《2》

210 31 17
                                    

"Yem olmadan çıkalım buradan..."

Uyku tutmamıştı bir türlü, diğerleri gibi rahatça uyuyamıyordum. Koltuktan kalkıp oda da ayak üstü turlamaya başladım. Öğretmenlerin kendilerine özel olarak ayrılmış olan dolapları karıştırdım fakat kağıt ve birkaç dosyadan başka bir şey bulamamıştım.

Yerime oturmak için geri döndüm. Koltuğu kendime çektim, tam oturacağım sırada yukarı kattan yürüme ve fazla anlaşılmayan hırıltı sesleri duydum. Ali'ye döndüğümde çoktan ayaklanmıştı.

"Duydun mu?"
"Evet, evette sen uyumuyor muydun?"
"Hayır, gözlerimi dinlendiriyordum. Başka bir yerde uyuyamam ben."
Kapıya doğru yürüdü sessizce ben de ona bakıyordum.

"Üst kattan geliyor galiba."

Bana doğru döndü. Sessiz olmam için parmağını gösterdi. Biraz daha kapıyı dinledikten sonra yanıma geldi.

"Biz kapıyı kitledik mi?"
"Evet. Hatta anahtarda sende."
"Onu değil ikinci kapıyı kitledik mi?"
"Bilmiyorum. Bu arada sen anahtarları nereden buldun."
"Hademeden çaldım."

Şaşkın bakışlarımın esirin de biraz düşünür gibi oldu. Ellerini saçlarına götürüp hafiften sıktı. Kötü bişey yapmış gibi kendi kendine konuşmaya başladı.

"Malım ben. Tam bir mal."

Kendi etrafında dönmeye başlamıştı. Derin bir nefes alarak tekrar konuşmaya başladı.

"Biz seni dönüştün sandık. Gittik o kapıyı açık bıraktık. Salak gibi açık bıraktık. Eğer dönüştüysen Fırat'la ordan kaçacaktık. Ama insan olduğunu görünce.."
"Kapıyı filan unutup yanıma geldiniz."

Evet anlamında kafasını salladı.
"Ee ne yapacağız şimdi?"
"Ben yapacağım, sen burda kal."

Bu çocuk şimdiden böyle korumacı davranıyorsa çekeceğimiz vardı.

"Olmaz ben de geliyorum. Sonuçta benim yüzümden unuttunuz."

Kapıya doğru yürüdüm. Kararlı halimi görünce fazla ısrar etmedi. Yanıma gelerek ne yapacağımızı anlatmaya başladı.

"Çıktığımızda solda oda gibi bir yer var ilk oraya gireceğiz. Ardından orada bıçaklar var. Onlarıda aldık mı tamamdır. Sonrasına bakarız."

Tamam anlamında kafamı salladım. Odadan çıkmadan önce bizimkilere küçük bir not bırakmıştık.

"Biz aydınlık olmadan döneriz merak etmeyin. Ters bir şey olursa kapıyı kapatıp önüne barikat yerleştirin. Öğleye kadar gelemezsek kaçmak için yol bulun.
-Ali "

Sesizce kapıyı araladı Ali. Tek gözüyle dışarıya bakındı. Etraf sessiz ve sakin gözüküyordu. Bir adım geriye çekilerek kapıyı tamamen açtı. Eliyle gel işareti yapıyordu bana. Hızlı adımlarla sola doğru yürüdük. Mutfağı andıran bir yere benziyordu burası. Tezgahın üstünde yarım kalan Türk kahvesinin kokusu sinmişti küçük alana. Hızlıca çekmeceleri karıştırmaya başladı Ali. Bense dışarıyı kontrol ediyordum.

"Buldum!"

Elinde iki adet uzun bıçak vardı. Kalın ve sivri olanını kendisi ince ve geniş olanı ise bana vermişti.

"Şimdi sessizce beni takip et."

Seri adımlarla mutfağı andıran yerden çıkıp yürümeye başladık. Sınıfların bulunduğu yere ulaşmıştık. Şimdi daha dikkatli olmalıydık. Elimdeki bıçağı iyice kavradım. Korkuyordum, bu adrenalin ile kalbim çok hızlı atıyordu. Ali korkumu sinmiş olacak ki bana doğru döndü.

GİZLİ ÖLÜLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin