4. BÖLÜM

2.2K 90 8
                                    

İçeri gireceğim sırada arkamdan bir ses geldi.

"Vay, vay, vay. Azra hanımlar tam saat birde gelmişler. Hoşgeldiniz Azra hanım."

"Kes sesini!"

Arkasını dönüp depoya doğru yürüdü. Yürürken konuşuyordu da.

"Seninle tartışacak vaktim yok. Malum birazdan gidip adam öldüreceğim. Ya da adamlar mı deseydim?"

Konuşurken depoya da girmişti Arkasından ben de içeri girdim.

"Evet Azra, cevabın nedir? Ha, eğer cevap vermeyeceksen gidip babanı ve Serkan'ı öldüreyim."

Derin bir nefes aldım.

"Sen konuşmayacaksın. Sana yarışma havası vereyim bari. Evet Azra, sorumuz şu. Aşağıdakilerden hangisini tercih eder-"

Ben bu adama daha fazla dayanamıyorum.

"Murat sus artık!!"

"Oovv, Azra bana ismimle hitap etti ise demek ki çok sinirlenmiş. Daha önce de aynısını yapmıştın çünkü. Neyse, bu seferlik senin istediğin olsun. Cevabın nedir?"

Gerçekten artık sinirlerim bozuldu.

"Sana cevap vereceğim. Ama birdaha bana, babama ve sevdiklerime karışırsan bu kadar sakin olmam. Seni gebertirim, anladın mı?! Bir daha bize karışma! Bu son olacak! Bundan sonra bize zarar vermene izin vermeyeceğim!"

"Ay çok korktum Azra. Ben sıkıldım artık. Beni kandırmayı düşünüyorsan, hiç deneme derim. Cevap vereceksen ver artık! "

Artık zamanı geldi. Ona cevabımı vermeliyim.

"Tamam. Serkan'a hayır diyeceğim."

"Nikâh masasında! "

"Tamam Allah'ın belası. Nikah masasında. Serkan ile derdin ne? Bana onu söyle. "

Söylemeyeceğini biliyorum. Sadece şansımı denemek istedim. Ama tahmin ettiğim gibi, söylemedi.

"Seni ilgilendirmiyor. Görüşürüz. Ha, bu arada. Dört gün sonra, düğününde ben de olacağım. Davetiye gönderip göndermemek sana kalmış. Eğer Serkan'a hayır demezsen, sonucuna katlanacaksın!"

Konuşmasını bitirdikten sonra depodan çıktı. Arkasından ben de çıktım. Arabasına biniyordu.

"Murat."

"Efendim Azra?"

"Bana söz ver. Serkan'a da, babama da bir şey yapmayacağına dair söz ver."

Arabanın kapısını kapattı. Ve bana döndü.

"Bak Azra. Benim derdim, babanın ve onun sevdiklerinin mutsuz olmasıdır. Sen Serkan'a hayır dersen hem baban, hem sen, hem de Serkan mutsuz olur. Ve bu, beni mutlu eder. Tabi ki babamı öldür deseydin daha iyi olurdu. Ama sana iki seçenek sunan benim. Bu konuda sana bir şey demiyorum. Açıklama yapmamam gerekirken, sana açıklama yaptım. Ama neyse. Düğününde görüşürüz Azra'cığım."

"Aptal, gerizekalı! Allah senin belanı versin! Ne biçim insansın sen?!"

Beni dinlemeden arabası ile buradan uzaklaştı.

Evet, mantıklı olan tek seçenek buydu. Kimsenin ölmemesi daha iyidi. Ama Serkan'dan nasıl ayrılacağım? Dört gün sonra ona nasıl 'hayır' diyeceğim?

Arabama bindim ve sessize aldığım telefonuma baktım. Tam yirmi cevapsız arama vardı. Babam ve Serkan aramıştı. Onları aramadan önce Gökçe'ye haber vermeliyim. Rehberden Gökçe'yi buldum ve aradım.

"Azra, ne oldu? Cevap verdin mi?"

"Evet. Serkan ile evlenmeyeceğim."

Bu cümleyi duydukça, ağlamak istiyorum artık.

"Azra lütfen ağlama. Eminim ki senin için doğru olan budur."

"Umarım doğru olanı yapmışımdır. Babam ve Serkan aramış. Onları arayacağım. Görüşürüz. "

Gökçe de "görüşürüz" dedikten sonra, aramayı sonlandırdım. Elimle gözyaşlarımı sildim. Babamı aradım ve telefonu kulağıma yaklaştırdım.

"Azra neredesin? Kaç defadır arıyorum açmıyorsun. Serkan da aramış seni. "

"Telefonum sessizdeydi. Biraz kafamı dinlemek için sahile gitmiştim. Düğün telaşı falan yordu beni. "

Verebileceğim en mantıklı cevap buydu. Ama düğün kelimesi, beni mahvediyor.

"Sen öyle diyorsan, öyle olsun. Serkan'ı da ara. Bu arada Serkan'ı akşam yemeğine çağırdım. Sizinle konuşmam gerekiyor."

"Tamam baba. Görüşürüz."

"Görüşürüz kızım."

Babam ne konuşacak bizimle acaba? Serkan'ı arayacağım sırada, o beni aradı.

"Azra kaç defadır arıyorum, cevap vermiyorsun. Bir şey mi oldu?"

"Bir şey olmadı. Sahile gitmiştim. Düğün telaşı beni yordu. "

"Bitti zaten aşkım. Dört gün sonra evleniyoruz. Artık yorulmak yok. "

Allah'ım, dört gün sonra evleneceğiz diyor. Ben ne yapacağım? Beni bu kadar seven bir adama, nasıl ihanet edeceğim?

"Azra orada mısın? "

"Buradayım. Evlilik kelimesini duyunca, öyle dalmışım."

"Seni seviyorum birtanem. Akşam görüşürüz."

"Bende seni canım. Görüşürüz."

Ben ne yapacağım? Sen bana yardım et Allah'ım...

●●●●●○○○○○●●●●●●○○○○○●●●●●●

Azra, Murat'a cevabını verdi. Bakalım bu cevap onu nelere sürükleyecek...

Sizce gelecek bölümde, Azra'nın babası onlarla ne konuşacak? Tahminlerinizi bekliyorum...

>>>Haftaya çarşamba yeni bölümde görüşmek üzere...♥

Kaybetmek veya Vazgeçmek (Tamamlandı)Where stories live. Discover now