Odaya giren Ceren'in sesiyle uyandım. Bana doğru yaklaştı ben tam kendime gelememiştim Ceren Beni yanağımdan öptü.
Ceren-Hadi Fatih kalk yemek hazır.
Fatih-Beş dakika daha.
Ceren yanıma oturdu. Saçlarımı okşuyordu.
Ceren-Hadi kalk artık yemek hazır. Seni bekliyoruz.
Fatih-Tamam aşkım geliyorum hemen.
Yataktan çıktım. Banyoya gittim ve yüzümü yıkadım daha hava kararmamıştı.
Fatih-Aşkım saat kaç?
Ceren-Beş aşkım.
Odadan çıktık ve mutfağa masaya doğru gidiyorduk. Masanın başına geldik Ceren'le yan yana oturduk. Yemeğe başladık ve benim dikkatimi Ece çekmişti. Türkay'la Ece birbirine bakıyordu bana yapılmasını sevmediğim için bir şey yapmadım. Yemekten kalktık ve kızlar masayı topluyordu Türkay ve Kadir sigara içmek için kapının önüne çıktı. Bende Türkay'ın arkasından çıktım.
Fatih-Türkay.
Türkay-Ne oldu kanka?
Fatih-Yakaladım siz. Az önce.
Türkay-Ne diyorsun oğlum?
Fatih-Ece ve Sen?
Türkay-Dur oğlum hemen yaygara çıkartma. Tabi güzel kız, hoş kız.
Fatih-Yakışırsınız oğlum. Hem kız koşuda seni geçiyor. Bu yenilgiyi kaldırabilir misin?
Türkay-oğlum lafını yaptığın şeye bak ya. Neyse bakalım önümüzdeki maçlar neyi gösterir.
İçeriye girdik ve Ceren mutfaktan çıkmış yanıma doğru geliyordu. Ben kendimi koltuğa attım ve yanıma Ceren oturdu.
Ceren-Aşkım.
Fatih-Efendim aşkım.
Ceren-Bu gün bir şeyler yapıyor muyuz?
Fatih-Ne gibi şeyler?
Ceren-Bilmem aklında ne var?
Fatih-Sen biliyorsun.
Ceren-Yaa. Pislik yapma.
Fatih-Tamam tamam. Hava biraz soğuk gibi ama dışarıya çıkarız.
Ceren-Ne zaman?
Fatih-Hava kararmaya başladı ama bir şey olmaz. Hem gece yıldızları seyrederiz.
Ceren-O zaman ben hazırlanıp geliyorum.
Fatih-Tamam hazırlan gel.
Ceren beş dakika sonra geldi. Dışarısı soğuktu Ceren'le yürümeye başladık ve güneşin batışını izlemek için uygun bir yere gittik. Ben oturdum ve Ceren benim kucağıma yattı.
Ceren-Uzun zaman oldu. Gün batımını görmeyeli.
Fatih-Bak gördük işte.
Ceren-Hava soğuk ya üşüdüm.
Fatih-İstersen montu satarım sana.
Ceren-Ya pislik yapma işte.
Montu çıkarttım ve Ceren'e verdim. Biraz oturduk ve hava tamamen kararınca eve dönmeye karar aldık.
Fatih-Karanlık çöktü. Dönelim olur mu?
Ceren-Olur bende üşüdüm zaten.
Eve doğru yola çıktık ve ormanın içinde insana benzeyen varlıklar vardı.
Fatih-Ceren eve koş büyük ihtimalle zombiler.
Ceren'le koşmaya başladık Cereni elinden tuttum ve hızla koşuyorduk. Bir anda önümüze zombi çıktı ve Ben zombiyle çarpıştım. Yere düştük.
Fatih-Ceren eve koş!
Ceren-Olmaz.
Fatih-Tartışma eve koş hemen!
Ben yerden kalkmaya çalışıyordum Ceren bana bakıyordu.
Fatih-Eve git hemen arkandayım!
Ceren eve doğru koşuyordu Ben yerden kalkmaya çalışırken zombi tekrar üstüme atladı. zombiyi üstümden atmaya çalışıyordum etraftaki zombilerde gelmişti. Artık bir kurtuluşum yoktu tek düşüncem Ceren eve sağ sağlim gitmesiydi. Bir anda o sinir krizlerinden biri oldu ve üstümdeki zombiyi havaya doğru attım. Yerden kalktım ve Ceren'in gittiği yoldan gidiyordum. Daha önce hiç bu kadar hızlı koşmamıştım önüme bir zombi çıktı hiç ona bakmıyordum yoluma devam ettim. Eve kadar Ceren'e rastlamamıştım evin kapısına doğru koşuyordum hiç yavaşlamadan kapıya son gücümle vurdum kapı kırılmıştı. Bana şaşkınlık içinde bakan Türkay geldi.
Fatih-Ceren nerede?
Türkay-Gelmedi.
Fatih-Dışarıda zombiler var baskın yedik eve kaçmasını söyledim.
Türkay-Mücahit iz takip etmeyi biliyordu. Hemen gideriz.
Fatih-Silah verin bana.
Türkay silah verdi kimseyi beklemeden hemen ormana geri döndüm. Arkamdan Türkay bağırıyordu ama hiç oralı bile olmuyordum. Ormana geri girdim önüme çıkan zombileri vuruyordum.
Fatih-CEREN NEREDESİN!
Koşmaya başladım Ceren'i bıraktığım yere doğru gittim ve Ceren hangi tarafa gitti diye düşünüyordum kulağıma uzaktan tiz bir çığlık sesi geliyordu. Koşmaya başladım ve ses yakından geliyordu. Yaklaştım yerde bir ceset ve yanında onu yiyen zombiler vardı. Zombileri silahla vurdum ve cesede baktım Ceren değildi hemen başka yöne gittim deli gibi Ceren'i arıyordum. Ormanın içinde gezerken bir anda önüme Türkay çıktı ve refleks olarak Türkay'a yumruk attım.
Türkay-Lan bir dur. Ceren evde Mücahit buldu Ceren'i sen neyi arıyorsun.
Fatih-Evde mi?
Türkay-Evet hadi.
Eve doğru koşmaya başladım ve evin içinde yüzünü kapatıp ağlayan Ceren'i gördüm yanına koştum ve sıkıca sarıldım.
Fatih-Aşkım iyi misin bir şeyin var mı.
Ceren-İyiyim çok korktum.
Ceren'in yanına Ece geldi ve teselli ediyordu. Ben Ceren'i sıkı sıkı kavradım ve bana bakıp ağlıyordu.
Ceren-Sen nasıl kaçtın oradan?
Fatih-Bilmiyorum tam hatırlamıyorum. Çevredeki zombilerde gelmişti bir anda üstümdeki zombiyi atıp kaçtım. Seni aradım Türkay gelmese hala seni arıyordum. Neyse geçti artık iyiyiz.
Türkay-Ormanda ölü insanlar buldum. zombileri onlar çekmiş olmalı.
Fatih-Bende buldum bir tane. Bu arada Müco sana ne kadar teşekkür etsem az. Sana hayat borçluyum.
Mücahit-Lafı bile olmaz.
Türkay-Fatih ayı gibi kırdın kapıyı. Nasıl yapacağız şimdi?
Fatih-Boş ver oğlum arkasına koy iki tane dolap.
Türkay-Tamam siz yatın. Ben beklerim uykum yok benim.
Fatih-İyi Türkay sen dur o zaman. Uykun gelirse kaldır beni uyuma sakın!
Türkay-Tamam kanka. Yarın da ormandaki zombileri temizleriz.
Fatih-Tamam yarın olsun.
Odaya doğru gidiyordum ve arkamdan Ceren geldi. Ben üstüme temiz bir şeyler giydim ve yatağa yattım. Odaya ceren girdi yanıma yattı. Ceren'e sarıldım ve kokusunu içime çektim. Bu gün başına bir şey geldi diye çok korkmuştum.
Fatih-Aşkım sen iyi misin?
Ceren-İyiyim biraz korktum sadece.
Fatih-Tamam aşkım. Korkma geçti.
Ceren'in yanağına bir öpücük kondurdum ve ona sarılıp uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zombilerin Başlangıcı
Science FictionFatih'in amansız mücadelesine eşlik etmeye ne dersiniz? Herşeyini kaybetmiş bir adam. Nelerden korkar? Kaybetmekten mi? Sanmıyorum Kazanmaktan mı? Kaybetmişse kazanması ne değiştirir? Gelin beraber okuyalım kaybetmiş bir adam neler yapar