Kahvaltı (mı) Yaptık

23 5 2
                                    

Ders başlamıştı. Okulun üçüncü günüydü ve ilk defa bir şeyler öğrenmeye başlıyorduk. Kitaplar yoktu ama, öğretmenler sabırsızdı. İlk 2 ders matematikmiş. Tabii ben yeni öğrenmiştim. Matematik öğretmenimiz 30-32 yaşlarında, sarı saçlı, beyaz tenli, suratsız, tatlı ama çekilmez biriydi. Sinirliydi, çok gereksiz ve hızlı konuşuyordu. Dinlenmeyecek kadar iğrenç, aylar boyu izlenecek kadar güzeldi. Aslında iyi yanları, kötü yanlarını götürmüştü.

İlk derste İlayda'nın pek fazla derslerle alakası olmadığını farkettim. Dersin ne olduğundan haberi bile yoktu, emindim. Ders boyu konuştuk, ne yazı yazdık, ne dinledik. Sadece mecburen sırasıyla kendimizi tanıttık. Onun dışında dersle alakamız bile yoktu. Muhabbetimiz koyulaşıyor, eğlenceli hale geliyordu. Tenefüs zili çaldı. Sabah İlayda olduğu için bir şeyler yiyememiştim evde, acıkmıştım. İlayda'ya kantine gideceğimi, isterse gelebileceğini söyledim. O da açmış, benimle geldi. Birer simit ve ayran alıp sınıfa çıktık. Beraber ilk kahvaltımızı yapacaktık. Uzaktan çok saçmaydı, evet, ama bilmiyorum benim çok hoşuma gitmişti, gidiyordu. Sıramıza oturduk. Çoğu kişi bizim aramızdaki yakınlaşmayı değerlendirip konuşuyor ve 'sevgili kesin bunlar' diye düşünüyorlardı.

İkinci ders başladı. Öğretmen kitaplarımızı alacağımızı, aşağıya inmemiz gerektiğini söyledi. Spor salonuna indik. Rastgele sıra olup, sınıf listesine imza atıp, kitaplarımızı alıyor ve yukarıya çıkıyorduk tekrardan. İlayda arkamdaydı. Sıra bana geldi, sınıf listesine imza atmam gerekliydi. Adımı buldum, imzamı attım. Birkaç sıra altımda İlayda vardı. Onun imza yerine ufacık bir kalp koydum, farketti, güldü.

Kitaplarımızı alıp yukarıya çıkıyorken sınıfın tehlikeli çocuklarından Onur bana seslendi. 

Aşk ve MücadeleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin