Levent Ev yanıyor! Yapma!

2.2K 66 13
                                    


''Bu kızı bir daha rahatsız etmeyeceksin anladın mı!

Seni bir daha onun yanında görmeyeceğim.

Ben kim miyim? Orası seni ilgilendirmez!"

Bir anda telefonu Levent'in yüzüne kapattı. Ben ise şaşkın şaşkın Kaan'a bakıyordum.

"Bir daha seni aramaya cesaret edemez merak etme. Hadi üzme kendini bu kadar. Geldik bu arada."

Kaan arabayı park edince birlikte indik ve asansöre doğru yürümeye başladık. Gergin bir sessizlik vardı aramızda. Yüzüm düşmüştü yine. Kasılmıştım. Levent ile konuşması beni germişti. Bu halimi o da fark etti. Asansörün gelmesini beklerken bana döndü.

"Az önce yaptığım şey biraz fazlaydı sanırım. Özel hayatına müdahale etmemeliydim. Özür dilerim."

"Ha-hayır sorun değil. Hak etmişti zaten. Ben özür dilerim doğum gününü maffediyorum."

"Olur mu öyle şey. Beren sen çok güzel bir tesadüfsün."

"Ge-gerçekten mi?"

"Tüm sarhoşluğuna rağmen çok masumsun şu an."

Asansör gelip önümüzde durdu. İkimizde nedense binip binmeme konusunda tereddüt ettik. Sanki binersek olacakları tahmin ediyorduk.

İlk adımı ben attım. Ve arkamdan da o. Biz içeri girince birinin 'Asansörü bekletin!' Diye bağırdığını duyduk. Kaan hemen eliyle asansörün sensörünü kapattı. Böylece kapı kapanmadı. Genç ve çakırkeyf bir çift kendini asansörden içeri attı. Deli gibi cilveleşiyorlardı. Kaan'a selam verdiler. Sanırım komşulardı.

Çift tüm gece eğlenmiş ve alkolün dibine vurmuşlardı. Evlerinine çıkmanın sabırsızlığı içerisindeydi. Biz ise Kaan ile mesafeli ve resmi bir şekilde duruyorduk. Adam bir anda çenesini kadının boynuna gömdü. Resmen ayak üstü sevişiyorlardı. Asansör kendi inecekleri katta durunca dışarı çıkıp kendi dairelerine doğru gözden kayboldular. Ama etrafa yaydıkları seks enerjisi hala asansörün içerisindeydi.

Kaan gözlerini sıkı sıkı yumup nefesini kontol etmeye çalıştı. Ama aslında o an son istediğim şey bu yakışıklı adamın kendini tutmasıydı.

Asansör kapıları kapanır kapanmaz onu duvara ittim. Sırttu sertçe asansör duvarına çarpınca panikledi. Ellimle yanaklarını kavrayıp dudaklamı dudaklarına gömdüm. Şaşkınlığa kapılmıştı ama bu ruh halinden çabuk kurtuldu. Elleriyle belimi kavradı. Deli gibi öpüşüyordu şimdi.

Onu yasladığım duvardan kurtulup beni kariı duvara yasladı. 'Güçlü olan taraf'ı belli etmeye çalıştığı belliydi. Asansör kapısı açılınca belimdeki ellerini bacaklarıma kaydırdı ve ani bir güç gösterisiyle bacaklarımı beline sardı. Ayaklarım yerden kesilmişti. O an çantamın arabada kaldığını fark ettim ama önemedim. Veni hızla asansörden çıkardı ve rezidansının kapısına şifreyi girip beni içeri soktu.

Daire kapkaranlıktı. Bacaklarım hala beline dolanmış şekildeydi. Öpüşmeye devam ediyorduk. Duvarlara çarpa çarpa yatak odasına gittik. Düşen bir vazonun kırılma sesi ve dudaklarımızın birleşmesinde çıkan sesten başka çıt yoktu evde. Beni yatağa atıp gömleğini çıkarmaya başladı.

Ben de kendi kendime elbisemden kurtuldum. Hayatım boyunca hiç bir şeyin umrumda olmadığı, sonunun ne olacağını düşünmeden yaşadığım tek andı bu an. Evde beni bekleyen kocam, aşık olduğum Şeyh'in bana en büyük kötülüğü yapması, bir hafta sonra düğümün olması ve zaten evli olmam umrumda bile değildi.

Sarhoş EvlilikOù les histoires vivent. Découvrez maintenant