüsün acaba? Bu kadar şeyi hazırladın, yemekleri neden ayarlatmadın keremcim?"

YOU ARE READING
- KADIN -
FanfictionZeynep Kış aylarındayız. Kasımda.. 12 si bugün. Günlerden de perşembe. Neredemiyiz? Güzel soru mezarlıkta. Kimlemiyiz? O da güzel. Cevaplıyorum oğlumla... Kerem Bugün tam iki yıl oldu. Hayatımdan gideli tam iki yıl.. Onun için kendimi hiçe saymışken...