Belki De...

7K 209 17
                                    

3 hafta sonra…

“Bak Deniz gerçekten dayanamıyorum. Ciddiyim. Sadece biraz daha.”

“Hayır Berk. O sadece bir kereye mahsustu.”

Ardından telefonun kapanma sesi.

Ah, lanet olsun. Yılbaşı gecesinden sonra uyuşturucuyu tekrar isteyebileceği aklına gelmemişti. Ama dayanamıyordu. Canı bir şey istediği için kestirememiş, önüne ne gelirse yemişti. Çikolatalar, çeşitli çorbalar, tatlılar, bir sürü yemek! Ah, ama hiçbir şey duyduğu o garip açlığı geçirememişti. Sonunda asıl açlığının uyuşturucuya olduğunu anlayıp, Deniz’e telefon açmıştı. Son üç gündür de yalvarmalarının bir karşılığı yoktu. Deniz vermemekte ısrarlıydı.

Ama, Deniz ona istediğini vermiyorsa, o almanın bir yolunu bulacaktı.

***

Barın kapısından içeri girince şiddetli bir müzik sesi duyuldu.

Berk şu an yaptıklarına inanamıyordu. Üzerinde simsiyah bir tişört ve bir kot pantolon vardı. Saçlarını geriye doğru düzeltmişti ve neredeyse beyaz olan teni ruhsuz bakıyordu.

Barda yoğun bir koku hakimdi. İçki, sigara, sidik?! Yavaş yavaş dans pistine yürürken gözü etraftakileri arıyordu. Uyuşturucu satan birini bulabilseydi hemen yanına gidecekti. Son anda adımlarının yönünü değiştirdi ve etrafta ayakta duranların arasına doğru gitmeye başladı. Onlardan yaklaşık beş adım kenarda durdu ve duvara yaslandı.

Etraftakileri izliyordu. Dans pistindekileri. Zaman geçtikçe Berk’in canı daha çok sıkılıyordu. Burada olmamalıydı. O böyle biri değildi. Bu davranışları farklıydı. Eskisi gibi davranamıyordu. Onda değişen bir şeyler vardı. Neydi bu? Ailesi onu böyle büyütmemişti. Bunların sorumlusu kimdi?

“Vaay yakışıklı. Sen de kimsin böyle?”

Duyduğu sesle düşüncelerinden sıyrıldı. Kafasını çevirince karşısında bir kadın vardı. Ya da bir kız. Tam belli olmuyordu.

“Buralarda yenisin sanırım?” derken iyice Berk’e yaklaşmıştı. Sağ elini kaldırıp Berk’in yanağına koydu. İçinde bir ürperti hissetmişti. Tırnağını yavaşça yanağından aşağı indirirken Berk gıdıklanmıştı. Ve eli o yere gidiyordu. Ah, gamzesi. İçinden oraya dokunmaması için dua ederken kadın “Sen nasıl düştün buraya? Çok masumsun. Farklısın.” Diye konuşmaya başladı.

Tam çenesine ulaştıktan sonra elini çekti. Berk derin bir nefes aldı. Kadın da yanına geçip duvara yaslandı. Elini cebine atarken “Hiç konuşmayacaksın galiba.” Diye de ekledi. Berk kadını incelerken kadın cebinden bir paket çıkardı. Berk sigara paketi olduğunu düşünürken kadın onu desteklercesine Berk’e uzattı. Berk “Kullanmıyorum.” Diye cevap verdi.

“Vaay. Etkileyici sesin varmış. Tok ve güzel. Etkileyici.” Berk insanların onun sesini neden beğendiğini anlamıyordu. Ona kalsa iğrençti.

“Teşekkür ederim.” Dedi soğuk bir sesle. En azından öyle olmasını umuyordu.

“Ve kibar.” Kadın sigarasını alıp dudaklarına götürdü ve çakmağını çıkarıp yaktı.

“Tekrar teşekkürler.” Kadın derin bir nefes aldıktan sonra dumanını yavaşça dudaklarından bıraktı. Berk her zaman sigaraya özenmişti ama cesaret edememişti.

Dumanını tamamen dışarı verdikten sonra kadın “Neden buradasın bakalım?” diye sordu ve tekrar sigarayı dudaklarına götürdü.

Berk söyleyip söylememekte kararsızdı. Fakat artık bunu yapması gerekiyordu yoksa kafayı yiyecekti.

Aşk Yıldızlara BenzerWhere stories live. Discover now