23. Bölüm

2.5K 193 70
                                    



Merhaba arkadaşlar, bir önceki bölüm de yaptığınız yorumlar ve verdiğiniz oylar için çok çok teşekkür ederim. Birinci kısım şarkısı multide var: Human- Cover

İkinci şarkıyı satır arasına ekleyeceğim, iyi okumalar...

Rüzgârın uğultusu... Gözlerimi birkaç saniyeliğine yumdum. Giderek kulaklarımı sağır ediyordu. Karanlıkta öylece duruyordum. Fazla karanlıktı. Her şeyi örtmeye gücü yetebilecek kadar belki de. Buna rağmen beynimin içinde çığlık çığlığa bağıran kızın duyguları hiçbir rengin örtemeyeceği kadar diriydi. Gözlerimi tekrar araladığıma inanmak bir iki saniyemi almıştı. Gözlerimin açık mı yoksa kapalı mı olduğu şüphesini gözbebeklerime değen serin rüzgârın keskinliği varlığıyla belli etmişti. Bir an sonra beklentiyle kısılan gözlerim, karşı tarafı güçlükle seçebiliyordu. Belki de sadece bir yanılsamaydı...

Bilindik bir hisle irkilen ruhum, sanki o anı sahiplenmiş, bekliyordu. Rüzgârın basıncı rahatsız edici olmaktan çıkmış, ihtiyacım olan bir parçaya kendini bırakmıştı. Gerginlikle birlikte kasılan bedenimdeki acılar, düşüncelerim kadar tazeydi. Kurumuş dudaklarım bir damla suyun serinliğine muhtaçken tek yapabildiğim güçlükle yutkunmak ve o bir damlanın çatlaklarla kanayan dudaklarımın üstünde gezinmesini hayal etmek oldu.

Rüzgârın sessiz arazide hâkimiyetini bozan fısıltılarla birlikte elbisemin ince kumaşını kavrayabildim.

Saymaya başladım... Zihnimdeki kızın titrek sesi kurumuş dudaklarıma sadece bir kıpırtı olarak yansımıştı; ses çıkarmıyordum. Zayıf bir adım attım. Bunu diğer adımlar takip etti. Adımlarımın güçsüzlüğüne karşılık toprakla buluşan ayakkabımın zeminde çıkardığı ses kulaklarımı doldurdu.

Tartışmayı kesmemişlerdi. Orada öylece dikilmeme rağmen benim varlığımı umursamıyorlardı.

Zihnimde yankı bulan son sayı dudaklarımdaki yerini alırken, karanlıkta parlayan metal aletin sivri ucu bacağının üstünden kumaşı delip, soluğunu kesmesini sağladı. Aynı benim gibi. Ta ki tek bir hamle de bıçak ters dönüp benim çığlıklarımla karanlık gökyüzünü yırtmaya gücüm yetene kadar.

Soğuk bir ter damlası ile titrerken art arda kulaklarımı dolduran ismimle gözlerimi aralayıp titrek bir nefesle ciğerlerimi doldurdum. Gözlerim rüyanın etkisiyle odağını bulmakta güçlük çekerken çok geçmeden annemin endişe dolu bakışlarını karşıladı.

"Bağırıyordun?" Annemden çok kısa bir an için bakışlarımı kaçırsam da yorganımı hala titremeye devam eden vücuduma doğru çekip başımı salladım.

"Farkında değildim." diye mırıldandım kuru bir sesle.

Başucumda duran sudan bir yudum alırken muhtaç olduğum akışkanlığa ulaşmama rağmen kaşlarım çatılmıştı. Annemin sorduğu soruyla daha da derinleşti.

"Keskin kim?"

Rüyanın etkisiyle kendime hâkim olamasaydım su genzime kaçıp beni yakabilirdi.

"Keskin diye mi bağırdım?" dedim, umursamaz bir ses tonuyla mırıldanırken mahmur bir ifadeyle.

"Evet."

Meraklı bir ifade ile beni süzmeyi kesmemişti. "Senin böyle uyurken bağırma huyların yoktu?" Gereğinden fazla endişelenmişti anlaşılan.

Bardağı komodine koymak yerine anneme uzatmayı tercih ederken yumuşak yastığıma başımı yasladım.

"Anne bu bir soru olmamalı, istemsiz olan bir şey." dedim kısık bir sesle. "Büyük ihtimalle kestin diye bağırmışımdır. Yatmadan önce yeni bir gerilim filminin fragmanını izledim. Sanırım etkisinde kaldım."

KESKİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin