Karşılaşma

8 1 0
                                    

    Elviranın anlatımından

Herşey bir rüzgarla ucup gitti sende gittin sizde gittiniz ve ne oldu geriye kalanlar ucup gitmeyenler rüzgara dayanalar gitmedi siz o rüzgarın esintisinle savruldunuz ve benim bilmediğim ve hic gitmediğim yere gittiniz ama ölünce sizinle olacağım ölmek, benim için büyük ve kücük birşey keşke sizinle olabilsem keşke ölsemde sizin yanınıza gelebilsem anne baba cok özledim sizi hemde çok.

   " anneniz cok şeyler yaşamış cok hemde onları size anlatmak isterdim ama bunu anlatamam böyle şeyleri söyleyemem bilgide veremem"  ben üzülmüştüm annemin ne yaşadığını öğrenemicektim allahım buğra bana baktı ve cana birşey dedi

"lütfen can abi onun ne yaşadığını öğrenmemiz gerekiyor

"biliyorum ama söyleyemem"  baya yalvarmıştık anlaşılan söylemicek o yüzden umudumu kesip eve doğru gittim.

  Doruğun anlatımından

  En merak ettiğim şey sılanın burda oturduğu ve benim olduğumu zannedip daha doğrusu hayal edip kafasını yasladığı zaman biri fotoğrafını cekmişti bunu kim çekmişti buraya gelince sılauıda görünce şimdi aklıma geldi bu zamana kadar nasıl düşünmedim bunu

"sıla"

"efendim bitanem"

"hani ben yoktum ya gitmiştim merti alıp ya biliyorum bunu söylemek tuhaf ama senin hani bir köprü varya orda senin fotoğrafını biri cekip bana yolladı ben o fotoğrafta bitmiştim ben anladım ki sende bitiyormuşum ama şuan aklıma geldide o fotoğrafı sana kimin çektiği ve bana yolladığı "

" ne yani biri o zaman benim fotoğrafımı mı cekmiş bu nasıl olur "

" işte bana yollamış aradan 10 yıl gecti ama ben merak ediyorum şuan "

" yani ben orda ağlarken o senin hayalini kurarken biri benim fotoğrafımı cekip sana atıyor bunu kim yapmış olabilir " içimde bir şüphe oluşmuştu bunu kim yapmış olabilirdi ki baya şüphelenmiştim sonra kapı calmıştı sıla ayağa kalkıp kapıyı acmıştı.

  Kapıyı acmak için gitmişti ve hala gelmedi sıla kötü hissedip yanına gittim

Sılanın anlatımından

   Kapıyı acmak için gitmiştim kapıyı actığımda öle bir görüntüyle karşılaştım ki o an sanki dünyalar üstüme yıkılmıştı ben ölece dondum kaldım kıpırdamıyorum hala şaşkınca gözlerim kocaman birşekilde bakıyorum gözlerimden damlalar teker teker düşüyordu ben hala şaşkındım o beni yaşarken öldürmüştü ama ben onu kandırmıştım ihanet etmiştim mecburdum hemde çok bu egeydi.

    Ben çok küçükken yani ekgenlik yaşlarımdayken bu benim en yakın arkadaşımdı hemde çok yakın sonra aramızda doruk yüzünden birşey olmuştu sırf doruk için onu üzmüştüm bidaha yüzünü görmek istemiyorum filan demiştim o arada da annesinin öldüğünü duydum onun bana ihtiyacı olduğu için bana gelmiş bende doruk yüzünden üzülüp onu kırmıştım hatta ağır sözler söylemiştim o zamandan beridir benimle konuşmadı hatta suratıma bile bakmadı o bana hep doruk seni çok üzüyor onu unut filan diyordu bana böyle denilmesine çok nefret ediyordum ama o benim iyiliğim için diyordu sonra o gün annesinin öldüğü gün benim hakkımda öle dediğini duymuştum o günde karşıma cıkınca öle sözler söylemiştim ama bilmiyordum gerçekten bilmiyordum.

"ege"  sadece bunu diyebilmiştim.

"beni hatırladın mı?  Sıla"  ben sadece kafamı sallayabilmiştim o anda doruk gelmişti yanıma

"kim gelm....." 

Doruğun anlatımından

Karşımda egeyi görünce şaşırdım bu sılanın en yakın arkadaşıydı beni pek sevdiği yoktu çünkü o zamanlar sıkayı üzüyordum defalarca beni uyarsada ben sılayı yinede üzüyordum hatta sılayı kandırdığım bile olmuştu o zamanlar için pişmanım şuan sıla galiba egeye ağır sözler söylmiş ozamanlarda da egenin annesi öldüğü için teselliyi sılada bulmaya gelmiş ama sıla onun acısına bir acı daha katmıştı

"ege sen burayı nasıl buldun"

"doruk sensin? " bana bakarak gülmüştü

" siz o kadar sene o kadar üzüntülere rağmen helal be ben senin sılayı sevmediği v eona iyi gelmiceğini düşünüyordum ama öle değilmiş bu düşüncelerim affedin" sıla hala susuyordu konuşmuyordu

"sıla "

"  sıla ne oldu? "

" ben özür dilerim ege " diyip egeye sarılmıştı benim yanımda bunı nasıl yapardı tamma arkadaşsınız anlıyorumda ama bu kadarı pes

" beni unutuyorsun galiba " sıla bunu farkedince birden kendini cekmişti

" özür dilerim ege senin o zaman üzdüğüm için "

" ya özür dileme lütfen bilmiyordun tam 10 yıl önce seni bşr ormanlıkta tuhaf hareketler yaparken gördüm ağlıyordun sonradan anladım ne olduğunu "

" o senmiydin? " demişim şaşkınca

" evet daha önceden karşına cıkmak isterdim ama hep bi aksaklıklar oldu bu arada anneni ve babanı kaybetmişsin başın sağolsun çük üzüldüm o gün ailenin öldüğü zaman yani arabaya bindikleri zaman dışardaydım"

"nasıl bunu içeriye gelip anlatırmısın "

" küçük bir kı vardı ve o kız arabayla oynuyordu yani aletlerle birşeyler yapıyordu sonra bu kız bir adamların yanına gidip onlarda o araba harekete geçince takip ettiler " benim kalbim durucaktı bunu küçük bir kız yapmış

" yani annemi küçük bir kız mı öldürdü?"demişti elnur bunu duymuştu onu görünce herkes ona bakıp sustu elnurun ardından elvira geldi o anlamamıştı ne olduğunu sadece bize bakmıştı.

Elnurun anlatımından

İçeriye girdiğimde kötü bir cümleyle karşılaştım beni yıkmıştı hatta bitirmişti annemi küçük öldürmüş neden bunu yapsın ki neden küçük bir kız annem ve babamdan ne istesin yaşayamıyorum hatta nefeste alamıyorum kimseyi dinlemeden gözlerimden yaşlar akarak evden gittim elvira ne olduğunu anlamasada yine de ona birşey demedim arkamdan gelmiş

"elnur"

"elvira rahat bırak beni"

"elnur kardeşim ne oldu ne duydun "

" kalbini kırmak istemiyorum o yüzden lütfen beni yanlız bırak " elvira üzülmüştü ama ona anlatamazdım özür dilerim onun orda yıkılmasını istemiyorum.

Onu bırakıp sahile gittim bankta biri ağlıyordu bende o kadar kötüydüm ki bende o kızın yanına gittim

" bende yanında ağlayabilirmiyim? " ses vermemişti bende evet anlayıp yanına oturdum o baya kötü ağlıyordu sacları kısa ve dalgalıydı bana bakmıştı anlamamıştı ama boşverip denizi izledi bende denizin  eşsiz güzeliğini izlemiştim

" insan denizin güzelliğini anlayamaz anca ya mutsuz olması gerekir yada duygusu içtenliği olması gerekir denizi anlayabilmek için " o kadar güzel konuşmuştu ki adını bilmediğim kız

" bazende kör oluruz hiçbir güzelliğin farkına varmayız bu yaşadıklarımızın etkisi olduğu için yaşadıklarımız bizi hepimizi engelliyor. " o kız bana bakmıştı sonra bana elini uzatıp

" benim adım nur "

" benim de elnur " bana güldü.

Düşün anlatımından

Elnura herşeyi anlatmak için sahile gittim çünkü o herzaman orda olurdu bende oraya gittim daha doğrusu evden kaçmıştım eğer cemal anlarsa beni mağvederdi hatta herleyi o adama anlatırdı ben sahile gelmiştim taksiden inmiştim orda elnuru gördüm hemen yanına gittim tam gidicekken elnurun yanında birini gördüm bu kızdı bu nasıl olur hangi kelimeyi seçip anlatıcam bilmiyorum.  O kadar berbat bir his ki.  Sanki tuttuğun tek dal kırılmıs, tüm hayatın birkaç saniyede yerle bir olmus,  hersey bitmiş, tükenmiş artık onun değilim onun değildim zaten hepten onun için bittim artık seni rahat bırakıyorum arkamı döndüm merdivenlerden tam cıkarken

"düş " elnur... 

CESARETİM OLSA 2Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum