Sesli küfürler savurduktan sonra hemen toparlandım.
"Ağabey, ben-"
Ağabeyimin çitlerden atladığını gördüm. Bu nasıl bir hırs? Kapı diye bir şey var Eren.
"Hale! Ne yapıyorsunuz lan siz?"sitemini Türkçe dile getirmişti. Bunun farkına vardığında Matt'e döndü ve İngilizce tekrarladı.
"Kardeşimle ne haltlar yedin lan sen?"evet İngilizce'ye 'lan' katan ilk insan olan ağabeyimi alkışlıyorum.
Arkadan koştura koştura gelen Shawn'a baktım. Nefes nefese yanımıza geldi.
"Durun, durun! Hiçbir şey göründüğü gibi değil."ağabeyimi sakinleştirmeye çalıştı ama başarısız oldu. Dudaklarını kıpırtarak bana 'özür dilerim' dedi. Seninle sonra görüşeceğim Shawn!
"Heyl benim-"devam ederse sevgilim diyeceğine emin olduğum için onu durdurdum.
"Çok yakın arkadaşız. Yanlış anladın galiba ağabey."
"Bir dakika, Heyl ne öyle?"yakınlaştı ve Matt'e bağırarak anlatmaya çalıştı.
"Hale. Onun adı Hale. Tekrarla bakayım."
Matt konuşacakken Shawn atıldı. "Her neyse. Salona geçelim mi?"
Ardından ağabeyimi içeri ittirmeye başladı.
"Lan! Bir-"
"Tamam, tamam Eren. Anladık biz."gülümsedim. Şu an ağabeyimi geçiştiriyordu. Canı yanmazsa iyidir.
Matt yanıma yaklaştı.
"Niye beni susturdun?"
'Gerçekten mi?' ifadesiyle baktım.
"Ağabeyim öğrenirse güzel şeyler olmazdı."
"Ne gibi şeyler olurdu?"
"Öğrenmek istemezsin."gülerek yanından uzaklaşıp salona geçtim.
Koltuğa oturdum.
"Neler yaptınız?"dedim hafif gülümseyerek.
"Neler yapmadık ki?"dedi Shawn kıkırdayarak.
"Buraları sevdin mi ağabey?"
"Sevmemek elde değil. İnanılmaz bir şehir!"
"Görmemiz gereken daha çok yer var Eren."dedi Shawn sinsi bakışlarla.
"Çocuklar ben eve gidiyorum."sessizce yaklaştı Matt. Bahçeden içeri yeni girmişti. Yüzü düşmüştü. Ağabeyime sevgili olduğumuzu söylemedim diye üzüldü mü acaba?
Mutsuzluğunu herkes fark edince Eren konuşması gerektiğini anladı.
"Gitme."Shawn'a döndü. "Hem siz burada kalsanıza."ikisi de şaşkınlıkla baktı.
"Bilmiyorum."dedi Matt.
Shawn ise heyecanlanmıştı. Pijama partisi planları kuruyor herhalde.
"Matt, kalıyoruz."son noktayı koymuştu Shawn.
Matt hala emin değildi. Yalvaran gözlerle baktım.
"Ah, tamam kalalım."karşı koyamayacağını biliyordum.
***
"Hale? Uyudun mu?"uzandığım yatakta hafifçe doğruldum.
"Hayır, gir ağabey."deyişimle yanıma atladı.
"İyi misin?"
"Evet, evet."
"Matthew'le aranızda gerçekten bir şey yok değil mi?"
YOU ARE READING
Right Where You Are (Matthew Espinosa)
Fanfiction"Kim olduğun umurumda bile değil egoist odun. Ayrıca bana Heyl demekten vazgeç." "Egoist odun mu? Ahahaha en azından domuz beyinli değilim." Hale; namıdiğer 'domuz beyinli'. Hiç kimseyi takmayan, amacı sadece eğlenmek olan bu kızı aşka inandırabilec...
